79. Sayı Takdim

Kıymetli Okuyucularımız,

Gönül bir beyaz sayfa…

Her birimiz bir ömür, o beyaz sayfayı dolduruyoruz. Sene sene… Gün gün… Dakika dakika…

Kimi hayatlar; karalamayla geçiyor, bir müsvedde kâğıdı gibi harcıyor gönülleri… Temize çekme şansı varmış gibi…

Kimi hayatlar ise hassas ve zarif cümlelerle dolduruyor, o beyaz sayfayı…

Çünkü gönül Cenâb-ı Hakk’ın nazargâhı… O’nun nazar edeceği bir arz-ı hâl…

O’nun okuyacağı bir mektup…

O’nun; kirli, özensiz, kaba, hantal bir kalbe tenezzül etmeyeceği âşikâr…

Gönlün o beyaz sayfası, aynı zamanda bir ayna mâhiyetinde…

Mâruz kaldığı, karşı karşıya geldiği her şeyi ister istemez üzerine yansıtan… Okuduğu, seyrettiği, baktığı, kısacası gönül aynasından gelip geçen her şeyi bir tarayıcı gibi, hâfızasına nakşediyor. Gönül sayfasını kirletiyor veya arındırıyor, karalıyor veya tezyin ediyor.

Bu sebeple, beşeriyetin eğiticileri olan peygamberlerin vazifeleri sıralanırken;

1. Âyetleri tilâvet… 2. Kitap ve hikmeti öğretmek ve 3. Gönülleri arındırmak, tezkiye etmek bir arada zikrediliyor. (el-Bakara, 129; Âl-i İmrân, 164; el-Cumua, 2)

Okulların açıldığı, eğitim-öğretim dünyasının tatlı bir telâş içinde olduğu Eylül ayında konumuzu, «Tahsil ve Okuma» ameliyesinin nihâî gayesine, «Kalp Sâfiyeti ve Gönül Temizliği»ne ayırdık.

Kalıbı cilâlayan, zihni keskinleştiren eğitim sistemi, basın-yayın dünyası, kalplere ne yapıyor, bunu sorguladık…

Genel Yayın Yönetmenimiz M. Ali EŞMELİ;

“Hayatın özü, kurtuluşun yegâne çaresi; tezkiye. Arınmak. Temizlenmek. Her türlü maddî ve mânevî kir ve pisliklerden içi dışı pâk etmek. Can sarayını padişahlar padişahının teşrif edeceği güzelliğe ve berraklığa kavuşturmak.” sözleriyle tezkiyeyi tarif etti ve tezkiyenin, gönül temizliğinin rehberi olarak Hazret-i Peygamber’i, en güzel nümûneleri olarak ashâb-ı kirâmı gösterdiği başyazıda; sözleri, sâlih amelleri, hâsılı bize Hakk’ın beyaz bir sayfa olarak lutfettiği gönlü, O’na lâyık bir temizlik ve sâfiyet içinde sunmanın ehemmiyetini anlattı.

Muhterem Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi; İdeal Bir Neslin Fârik Vasıfları başlıklı makalelerinin ikinci bölümünde, Fahr-i Kâinât Efendimiz, sahâbe-i kiram ve ecdaddan misallerle güzel ahlâk hasletlerini yazdı.

Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI; «Okuma» fiilinin rengini, neyi, ne için ve nasıl sorularının doğru cevaplarıyla belirlemek gerektiğine dikkat çekti. H. Kübra ERGİN ve Ayla AĞABEGÜM; anne ve babasından, tahsil, öğretmenlik ve yayın hayatından hâtıralarla, ideal bir eğitimde yönlendirmelerin önemini belirtti. Yard. Doç. Dr. Harun ÖĞMÜŞ, dünden yarına bilginin sıçrama zamanlarında müslümanların tavırlarını ele aldı. Sadettin KAPLAN, yazarlara verilen kıymet üzerine bir şikâyetnâme kaleme aldı. Hadi ÖNAL, M. Ali VAR ve Hayrettin DURMUŞ, okumanın gönül dünyasındaki tedâîlerini işlediler. B. Cahit ÖZDEMİR, gençliğin yetiştirilmesinin ehemmiyetini yazdı. Ahmet ZİYLAN ise okul ile iş hayatını, teoriyle pratiği birleştirmede tevâzu ve iletişimin önemini vurguladı.

Tarih köşemizde, II. Bâyezid devri Osmanlı’sından sahneler, kültür-sanat köşemizde Zeynep Sultan’ın hayır-hasenâtının âkıbeti alâkanızı çekecek yazılar…

Tarih şuuruna dikkatimizi çeken Zahit GENÇ, İmâm-ı Gazâlî’den bir temsil ile İrfan ÖZTÜRK Hocaefendi, Cenâb-ı Hakk’ın hidâyet nasip etmesi hususunda hiçbir zaman hiç kimse hakkında ümitsizliğe kapılmamamız gerektiğini anlatan Hüdâyî ÜSKÜDARLI sayfalarımızda…

Ve elbette şiirler… Temiz bir gönlün imbiğinden süzülmüş mısralar…

Arındıkça hassaslaşan duyguların tercümanı…

Okundukça bizim gönül değerlerimizi hatırlatan, gündemde tutan şiirler…

Yüzakıyla…