54. Sayı Takdim

Gelecek… Er geç gelecek. İstikbal, bizi istesek de istemesek de karşılayacak. Aslında gelecek gelmiyor; biz, ona gidiyoruz. Bizi ona götüren zamanı durdurmaya imkânımız yok. Fakat gittiğimiz yolu değiştirerek, bizi bekleyen istikbâli, varacağımız son durağı değiştirmek elimizde… Tercihlerimiz; «Nasıl bir bugün?» yerine; «Nasıl bir gelecek?» hesabı üzerine kurulmalı. Yolun konforu, rahatı değil, varılacak adresin huzuru lâzım bize… Neticeye bakan, âkıbeti düşünen […]

Continue reading »

53. Sayı Takdim

Kardeş denince akla biz gelirdik. Çünkü biz; Kardeşlik Deyince; Bir olan Rabbimiz’in kulları olarak, bütün mevcudatla; Âdem Baba’nın evlâtları olarak, bütün insanlıkla; yeryüzünde Allâh’ın adaletli şahitleri olan Ümmet-i Muhammed olarak, bütün müslümanlarla ve birlikte fethettiğimiz, birlikte müdafaa ettiğimiz vatanımızda, yetmiş iki milletten bütün komşularımızla kardeşliğimizi hatırlardık… «Ahî/kardeşim» sözü etrafında kenetlenen, kardeşinin ihtiyacını karşılama temelli organizasyonları biz kurmuştuk. Müşterimize; «Ben siftahımı […]

Continue reading »

52. Sayı Takdim

Kıymetli Okuyucularımız, Büyükler, bir cemiyet içinde dikkatlerini çeken bir çocuk görünce hemen sorarlardı: “Sen kimin oğlusun? Sen kimlerdensin?” Bu sorudan murat; delikanlının sadece nesebini, ailesini sormak değildi. Bu kıymeti cemiyete, yarınlara kimin hazırladığını sormak ve cevap verdirirken de kime ve kimlere mensup olduğunu söylettirerek hatırlatmaktı… Nesep mühim… Batı neredeyse evlâtlarıyla biyolojik bağını, nesebini bile koparmış durumda. Fakat nesebimizle, kan bağımızla, […]

Continue reading »

51.Sayı Takdim

Kıymetli Okuyucularımız, Dünyada bin bir meşgale, bin bir yöneliş, bin bir hedef var. Kimisi ulvî… Kimisi süflî… İnsanın elinde ise yalnızca mahdut bir ömür. Bu kısacık ömür, aynı zamanda bir sermaye… O sermaye; fânî dünyanın gel-geç heveslerine, nefsin hem süflî ve anlamsız hem de tatmini imkânsız arzularına sarf edilirse yazık ki ne yazık… Sınırlı bir müddetten ibaret dünya hayatımız; ancak […]

Continue reading »

50. Sayı Takdim

Kıymetli Okuyucularımız, O’na medyûnuz. O, Kâinâtın Fahr-i Ebedîsi -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’e… Varlığımızı borçluyuz O’na; O güzellik şâhikası doğsun diye var oldu cihan… Çünkü Rabbimiz, O’na; «Habîbim» dedi. Dînimizi, ahlâkımızı, edebimizi medyûnuz O’na; En yüce ahlâk üzere, güzel ahlâkı tamamlamak için geldi… Vefâ borcumuz var O’na; Bizim için, ümmeti için çarpan kalbi, Sûr’a kadar bizim için istiğfar hâlinde olacağı ve […]

Continue reading »

48. Sayı Takdim

Kıymetli Okuyucularımız, İnsanlık hicrî ve mîlâdî yeni yıla sarsıntılarla girdi. Zaten çok da rotasında gitmeyen dünyamızın adalet gemisi, Gazze açıklarında su almaya başladı. İnsanlık yalpalamaya başladı. Çünkü menfaat, bencillik ve kaba kuvvet kefesi ağır bastıkça; insaf, iz’an, merhamet ve adalet kefesi rafa kalktı. Masum bebeklerin, eğitim yuvalarının, hastanelerin üzerine, pek çoğu insan avcıları için yeni görücüye çıkan bombalar yağdı. Yangınların, […]

Continue reading »

47. Sayı Takdim

Kıymetli Okuyucularımız, Harpler, ölümler, yıkımlar, göçlerle dolu bir zaman diliminin, mâtemlerle, feryatlarla dolu bir coğrafyanın şairidir Mehmed Âkif… Kalemine, âdeta kanlı gözyaşını mürekkep yaparak yanık bir feryat hâlinde bu safha safha mâtemleri yazdı Safahât’ında… Paylaştı hayatıyla, yüreğiyle… Gitme ey yolcu, berâber oturup ağlaşalım: Elemim bir yüreğin kârı değil, paylaşalım! Onunki bir ağıttan ziyade bir ikaz feryâdıydı. Bütün bir millete, en […]

Continue reading »

46. Sayı Takdim

Kıymetli Okuyucularımız, Bu ay, kurban iklimine mazhar. Sırlarıyla, hikmetleriyle… Yaklaşmak için fedakârlık etmek demek olan kurbanın bin bir türlü şekli var. Binlerce sahtesi ve bir tane hakikîsi… Gerçek Kurban… Hakk’a Vuslat… Yüzakı; Mevlânâ neşvesinin, Şeb-i Arûs coşkusunun Hac telbiyeleri ve Kurban tekbirlerine tevafuk ettiği bu Aralık ayında, edebî bir gözle kurbanı dosya konusu olarak ele aldı. Genel Yayın Yönetmenimiz M. […]

Continue reading »

45. Sayı Takdim

Kıymetli Okuyucularımız, Biz, «biz» olduğumuzda değerliydik. Kendimiz olduğumuzda. «Kendi gök kubbemiz altında», «bize göre», bizi biz yapan kıymetlere göre hareket ettiğimizde bambaşkaydı her şey. Milletçe düşlerimizi Alemdâr-ı Rasûl Eyüp Sultan’ın yeşil sancağının süslediği ve o mâneviyat ve savletle «dev gibi orduları yendiğimiz» zamanlar… Sonra gayretin yerini rehavet aldı. Film koptu. Toparlanmaya çalışırken artık «biz» olmaya değil, batılı olmaya, yabancı olmaya, […]

Continue reading »

44. Sayı Takdim

  Kıymetli Okuyucularımız, Takvimlerin sunduğu mecburî birer hediye midir bayramlar? Yoksa gayretlerle gelen zaferlerin kutlandığı hususî demler mi? Yoğun yahut monoton günlük hayatta ara sıra verilen birer tatil molası mı? Yoksa huzurlu bir hayatı daha da canlandıracak, doping tesirli tazelenme günleri mi? Dünya kalabalıklaştıkça git gide daha da mı ferdîleşecek bayramlar? Yoksa merhamet, şefkat, yardım duygularını coşturarak bize içtimâî, medenî […]

Continue reading »
1 296 297 298 299 300 305