55. Sayı Takdim

Kıymetli Okuyucularımız, Yaratıcımız, mâbûdumuz Rahmân, Rahîm, Erhamu’r-Râhimîn… Peygamberimiz Rahmet Peygamberi… Âlemlere Rahmet… Dînimiz rahmet ve merhamet dîni… Ya bizler, ya cemiyetimiz? Atalarımız gibi bir merhamet toplumu teşkil edebildik mi? Semâ ehlinden merhamet ve ihsan dilenen bizler, arz ehline merhamet ve rahmet arz edebildik mi? Yoksa merhamet ve rahmet nedir, onu dahî unutmaya mı başladık? Rahmet Mevsimi Ramazân-ı şerif ve ancak […]

Continue reading »

Cenâb-ı Hak’la Dostluğun Birinci Şartı: MERHAMET

YAZAR : Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi EN MERHAMETLİ, CENÂB-I HAK… Allah… رَحْمٰنُ / Rahmân, رَحٖ۪يمُ / Rahîm, اَرْحَمُ الرَّاحِم۪ٖينَ / Erhamu’r-Râhimîn / Merhametlilerin En Merhametlisi, ذُو رَحْمَةٍ وَاسِعَةٍ / Zû Rahmetin Vâsia / Geniş Rahmet Sahibi… Cenâb-ı Hak, kendisini bilhassa bu hasletleriyle kullarına tanıtmakta. Besmele-i şerîfede de Rahmân ve Rahîm isimleriyle kendini zikrettirmekte. Çünkü gazaptan çok rahmetini tecellî ettirmekte. Ehl-i […]

Continue reading »

Îman Kardeşliği-1 KALBÎ BERABERLİĞİN EHEMMİYETİ

YAZAR : Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi DAHA GÜÇLÜ KARDEŞLİK Cenâb-ı Hak; insanoğlunun atası Hazret-i Âdem’i cennette halk etmiş; daha sonra da ondan, insanlığın annesi Hazret-i Havvâ’yı yaratmıştır. Cennetten dünyaya gönderilişin akabinde; Hazret-i Âdem ve Havvâ’dan dünyaya gelmiş olan bütün insanlık, kan bağı hasebiyle kardeştir. Kardeş dendiğinde aklımıza aynı anne-babanın / veya onlardan birinin evlâdı olmak gelir. Bu; nesep kardeşliğidir, biyolojik […]

Continue reading »

52. Sayı Takdim

Kıymetli Okuyucularımız, Büyükler, bir cemiyet içinde dikkatlerini çeken bir çocuk görünce hemen sorarlardı: “Sen kimin oğlusun? Sen kimlerdensin?” Bu sorudan murat; delikanlının sadece nesebini, ailesini sormak değildi. Bu kıymeti cemiyete, yarınlara kimin hazırladığını sormak ve cevap verdirirken de kime ve kimlere mensup olduğunu söylettirerek hatırlatmaktı… Nesep mühim… Batı neredeyse evlâtlarıyla biyolojik bağını, nesebini bile koparmış durumda. Fakat nesebimizle, kan bağımızla, […]

Continue reading »

51.Sayı Takdim

Kıymetli Okuyucularımız, Dünyada bin bir meşgale, bin bir yöneliş, bin bir hedef var. Kimisi ulvî… Kimisi süflî… İnsanın elinde ise yalnızca mahdut bir ömür. Bu kısacık ömür, aynı zamanda bir sermaye… O sermaye; fânî dünyanın gel-geç heveslerine, nefsin hem süflî ve anlamsız hem de tatmini imkânsız arzularına sarf edilirse yazık ki ne yazık… Sınırlı bir müddetten ibaret dünya hayatımız; ancak […]

Continue reading »

50. Sayı Takdim

Kıymetli Okuyucularımız, O’na medyûnuz. O, Kâinâtın Fahr-i Ebedîsi -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’e… Varlığımızı borçluyuz O’na; O güzellik şâhikası doğsun diye var oldu cihan… Çünkü Rabbimiz, O’na; «Habîbim» dedi. Dînimizi, ahlâkımızı, edebimizi medyûnuz O’na; En yüce ahlâk üzere, güzel ahlâkı tamamlamak için geldi… Vefâ borcumuz var O’na; Bizim için, ümmeti için çarpan kalbi, Sûr’a kadar bizim için istiğfar hâlinde olacağı ve […]

Continue reading »

44. Sayı Takdim

  Kıymetli Okuyucularımız, Takvimlerin sunduğu mecburî birer hediye midir bayramlar? Yoksa gayretlerle gelen zaferlerin kutlandığı hususî demler mi? Yoğun yahut monoton günlük hayatta ara sıra verilen birer tatil molası mı? Yoksa huzurlu bir hayatı daha da canlandıracak, doping tesirli tazelenme günleri mi? Dünya kalabalıklaştıkça git gide daha da mı ferdîleşecek bayramlar? Yoksa merhamet, şefkat, yardım duygularını coşturarak bize içtimâî, medenî […]

Continue reading »

Ramazân-ı Şerif İkliminde ÜÇ NİMET… ÜÇ TEHLİKE…

YAZAR : Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi HER ŞEY BİR VESİLE Kulluk imtihanı için geldiğimiz dünyada her şey Cenâb-ı Hakk’ın rızâsını kazanmak için birer vesile. Kendisini en çok Rahmân ve Rahîm isimleriyle zikretmemizi isteyen Allah Teâlâ, dünya hayatında kendisiyle dostluğu ve Rızâ-yı Bârî’yi kazanacağımız vesileler ikram etmiştir. Bu vesileler Cenâb-ı Hakk’ın arzusu istikametinde değerlendirildiği takdirde mü’minler için çok büyük fırsatlardır. Karşılığında […]

Continue reading »

Felâha Kavuşturan İSLÂM ŞAHSİYETİ EBEDÎ KURTULUŞ İÇİN

YAZAR : Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi  Cenâb-ı Hak Mü’minûn Sûresi’nin ilk âyet-i kerîmesinde; “Mü’minler felâh buldu.” buyurur. Bu felâhı açıklarken Muhyiddin İbn-i Arabî Hazretleri şöyle der: “Cenâb-ı Hak, cenneti yarattı ve: «Konuş.» dedi. Cennet de bu âyeti okudu: «Mü’minler felâha erdi.»” (Bursevî, Rûhu’l-Beyân) Cennetin bütün o güzellik ve ihtişamıyla nasıl konuştuğunu, bu konuşmanın keyfiyetini bilmiyoruz. Ancak; cennetin, kendisine verilen emr-i […]

Continue reading »

38. Sayı Takdim

Kıymetli Okuyucularımız, Bahar nefhası ve yağmurlarıyla toprağın ölüm kışından uyandığı, yeniden ümitle, bereketli yarınlar için müjdeli çiçeklere büründüğü bir mevsimde, Nisan ayında, «Âb-ı Hayat» dosyamızla karşınızdayız. Ölüm bir gerçek. Fakat dirilmek de gerçek. Her ölünün dirileceği bir an mutlaka gelecek. Fakat iş, son dirilişten önce dirilmekte… Tıpkı ölmeden önce ölmek gibi… Bu dirilişi sağlayacak ebediyet iksirimiz ise; bundan 1437 sene […]

Continue reading »
1 90 91 92 93