MUHABBET

Bekir ÇİÇEK

Gül’e muhabbettir, sebep varlığa;
«el-Vedûd»a hayrân eder muhabbet…
Habîb’e uyanlar, erer yârlığa,
Yüce Rabbe yârân eder muhabbet…

Mevlâ’ya uzanır sevdanın sonu,
Muhabbet doludur mü’minin canı,
«O onları sever, onlar da O’nu…»
Pek şiddetli ceryân eder muhabbet…

Sevdamız olursa Nebî’den yana,
Hayatımız öyle erer ihsâna.
Ebedî saltanat verir insana,
Gönüllere sultân eder muhabbet…

Mü’mine verilen en güzel haber:
«Kişi, sevdiğiyle olur beraber!»
Müjdeledi bizi Aziz Peygamber,
Cennette de Sevbân eder muhabbet…

Habib’den yayılan sevgi hâlesi,
Ebedlere akan nur şelâlesi…
O kaynaktan içer gülü-lâlesi,
Velîlerle devrân eder muhabbet…

Sevgi reçetesi, dînimiz İslâm…
Sevip sevilmezsek; îman, olmaz tam!
Cennete ermede parola; «Selâm!..»
Nasipleri Rıdvân eder muhabbet…

Muhabbet hattıyla kalpler birleşir,
Güzellikler kalpten kalbe yerleşir,
Dostluk derinleşir, aşklar gürleşir,
Çakılları mercân eder muhabbet…

Ârif gönüllerin hepsi bunu der:
Seven sevdiğine itâat eder,
Hâliyle hâllenir izinden gider,
Bin bedende bir can eder muhabbet…

Kalpte muhabbetin şiddeti kadar,
Aşkın kimyasında fedâkârlık var.
Çöllerden geçilir, delinir dağlar,
Her zorluğu âsân eder muhabbet…

En ağır bedeller sevgi uğruna,
İbrahim’sen ateş düşer bağrına,
Muhabbet Dost’adır, nefret gayrına;
İsmail’i kurbân eder muhabbet…

Aşkın neticesi mâşûka göre…
Hakk’ı seveninki sığmaz göklere!..
Gül’ü seven yarın erer Kevser’e,
Nebî ile ihvân eder muhabbet…

Muhabbetten doğar, gönül sürûru,
Muhabbete borçlu, varlık, zuhûru,
Muhabbetle artar, mârifet nûru,
Ehl-i ilim-irfân eder muhabbet…

Nefsânî hevesler, fânî hülyâlar…
Sevgiyi israftır, gel-geç sevdâlar,
Hakk’a erdirmezse eğer Leylâlar,
İstikbâli zindân eder muhabbet…

Kötüye muhabbet yoldan şaşırtır,
Rasûl’ün izinden ayrı düşürtür,
O gün zalimlere parmak ısırtır,
Ebediyen pişmân eder muhabbet…