BENİM BAYRAMIM

GÜNBEYLİ (Mahmut TOPBAŞLI) mahtopbasli@hotmail.com Karanlığı ak eyleyen, Bayrama ben bayram derim. Alınları pâk eyleyen, Bayrama ben bayram derim. Âcize güç-kuvvet olan, Varlıklıya himmet olan, Her ânında hikmet olan, Bayrama ben bayram derim. Tüm küsleri barıştıran, Takvâları yarıştıran, Gönülleri yatıştıran, Bayrama ben bayram derim. Kardeşliği önde tutan, Sabra muhabbeti katan, Aşkla, sevgiyle ağlatan, Bayrama ben bayram derim. Gönüllerin özlediği, Gurebânın gözlediği, […]

Continue reading »

OKU OĞLUM OKU KIZIM…

CELİL (Halil GÖKKAYA) halilgokkaya@gmail.com Türk gençliği ne yüklenmiş sırtına? Mektep uyur, konak uyur, üs uyur, Ceviz kabuğunda kopmuş fırtına, Baba-oğul birbirine küs uyur… Eldeki imkânın varmaz farkına, Güneş uyandırır, okyanus uyur… Büyük-küçük birbirini dövmekte, Magazinler tembelliği övmekte, Kurt, dumanlı havaları sevmekte, Eğlencenin fânûsunda sis uyur… Uymuş gitmiş zamânenin çarkına, Işık cümbüşünde bir tâvus uyur… Ecdadın elinde kurusa kamış, Yazmak için […]

Continue reading »

MUHABBET

Bekir ÇİÇEK Gül’e muhabbettir, sebep varlığa; «el-Vedûd»a hayrân eder muhabbet… Habîb’e uyanlar, erer yârlığa, Yüce Rabbe yârân eder muhabbet… Mevlâ’ya uzanır sevdanın sonu, Muhabbet doludur mü’minin canı, «O onları sever, onlar da O’nu…» Pek şiddetli ceryân eder muhabbet… Sevdamız olursa Nebî’den yana, Hayatımız öyle erer ihsâna. Ebedî saltanat verir insana, Gönüllere sultân eder muhabbet… Mü’mine verilen en güzel haber: «Kişi, […]

Continue reading »

VASİYET

Abdullah GÜLCEMAL abdullah_gulcemal@hotmail.com Bir baba olarak dinle sözümü, Sana vasiyetim; oku evlâdım! Âhirette kara etme yüzümü, Sana vasiyetim; oku evlâdım! Bilemedim okumaya erindim, İçim harap, dıştan mâmur göründüm, Ömür boyu sürüm sürüm süründüm, Sana vasiyetim; oku evlâdım! Bilgisizlik iliklere işliyor, Cahilleri her cemiyet dışlıyor, Bak kitabın «Oku!» diye başlıyor, Sana vasiyetim; oku evlâdım! Yolun düşür ilim şehri Rasûl’e, Riâyet et […]

Continue reading »

OKU!..

Ahmet ARSLAN arslanahmet52@hotmail.com Zikreden dilsiz kadar, Haydi gel, sen de oku!.. Elsiz, ayaksız kadar, Haydi gel, sen de oku!.. Oku, vâcid olanı, Oku, mâcid olanı, Oku, mecîd olanı, Haydi gel, sen de oku!.. İşlenip kazılanı, Âleme yazılanı, Kaynaktan süzüleni, Haydi gel, sen de oku!.. Hamdetsin Hakk’a bu dil, Mülkün sahibini bil, Gönlünden kötüyü sil, Haydi gel, sen de oku!.. Okuyan […]

Continue reading »

78. Sayı Takdim

Kıymetli Okuyucularımız, Gözler semâda… Gözler hilâlde… Bize Ramazân’ı, nurlu kandilleri, bayramları, güzel ve mühim başlangıçları anlatan hilâl; bayrağımızın da sembolü… Hilâl, orijinalinde aynı harflerle yazıldığı Allah Teâlâ’nın bir âyeti, bir alâmeti… Hilâl, millet olarak bayraklaştırdığımız ideallerimizin de sembolü… Hilâl, bir değerler manzûmesi… İlk gününden Ramazân-ı şerîfe refâkat eden Ağustos ayında, bu ibâdet ve merhamet mevsiminde; dosya konumuzu bayraklaştırdığımız ve bizi […]

Continue reading »

İDEAL BİR NESLİN FÂRİK VASIFLARI -1-

YAZAR : Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi O -SALLÂLLÂHU ALEYHİ VE SELLEM-’DEN NESİLLERE… Âyet-i kerîmede buyurulur: “(Habîbim) elbette Sen yüce bir ahlâk üzeresin…” (el-Kalem, 4) Fahr-i Kâinat -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz de, bu âyet-i kerîmeyi tamamlayıcı mahiyette şöyle buyurur: “Ben güzel ahlâkı tamamlamak üzere gönderildim.” (Muvatta’, Hüsnü’l-huluk, 8) Peygamberler; insanlığa Cenâb-ı Hakk’ın lütuf ve ihsanı olarak gönderilmiş muallimler, terbiyeciler ve […]

Continue reading »

O KANDİL…

Hüdâyî ÜSKÜDARLI Bu yazı dizisi, hayalî bir roman tekniğiyle değil, cemiyetin içinde yaşadığı hâdiseler ve ulvî hakikatler etrafında oluşan gerçekleri ve meseleleri canlandırma, tasvir, konuşma ve sohbet üslûbu ile kaleme alınmıştır. Bir yanda zulmet ve onun hüsran dolu ahvâli, diğer yanda ezelî ve ebedî nûrun nimet ve bereketli ahvâli. Bu ikisinin arasında zulmetten nûra açılan bir hidâyet penceresi… Orhan ve […]

Continue reading »

KALBİNİ YARIP BAKTIN MI?

M. Ali EŞMELİ seyri@seyri.com seyri@yuzaki.com Bir iftar sofrasındaydık. Oruç huzûrunun kendini bütünüyle gösterdiği iftar vakti yaklaşmıştı. İhtimamla hazırlanan yer sofrasında herkes sükût içerisinde ezanı beklemekteydi. Sofra başında yavaş yavaş çorbalar konmaya başladı. Sıcacık çorbalar. Bir kişi ayakta tencereyi tutuyor, bir kişi de tabakları dolduruyordu. Tencerenin altına denk gelen kişi ise kendisini eğmiş, hizmet edenlerin işlerini kolaylaştırmaya çalışıyordu. Fakat tencere onun […]

Continue reading »

ACELEM VAR

Muhsin DURAN muhsinduran@hotmail.com Zaman dolabı hızla dönüyor: Benim adım dertli dolap, Suyum akar yalap yalap, Böyle emreylemiş Çalap, Derdim vardır inilerim… *** Irmağın üzerine kurulmuş, ağaçtan, tahtadan yapılmış kovalarını bir tarafından dolduran; diğer tarafından boşaltan bir su dolabı… Gacır-gucur seslerle gece demeyip, gündüz demeyip dönüyor. Suyunu ırmaktan alıyor, biraz yüksekte; bağların, bahçelerin içine kadar ulaşan arkın, kanalın başlangıç noktasına yalap […]

Continue reading »
1 721 722 723 724 725 1.023