Şikâyet

KÂFÎ (Ekrem KAFTAN) Bir lâhza doyamadın yâr lebine ey gönül, Öptükçe hasretini tutuşturdu ateşi. Sandın ki her nefeste açılır bir taze gül, Bulunmaz güllerinin âlemde başka eşi. Hem aşkı arıyorsun bir gülün kokusunda, Hem sarsın istiyorsun açılıp yaprak yaprak, Diyorsun, hep dinleyin bu şairi susun da, Bir arzun var ki senin, onu ukbâya bırak. Ey gönül yetmez sana, semâlar gülle […]

Continue reading »

Şehir Gece ve Ben

HANOĞLU (Abdülaziz DUMAN) Güneş doğar ben doğarım güneşle, Güneş batar yanarım bir ateşle, Akşam karanlığı çökerken şehre, Birçok ümidimiz dökülür bahre, Gece şehri kaplar bir siyah örgü, Elle tutulmayan karanlık sürgü, Deveran dünyanın kanunudur bu, Doğumdan ölüme yol sonudur bu, Vakit gelir, çark başlar öğütmeye, Ömür biter, hazırlanın gitmeye. Yumak yumak büyür sesler duvarda, Çılgınlık sinede, çılgın kenarda. Dinle duvarları […]

Continue reading »

Gazel

Harun ÖĞMÜŞ Cezb eder dâim cemâlin cinni de insânı da Hep o Mushaf’tan okurlar ilmi de irfânı da Kâkülün çözsen de bir yol seyre çıksan gülşene Hak için mahcûb edersin servi de reyhânı da Bezme gelsen lutf edip rindâna arz etsen şarâb Tevbekâr anmaz verilmiş ahdi de peymânı da Göz süzüp bir kerre baksan şâyet uzlet-gâhına Terk eder aşkınla zâhid […]

Continue reading »

Gurbet Akşamı

GÜNBEYLİ Mahmut TOPBAŞLI Gönül hazânında devran dönerken, Yüreğime bir sis konar ansızın… Bir mızrak ötede güneş sönerken, Yıldızlar tepemde yanar ansızın. Koyu bir karanlık çöker sokağa, Sevdalar göç eder hayli uzağa, Vuslatın yankısı, yansır şafağa, Dileklerim yolda donar ansızın. Ürkek adımlarla yaklaşır umut, Gözleriyle der ki: «Haydi beni tut!» Rüzgârı hapseder insafsız bulut, Yelkenlerim suya iner ansızın. Gözlerim kısılır, dalar […]

Continue reading »

Musallâ Gazeli

EDÎBÎ (Recep YILDIZ) Gidenler gitti, sen kaldın, vefâsız yârı beklersin… Ne buldun sâhi dünyâdan, dönüp tekrârı beklersin? Zaman bir bitmeyen çölmüş, ölenler ölmeden ölmüş Ve zâten ölmemek zülmüş, neden inkârı beklersin? Gönül bir at, zaman gemdir; o gem her derde merhemdir Ne azgın bir cehennemdir; ne hâlâ nârı beklersin! Bu dem bir çağrıdır Hak’tan, kaçılmaz emr-i mutlaktan Hayat bir başlar […]

Continue reading »

Çilelerin Anası

CELİL (Halil GÖKKAYA) -Merhum Annem Şerife Gökkaya’ya- Otuz bir aralık günü kayboldun, Hani sen hep beni beklerdin anne? Ararken seni bir tabutta buldum, Hani hep odamı yoklardın anne? Yaşmağın yatağın başında durur, Ne acım biter, ne gözyaşım kurur. Artık kim «ah yavrum!» diye haykırır; Her duana bizi eklerdin anne… Babamızı bir gecede yitirdik, Yazık, seni parça parça bitirdik! Kış gününde […]

Continue reading »

Yalnız Değilim

Bestami YAZGAN En zor ânımda, Her emânımda, Hemen yanımda Sen varsın yâ Rab! Duada dilim, Boş kalmaz elim. Yalnız değilim, Sen varsın yâ Rab! Dolar taşarım, Dağlar aşarım, Nasıl şaşarım? Sen varsın yâ Rab! Eyyüp emsâlim, Bitmez mecâlim, Hoş olur hâlim, Sen varsın yâ Rab! Derde dermânım, Canda canânım, Rahmet ummânım, Sen varsın yâ Rab!

Continue reading »

23. Sayı Takdim

Kıymetli Okuyucularımız, Takvimler, ömür sermayemizdeki seneleri birer birer harman ediyor. Bu harmanda insanlar, yaşadıklarını genellikle zamanın sırtına yüklemeye çalışıyorlar. Çünkü insanoğlunun yaratılışından itibaren en çok iç içe olduğu büyük gerçeklerden biri de zaman. Çünkü insanın ömrü zamanla mukayyet. Hiç kimse zamanın dışında değil. Ömrü dolduran bütün hayat manevraları hep zamana bağlı. Bu yüzden pek çok kimse, anlatacaklarına «aah zaman, ah!» […]

Continue reading »

Muhabbet İmtihanı

YAZAR : Osman Nûri TOPBAŞ MECÂZÎ AŞK – HAKİKÎ AŞK Gönlümüze huzur veren bütün sevgi ve muhabbetlerin çıkış ve varış noktası, bir bakıma etrafında hâle olması gereken yüce eksen, ilâhî muhabbet ve mârifettir. Zira muhabbet ve mârifet, yaratılış sebep ve sırrımızdır. Bu itibarla; Gönlümüzdeki muhabbet tecellîleri, ilâhî muhabbet ve mârifet Kâbe’sine yöneldiği ölçüde bizi büyük vuslata nâil edici vesileler hâline […]

Continue reading »

Zaman mı Suçlu, İnsan mı?

Muhammed Ali EŞMELİ İnsanın gözü hep dışarıya baktığı için her zaman dıştakiler suçlu olmuştur. Öyle ki suçlanacak kimse bulunmadığı takdirde bu defa hayalî suçlu şablonları oluşturulmuştur. Bu şablonların en başında da «zaman» mefhumu yer alır. Temel idama mahkûm olmuş. Sormuşlar: “–Son arzun nedir?” Demiş ki: “–Ha bu bana ders olsun!” Bu akıllanmanın tabiî hiçbir kıymet-i harbiyyesi yok. Çünkü ecel sehpasında, […]

Continue reading »
1 985 986 987 988 989 1.028