HÜR, BAĞIMSIZ ve GÜÇLÜ OLMAK İÇİN

YAZAR : Ahmet ZİYLAN Kudüs; hem yahudilerin hem hıristiyanların hem de müslümanların mukaddes kabul ettiği bir şehirdir. Müslümanlar için mukaddestir. Çünkü Kudüs müslümanların ilk kıblesidir, Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- mîrâca oradan çıkmıştır. Müslümanlar için; Birinci derecede mukaddes mekân; Mekke’deki Mescid-i Haram, İkincisi; Medine’deki Mescid-i Nebevî, Üçüncüsü ise; Kudüs’teki Mescid-i Aksâ’dır. Kudüs’teki Mescid-i Aksâ’yı inşâ eden Hazret-i Süleyman’dır. Biz […]

Continue reading »

Yetişmiş İnsan Olmak

YAZAR : Âdem SARAÇ vardisarac@yahoo.com.tr Medine müslümanları, Birinci Akabe Biatı ile beraber Allah ve Rasûlü’nü ve O’nun yüce Allah’tan getirdiği mesajı akıllarına ve gönüllerine alarak ciddî bir şekilde harmanlamışlardı. Peygamberimiz -aleyhisselâm- ile görüşüp, O’ndan almaları ve öğrenmeleri gereken şeyleri alıp öğrendiler. Bu arada Mekke’deki işlerini de halletmeye çalıştılar. Mekke’de işleri bitince, gönüllerini Rasûlullah -aleyhisselâm-’da bırakarak, diğer yandan da Rasûlullâh’ı gönüllerine […]

Continue reading »

Birinci Akabe Biatı’nda Verilen Söz

YAZAR : Âdem SARAÇ vardisarac@yahoo.com.tr Hayatlarında ilk defa bir peygamber gören ve O’ndan da Kur’ân dinleyip müslüman olan Medine’nin ilk müslümanları, Kur’ân ile yeniden inşa olmuşlardı âdeta. Bir yıl boyunca Kur’ân, Rasûl ve İslâm üzerinde konuşmuşlar ve bunu da her tarafa yaymışlardı. Üstelik sayıları sadece 6 kişiydi. Şimdi de 12 kişi olarak gelmişlerdi. Peygamberimiz -aleyhisselâm- ile Mekke’de Akabe mevkiinde buluşup […]

Continue reading »

İslâm’ın Medine’ye Girişi -2

YAZAR : Âdem SARAÇ vardisarac@yahoo.com.tr Peygamberimiz -aleyhisselâm- ile Akabe mevkiinde buluşan Medine’nin ilk müslümanlarından Es‘ad bin Zürâre’nin arkadaşları şunlardı: HAZRET-İ AVF BİN HÂRİS -radıyallâhu anh- Akabe’de Hazret-i Peygamber ile buluşup müslüman olduğunda, ancak 14-15 yaşında vardı. Medine’ye döndüğünde ilk işi; en yakınları olan ailesine, yani anne-baba ve kardeşlerine İslâm’ı anlatmak oldu. Hazret-i Avf -radıyallâhu anh-, İslâm ile şereflendiğinde yüzüne yansıyan […]

Continue reading »

TARİHTE İSTİSMAR ÖRNEKLERİ

YAZAR : Doç. Dr. Harun ÖĞMÜŞ ogmusharun@yahoo.com Ebû Ubeyd Muhtâr es-Sekafî (ö. 67); Kerbelâ fâciasından sonra doğan boşlukta Mekke’ye ve İslâm dünyasının birçok yerine hâkim olan Abdullah bin Zübeyr’in (ö. 73) yanında hizmet ederken, onun tarafından Kûfe’ye vali olarak gönderilmişti. Ancak o, vazifesini başka maksatlar için kullanılmaya elverişli gördü. Kûfe’ye varır varmaz insanlara Hazret-i Hüseyin’in (ö. 61) öcünü almak için […]

Continue reading »

VEDÂ-YI NEBÎ (s.a.s)

YAZAR : Sami GÖKSÜN Vedâ Hutbesi hicrî 10. yılda (mîlâdî 23 Şubat 632) Hazret-i Peygamber Efendimiz’in hac farîzasını îfâ için Mekke’ye gelip, Vedâ Haccı sırasında okuduğu hutbeye verilen isimdir. Vedâ Hutbesi, o sene haccın vakfesini yapmak üzere Arafat’ta toplanmış 120.000’den fazla müslümana îrâd edilmiş bir hutbedir. Bu hutbe, temel bir kanun olarak insanın hak ve vazifelerini hulâsa etmektedir. Peygamber Efendimiz […]

Continue reading »

MEDİNE’NİN İLK SAHÂBÎLERİ

YAZAR : Âdem SARAÇ vardisarac@yahoo.com.tr Bütün dünya korkunç bir cehâlet içinde yüzüyordu. Özellikle de Arabistan’da puta tapıcılık almış başını yürümüştü. Her tarafı zulmet kaplamış, câhiliyyet ve şirk bütün dimağları ve vicdanları karartmıştı. İşte böyle bir zamanda, fıtratlarını koruyarak putperestlikten sıyrılıp Hanifliğe yönelmiş çok az kişi vardı. Bunlar Allâh’ı bir tanıyorlar ve putları reddediyorlardı. Bunlardan biri de Medineli Es‘ad bin Zürâre […]

Continue reading »

KURAKLIK İMTİHANI

YAZAR : Âdem SARAÇ vardisarac@yahoo.com.tr Peygamber Efendimiz -sallâl­lâ­hu aleyhi ve sellem-, Mekke’de doğup büyümüştü. Çocukluğu da gençliği de içlerinde, yani Mekkelilerle beraber geçmişti. Mekke’de evlenmiş, orada çoluk çocuğa karışmıştı. Kısa bir süre çobanlık yapmış, sonra da ticaret hayatına orada atılmıştı. Yani o toplum; Rasûlullah -aleyhisselâm-’ı çok, hem de çoktan daha çok yakından tanıyorlardı. Bir ahlâk ve bir iffet âbidesi olarak […]

Continue reading »

MUHAMMEDÜ’L-EMÎN’ den Güvenilir Ümmete…

YAZAR : Yard. Doç. Dr. Mustafa CANLI canli20@hotmail.com Bütün peygamberlerde bulunması gereken; sıdk, emânet, fetânet, ismet ve tebliğ gibi müşterek bazı vasıflar vardır. Peygamberlere îmân eden bir mü’min, bütün bu vasıfların onlarda olduğuna da inanmak zorundadır. Îmân esaslarından olan peygamberlere îmân ancak bu şekilde kemâle erer. İşte peygamberlerde bulunması gereken bu vasıflardan biri de emânet vasfıdır. Bu mânâda onlar; kendilerine […]

Continue reading »

Tâif Seferi’ nin Düşündürdükleri

YAZAR : Âdem SARAÇ vardisarac@yahoo.com.tr Tâif, Mekke halkının ileri gelenleri için çok önemli stratejik bir konuma sahipti. Mekke zenginlerinden çok kişinin Tâif’te mülk ve arazileri vardı. Bunlar yaz mevsimlerini Tâif’te geçirirlerdi. Hâşimoğulları ve Abdişems kabîleleri Tâif ile sürekli bir bağlantı içindeydiler. Aynı şekilde Mahzûmoğulları ile Sakîf kabîlesi arasında da müşterek mâlî çıkarlar vardı. Peygamberimiz -aleyhisselâm-’ın; en sıkıntılı zamanında Tâif’e yönelişi, […]

Continue reading »
1 2 3 4 5 6 10