221. Sayı Takdim

Kıymetli Okuyucularımız,   Her şeyin bize ait olanına tâlip olmalı, bize mahsus olanını muhafaza etmeli.    Bizim senemiz, ibâdet takvimimizin başı olan Muharrem’dir. Hicreti esas alan, gönüllerimizi asr-ı saâdete bağlayan hicrî takvimimizde 1445’e geldik.    Diğeri ise, dünyaya entegre bir takvim. Hıristiyan âlemine ait, Roma’da şekillenmiş, Papalık tarafından son şekli verilmiş olanı. Onu da biliyor ve kullanıyoruz ama yerli ve […]

Continue reading »

Musa Efendi’nin ABDESTLİ KALEMİNDEN

Musa TOPBAŞ   İBÂDET ve ŞÜKÜR   Vaktiyle bir âbid vardı. Bir gün şiddetlice dişi ağrıdı. Acılar içinde kıvranıp, huzuru kaçtı. Bir doktora gitti. Doktor sâlih bir zâttı. Herkese iyilik eder, hidâyete kavuşmasına vesile olurdu. Âbide dedi ki:   –Allah Teâlâ’nın izni ile seni diş ağrısından kurtarır isem, karşılık olarak ne vereceksin?    Âbid hiç düşünmeden dedi ki:   –Ne […]

Continue reading »

NEZÂKET ve TEVÂZU

Fahri SARRAFOĞLU sarrafoglufahri@gmail.com   Değerli okurlarımız, İstanbul nezâketi ile vefâyı biliyoruz değil mi? Ve yaşamaya da çalışıyoruz ve hattâ anlatıyoruz. Yüzakı Dergimiz’in bu sayısında sizlerle nezâketle ilgili bir hâtıramı paylaşmak istiyorum.    Yani nezâket ve mütevâzılık nasıl bir şeymiş, bunu anlatayım kıymetli okuyucularımıza istedim.    1991 yılında ilk defa umreye gidiyorum. İlk umremizde uçakla İstanbul’dan Cidde’ye ineceğiz, Cidde’den Mekke’ye gideceğiz ve orada ilk umremizi […]

Continue reading »

GÜL TÜTEK

Dr. Halis Ç. DEMİRCAN cetindemircan2@hotmail.com.tr   “İslâm dîni; Allâh’a tâzim ile mahlûkata şefkat ve merhamet üzerine kurulmuştur.” (Hâce Musa TOPBAŞ -kuddise sirruhû-)   Bir sabah seher vakti, sandalcı Ömer Efendi her zamanki gibi sandalında oturmuş müşteri bekliyordu;    “–Selâmün aleyküm kardeş!” diye bir ses işitti.   Ömer Efendi kafasını kaldırdı, ânîden karşısına çıkan bu kişiden ürkmüştü:   –Aleyküm selâm beyim de böyle ânîden karşıma […]

Continue reading »

İki Cihan Saâdeti İçin: TASAVVUF

B. Cahit ÖZDEMİR bcahit@hotmail.com     Tasavvuf, özü itibarıyla gönül âlemimizin selîm bir hâle gelip, mârifetullah ve «muhabbetullah»tan hisse alacak bir seviyeye ulaşabilmesi ve bu sayede ilâhî vuslata medâr olabilecek bir kıvâma gelebilmesidir.”1    Tasavvufun, hepsi de birbirini tamamlayacak mahiyette çeşitli tarifleri yapılmıştır. “Bu muhtelif tariflerin ortak yönleri itibarıyla tasavvuf; mü’minlerin iç âlemini düzelterek onları mânen tekâmül ettiren, kulu ahlâk-ı hamîdeye erdirerek Hakk’a yaklaştıran […]

Continue reading »

DELİLER ve VELÎLER

Mehmet MENCET   Toplum içinde yaşayan insanlar, toprak terkîbi gibi farklı yapı ve karakterde olurlar. Her insan değişik özelliklerle dünyaya gelir. Yaşadığı toplum ve anne-babası ona şekil vermeye başlar, ancak bunların içinde deliler ve velîler çok özel insan gruplarıdır. Alışılmışın dışında bir hayat yaşadıkları için; çevrelerinde bulunan insanlara -incitmeden- doğruluğu, fazîleti, insan gerçeğini, âhireti ve daima Allâh’ı hatırlatan davranışlarıyla örnek […]

Continue reading »

Vefatlarının Sene-i Devriyesinde Musa Efendi’den İktibaslar KURBAN EDEBİ

Musa TOPBAŞ Muhterem Üstâz, Mahmud Sâmi  -kuddise sirruhû- Hazretleri, Allah Teâlâ ve Tekaddes Hazretleri’nin rızâsı, hastalıkların ve musîbetlerin def‘i için dâimâ kurban kesmeyi ve sadaka vermeyi tavsiye ederlerdi. Kendilerinin de bedelini vererek sık sık kurban kestirmek âdetleri idi.   Kesilecek kurbanın erkek, besili, âzâlarının noksansız olmasına çok dikkat ederlerdi.   Kesimden evvel çukurun îtinâlı kazılmasını, bıçağın çok keskin olmasını ve hayvanın […]

Continue reading »

Kıymetli Okuyucularımız, «Yeniden besmele!» Bir şeyi sayarken, esas alınan külliyetli rakamın katlarına gelindikçe; «Dalya!» diye seslenme âdeti varmış. Seslenilirmiş ki, sayanlar dikkat etsin, hesabı doğru tutulsun. Bir de haberdar olsun, sevinilsin, şükredilsin. Bir bereket coşkusu olsun. Biz de tahdîs-i nimet kabîlinden, hamd etmeye, şükretmeye vesile olsun diye sesleniyoruz: 200’üncü sayımızla karşınızdayız. 2005 Mart’ından beri her ay hak ve hakikati, bizim […]

Continue reading »

BİZİM YUNUS

Mehmet MENCET Bazı insanlar taşıdığı özellikleri itibarıyla; tarihte unutulmayan, her hâliyle örnek olmuş muhterem büyüklere benzetilir. Hâl ve davranışla yapılan her şey, farkında olmadan etrafımızdakilere bir ders vasfındadır. Eğer söylediklerimiz hâl ve tavırlarımıza uymuyorsa, hiçbir değer ifade etmeden kaybolup gider. Her mevzuda olduğu gibi; elektrikçi, tesisatçı ve benzeri meslek erbâbı kişilerin davranışları, belki de yaptıkları iş kadar mühimdir. •İşin erbâbı […]

Continue reading »

ÇAMUR GİDER ECİR KALIR

Mehmet MENCET Basın, televizyon ve iletişimin günlük hayatımızda şüphesiz toplum için sayılamayacak kadar faydası var. Ancak bu yayın vasıtalarını yönetenlerin; bu vazifeyi icrâ ederken, ciddî bir araştırma yapmadan, sadece alâka uyandırmak, insanları karalamak, devlet organlarını zaafa uğratmak için çalışmamaları gerekir. Bu hususta bir hâtıramı nakletmek isterim: 25 sene önceydi. Dönemin Başbakanı’nın eşinin Çamköy ve Beldibi köylerinde arazileri varmış. O zamanlar […]

Continue reading »
1 2 3 6