EKŞİ SÜTE YOĞURT MAYASI KATSAN NE OLUR Kİ?

Fahri SARRAFOĞLU sarrafoglufahri@gmail.com Günümüz dünyasında popüler olmak adına neler neler yapılıyor; «Yeter ki marka olayım!», «Yeter ki benim de adım duyulsun!» diye milyon liralık harcamalar yapılıyor. İnsanlar elbette etkileniyor; «Keşke ben de yapsam…», «Keşke ben de gitsem…», «Keşke benim de olsa…» diyoruz. Demesek bile içimizden geçiriyoruz. Bayram öncesi Avrupa’dan kara yolu ile Hazerfen Akademisi adını verdiğimiz minibüsümüzle dönerken, Makedonya’nın başkenti […]

Continue reading »

EN HAYÂTÎ UZVUMUZ

Sami GÖKSÜN Yüce Rabbimiz’in bir şâhit, bir müjdeci ve bir korkutucu olarak gönderdiği Sevgili Peygamberimiz bir hadîs-i şeriflerinde şöyle buyurdu: “Dikkat ediniz! Cesedin içinde bir et parçası vardır ki, o iyi olursa bütün ceset iyi olur. O bozuk olursa bütün ceset bozuk olur. Dikkat ediniz! İşte o et parçası, kalptir.” Görülüyor ki yüce dînimiz İslâm, kalbe büyük ehemmiyet vermekte ve […]

Continue reading »

Âlemlere Rahmet; PEYGAMBER EFENDİMİZ

B. Cahit ÖZDEMİR bcahit@hotmail.com Hesaba gelmez ilâhî ihsanlara mazhar olan insanın, «Ezel Bezmi»nde söz de vermiş olmasına rağmen; bütün lütufları unutup ahdine vefâ göstermemesi, üstelik kendisine ihsan buyurulan nimetler sebebiyle kendisinde bir güç vehmedip, bu ihsanları kendinden zannetmesi, emânete hıyânet etmesi nasıl îzah edilebilir? İşte bu nankörlük, «zulüm ve cehâlet»in ta kendisi demektir. Nitekim, Kur’ân-ı Kerim’de de bu nankörlüğe karşı; […]

Continue reading »

BAYRAM

Mehmed Âkif ERSOY Âfâk bütün hande, cihan başka cihandır; Bayram ne kadar hoş, ne şetâretli zamandır! Heycâ-yı maîşetteki feryâd-ı mehîbin Dünyâda biraz dindiği an varsa bu andır. آفاق بوتون خنده، جهان باشقه جهاندر؛ بايرام نه قدر خوش، نه شطارتلى زماندر! هــيجــاى مـعيــشــتدەكى فـرياد مهــيبــك؛ دنيـاده براز دينـديگى آن وارسه بو آندر. âfak: Ufuklar, her taraf. hande: Gülüş, sevinç. şetâretli: Neşeli, […]

Continue reading »

O’nun Muhteşem Ahlâkı -29-

YAZAR : Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi (Hakk’a Hizmet ve Huzurlu Ömür) BÜYÜK EMÂNET Fahr-i Kâinât Efendimiz buyurur: “Size iki şey (emânet) bırakıyorum. Bunlara sımsıkı sarıldığınız müddetçe sapıklığa düşmezsiniz: • Biri, Allâh’ın kitabı Kur’ân; • Diğeri Rasûlü’nün sünneti…” (Muvattâ, Kader, 3) Allah Rasûlü’nün bu emânetine sahip çıkmak şu iki husûsiyetle mümkündür: • Yaşamak ve • Yaşatmak… Bir mü’minin ömrü; İslâm’ı yaşamak […]

Continue reading »

UNUTURSAK KANIMIZ KURUSUN! KURUR DA…

YAZAR : M. Aşır KARABACAK ma.karabacak@gmail.com Dünya tarihi böyle bir hâdiseye şahitlik etmedi. Pek çok kahramanlık gördü yaşlı dünya; fakat böylesini ne tarih yazdı ne de şairler, yazarlar, sanatçılar böyle bir tasavvuru kalemlerine anlattırmaya cesaret ettiler. Fakat 15 Temmuz 2016 tarihinde o nice kalemşörün tahayyül edip yazamadığı hayali, doğusundan batısına, güneyinden kuzeyine, Rabia’nın ışığında; «TEK MİLLET, TEK BAYRAK, TEK VATAN […]

Continue reading »

TOPRAK UĞRUNA ÖLEN VARSA, VATANDIR!

YAZAR : İlham SOVGATOV ilhamsovqatov@gmail.com Vatan sevgisi bizim damarlarımızda kanın aktığı gibi, akıyor. Vatan hasreti bizi yakıyor. Vatandan ayrı kalmak bize dert veriyor, bizim kalbimizi sızlatıyor. Vatan neresidir? Tabiî ki, bizim doğduğumuz, büyüdüğümüz, ekmeğinden yediğimiz, suyundan içtiğimiz memleketin adıdır. Vatanı korumak bizim için bir şeref, vatan uğruna ölmek bizim için bir onurdur. Merhum Mehmed Akif ERSOY’un dediği gibi; Sâhipsiz olan […]

Continue reading »

MEHMED ÂKİF’İN ATA YURDUNDA… -2-

YAZAR : Prof. Dr. Osman ÇETİNKAYA osmancetinkaya@sdu.edu.tr İSA MULAJ İSTANBUL’DA… Temmuz 2013’te Suşisa Köyü’nde görüştüğümüz Mehmed Âkif’in amcazadesinin torunu İsa Mulaj Öncü Eğitimciler Derneği tarafından Aralık 2013’te İstanbul’da düzenlenen V. Ulusal Öğretmenim Sempozyumu’nda bir bildiri sundu, Eğitim ve Barış Paneli’ne katıldı. İsa Mulaj; “Mehmed Âkif’in Arnavutluk’ta ve Kosova’da çok az tanınıp bilindiğini, kendisinin akrabası olmakla birlikte, Âkif’i devrinin çok önemli […]

Continue reading »

EDEBÎ SÖZ VE TELKİN

Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI tali@yuzaki.com İster edipler, ister edebiyatçılar olsun; edebî söz üzerine söz söyleyenlerin, üzerinde durduğu en mühim hususlardan biri, «telkinden kaçınma» ikazıdır. Ancak her şeyde olduğu gibi, bu düsturda da; ifrat ve tefritten kaçınmak, itidali yakalamak lâzım. Telkin; bir duygu veya düşünceyi, söz yoluyla muhataba aşılamaktır. Edebiyatta telkinin ifrat hâli; Nasihat ve telkini, kaba saba bir üslûpla, samimiyetten uzak […]

Continue reading »