48. Sayı Takdim

Kıymetli Okuyucularımız,
İnsanlık hicrî ve mîlâdî yeni yıla sarsıntılarla girdi.
Zaten çok da rotasında gitmeyen dünyamızın adalet gemisi, Gazze açıklarında su almaya başladı. İnsanlık yalpalamaya başladı. Çünkü menfaat, bencillik ve kaba kuvvet kefesi ağır bastıkça; insaf, iz’an, merhamet ve adalet kefesi rafa kalktı.
Masum bebeklerin, eğitim yuvalarının, hastanelerin üzerine, pek çoğu insan avcıları için yeni görücüye çıkan bombalar yağdı. Yangınların, patlamaların ardından ortaya çıkan manzara şu hazin serzenişi söyletti:
Mazlumlar Kan Ağlıyor…
Âh Dünyanın Dengesi!
Fotoğrafta görenlerin bile kanını donduran katliama, gözünü kırpmadan imza atanlar normal; aklî, insanî, vicdanî dengesi yerinde insanlar mıydı? Acaba ruh terkiplerinin kıvamını oluşturan dengede hangi oynamalar yapılmıştı ki bu derece insanlık dışı davranabiliyorlardı? Dünya kefesine bu derece yüklenenler, âhiret kefesinin berhavâ olacağını, uhrevî mîzanda müflis olacaklarını niçin düşünmediler?
Bu sorular ve cevapları etrafında bu ayki dosya konumuz olarak; insan, toplum ve kâinatta «Denge»yi ele aldık.
Genel Yayın Yönetmenimiz M. Ali EŞMELİ zulümle âbâd olunmayacağının altını çizdiği yazısında hâdisenin tarihî köklerine temas etti:
“Ceddimiz Osmanlı da dünyada adaleti ikame eden bir denge ve terazi unsuruydu. O da, tarihten çekildiği gün bütün dünya dengesini tekrar kaybetti. Kıtalar yetim kaldı. Doğudan batıya nice ülkeler ve milletler yetim kaldı. Filistin yetim kaldı.”
Marmara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi Din Eğitimi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. H. Mahmut ÇAMDİBİ ile «Şahsiyet Eğitimi ve Eğitim’de İtidal Kuvveti» üzerine doyurucu bir mülâkat gerçekleştirdik.
Yazarlarımız; ahsen-i takvîm terkibinde kıvamını bulan insanlık kararı, lisanın muvâzenesi, kâinattaki dengenin insandaki karşılığı, bir Kur’ânî kavram olarak «orta yol», kuvvet ve hakkaniyet dengesi, beşerî münasebetlerde dengelerin gözetilmesi, vücudumuzda haberdar olmadığımız dengeler konulu yazılarıyla dosyamızı etraflıca işlediler.
Muhterem Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi; «Emrolunduğumuz Gibi İstikamet Dengesi» başlıklı yazılarıyla, Cenâb-ı Hakk’ın, dünya ve âhiret dengesi içerisinde kullarından istediği istikamet ve itidal ölçülerini kaleme aldılar.
Şiirler… Başına masum sıfatını getirmenin bile haksızlık olacağı, bebeklerin canına kıyan, gündemi ve vicdanları kan rengine boyayan zulüm tuğyanı karşısında feryatlar, ağıtlar, tel’inler dile geldi… Fakat zalime olan tepkimizde bile itidali terk etmedik.
Zalim her devirde zulmünü icrâ edecek ve bu tarafta yaptıklarının cezasını er-geç ve en geç öbür tarafta, terazinin görmediği, görmezden geldiği kefesinde görecek… Ya insanlara şahitler olacak mûtedil ümmet… Ya biz… Dünyanın dengesi dün kime emanet idi? Bugün kime?
Mazlumlar kan ağlıyor!
İç çekiyoruz; Âh dünyanın dengesi!..
Takdim
Yüzakıyla…