SÎMÂYA DAİR

TÂLÎ (Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI) Şu güzel çehre, bu dünyâda emânet geliyor, Kendi san‘at eseriymiş gibi, kul sergiliyor… Terse döndürdü bezirgân, güzelin ölçüsünü, Nice çirkin sıfat artık çelebîler çeliyor. Peçenin hasmını gel gör ki surat maskelidir, Katbekat sürdüğü yaldızla neler perdeliyor? Silinir sahte güzellik, kararır pudralı yüz, Bir mihenk ustası, hâlisleri koftan eliyor. Öbür âlemdeki sîmâ ise, kulluk eseri, Yüzün ukbâya […]

Continue reading »

ÖLDÜRMEZ ÖLÜM

ŞAİR : SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) Kul nasıl sürse ömür, öyle verir son nefesi, Son nefes hükmüne uygun dirilir ten kafesi… Ölü bir hâlde yaşarsan öleceksin kötürüm, Diri bir hâlde yaşarsan seni öldürmez ölüm. vezni: feilâtün / feilâtün / feilâtün / feilün (fâilâtün)

Continue reading »

Allah’tan Kullarına Sorular! -4-

YAZAR : Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI tali@yuzaki.com DÜNYADA NE KADAR KALDINIZ? ZAMAN FARKI Cenâb-ı Hak zaman telâkkîmiz üzerinde durur. Zamana yemin eden Allah, insanın onu iyice tefekkür etmesini de ister. Âhirette; “–Ne kadar kaldınız?” diye hakikî mânâda sorulacak, insanlar; “–Bir gün veya yarım gün…” (el-Mü’minûn, 112-113), diyeceklerdir. Başka âyetlerde de; kıyâmet gününün sıkıntıları karşısında ömrün azlığını ifade eden, «On gün», «bir […]

Continue reading »

Allah’tan Kullarına Sorular! -3-

YAZAR : Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI DAHA GÜZEL HÜKMEDEN KİM VAR? CEVAPSIZ SUALLER İlzâm edici, yani muhatabı susturan, çaresiz bırakan sualleri; peygamberler de kavimlerine tevcih etmişlerdir. Bu sualler, muhatapların iç dünyasında titreşimler meydana getirir. Kimisi inadına devam eder, kimisi boynunu büküp hakikati kabul eder. Putlara tapanlara sualler: “O vakit (İbrahim -aleyhisselâm-) babasına ve kavmine şöyle demişti: «–Siz nelere tapıyorsunuz?» «Allah’tan başka […]

Continue reading »

Kur’ân’dan İktibas İlhamlar -23- RABBÜ’L-ÂLEMÎN…

ŞAİR : TÂLÎ (Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI) Her şeyin Mevlâ’sı Allah, her kulun tek Rabbidir, Rabbim Allah, sahte mâbûdun da gerçek Rabbidir! Kul: E ğayrallâhi ebğî rabben? Ey câhil gürûh! Tek hakîkî Rab dururken, şirke düşmek iş midir?!. vezni: fâilâtün / fâilâtün / fâilâtün / fâilün قُلْ اَغَيْرَ اللّٰهِ اَبْغ۪ي رَبًّا وَهُوَ رَبُّ كُلِّ شَيْءٍۜ “De ki: Allah her şeyin Rabbi […]

Continue reading »

KUL SEVİNİR HAK SEVİNCE

ŞAİR : Zahit GENÇ zahitgenc@gmail.com Aklım der ki: Hakk’a sığın, Hak’tan gayrı her şey boştur. Tam eri ol hak dâvânın, Hizmet güzel, sen de koştur. Bilsin bunu bütün cihan, Ölüm-hayat bir imtihan, Nerededir, nedir bu can? «Can kafeste duran kuştur.» Derde düşen, derman arar, Dertsiz gönül, neye yarar? Aşkla gönle ver bir ayar, Hakk’a kulluk; güzel, hoştur. İyi, güzel, doğruyu […]

Continue reading »

KUL OL, GÖR BİR AŞKIN DİYETİ SEN’SİN!..

ŞAİR : Rıfat ARAZ rifat_araz@yahoo.com Gönül oku, şerh et her bir eşyayı; Bu yanık toprağın, ziyneti Sen’sin!.. Yâkub’dan Yûsuf’a yor şu rüyayı; Rabbim’in «Gül» kokan âyeti Sen’sin!.. Bir kader çarkı mı, öğütür Sen’i? Oku, aşk derdiyle yanmış bedeni!.. Ara, bul Sen’dedir o sır mahzeni; Gör yedi nefsimin gayreti Sen’sin!.. Nedir bunca telâş, endişe, vehim? Payımız, ezelde olunmuş taksim!.. Cehd eyle […]

Continue reading »

DİKKAT!

ŞAİR : SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) Yollarda virajdan kötü çengellere dikkat! Dostun, bilerek koyduğu engellere dikkat! Ey yolcu, cehennem yolu kaymak otobandır, Cennet yolu tam tersi, tuzak tellere dikkat! Her türlü mekik, yer ile gökler arasında, «Git! Git!» dediren bir sürü; «Gel! Gel!»lere dikkat! Hak’tan o kadar şüphe eden akla derim ki, Yontup da kulun taptığı heykellere dikkat! En ince […]

Continue reading »

GEL EY GÖNÜL!

ŞAİR : Zahit GENÇ zahitgenc@gmail.com Gel ey gönül, gayret et; adam gibi adam ol! Gidilecek yol varsa, o da Hakk’a giden yol. Gel ey gönül, sefer et; dağı, taşı aş da gel! İçin aşkla kaynasın, seller gibi taşta gel. Gel ey gönül, sebat et; «Sabrın sonu selamet!» Sabırla ve namazla, Hak’tan yardım talep et. Gel ey gönül, tevbe et; nasuh […]

Continue reading »

KULUN NE İSTER?

ŞAİR : Ali AĞIR aliagir70@gmail.com Ya Rab! Kulun, girip dert kapısından, Çile dergâhında tozmayı ister. Birkaç yudum içip rızâ tasından, İçindeki özü kazmayı ister. Gurbete gönderip fânî dünyayı, Uykuda unutup tatlı rüyayı, İhlâsla, kalbinden vurup riyâyı, Nefsin oyununu bozmayı ister. Kulun tâkati yok, koşmaya belki, Ancak, mecnunda yok azmi ve şevki, Şeytanın attığı, Hak yolundaki, Tüm kördüğümleri çözmeyi ister. Zerreler, […]

Continue reading »
1 2 3 6