Zaman ve İlim Nimetleriyle; ÖMRÜN VE HAYATIN TEFEKKÜRÜ -2-

YAZAR : Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi KALP KIVÂMI NİSBETİNDE… İlk emir «اِقْرَأْ / Oku!»dur. Cenâb-ı Hak, « اِقْرَأْ/ Oku!» emriyle insana hangi şeyi tahsil ve tefekkür edeceği, bu tahsil ve tefekkür ile de idrak ve şuurunu nasıl tekâmül ettirebileceği hususunda birbirini şerh eden üç kitap lutfetmiştir: • Kendi iç âlemi, • Zerreden kürreye, hâdisat ve vâkıalarıyla kâinat ve; • En […]

Continue reading »

Hakk’ın Rızâsına ve Cennete Doğru; MÜSTAKÎM BİR YOLCULUK

YAZAR : Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi SIRAT KÖPRÜSÜ İnsan bir yolcu… Elestten ebede bir yolcu… Cennetten dünyaya, dünyadan ukbâya, doğumhâneden gasilhâneye, kabirden de mahşere bir yolcu… Bu uzun yolun sonunda müthiş bir yol ayrımı var: Sırat Köprüsü… İnsan ya Sırat Köprüsü’nden geçip, ebedî huzur ve saâdete, yani Allâh’ın rızâsına, cennetlere kavuşacak yahut -Rabbimiz muhafaza buyursun- cehennem üstüne kurulmuş bu köprüden […]

Continue reading »

Güzel Bir İstikamet İnsanı HACI ALİ KAPLAN AĞABEY

YAZAR : Sami GÖKSÜN 2012 yılının son günü, Kayseri’den dâr-ı bekāya doğru bir yıldız kaydı. O yıldız, ömrünü gönül hizmetine adamış Hacı Ali KAPLAN Ağabeydi. 1933 yılında Kayseri’nin Erkilet Nâhiyesi’nin Emmiler Köyü’nde dünyaya gelen Hacı Ali KAPLAN Ağabey, 79 yıllık ömrünün son birkaç senesini çeşitli hastalıklarla geçirdi. Son bir haftadır da yoğun bakımdaydı. 31 Aralık 2012 Pazartesi günü sabah saat […]

Continue reading »

NAMAZ GIDASI

YAZAR : İrfan ÖZTÜRK Hazret-i Ali Efendimiz’in rivâyet ettiği hadîs-i şerifte Allah Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem- âhirzamana dair şu korkunç sahneyi tasvir buyuruyor: “İnsanlar üzerine öyle bir zaman gelecek ki, İslâm’ın ancak ismi, Kur’ân’ın ancak resmi kalacak; camiler o gün son derece mâmur olacak, fakat içleri hidâyetten mahrum olacak… O devirlerde yetişen ilim adamlarının çoğu da semânın gölgelediği en […]

Continue reading »

UYUYUN-UYANIN!

YAZAR : M. Ali EŞMELİ seyri@seyri.com seyri@yuzaki.com Akla bir soru düştü: –Uykuya mı dayanamıyorsunuz, uykusuzluğa mı dayanamıyorsunuz? İki dostun alnı terledi: –Ben uykuya dayanamam! –Ben de uykusuzluğa! –İkisi de aynı şey. –Öyle görünüyor. –O zaman niye farklı sual, farklı cevap. –Farksız sayalım. –Fakat farklılık var, aynı şey değil. –Nasıl yani? –Şöyle: Uykuya dayanamamak, uykusuzluğa dayanırım demek. Cümle olarak böyle; ancak […]

Continue reading »

İLGİLENMEK VE BİLGİLENMEK

YAZAR : Âdem SARAÇ ademsarac@yyu.edu.tr Allah Teâlâ Hazretleri; neyi nasıl isteyip neyi nasıl emrettiyse, o öyle olmalıydı şüphesiz. Aynı şekilde Peygamberimiz -aleyhisselâm-; Allâh’ın emirlerini ve yasaklarını nasıl anlattıysa, öyle anlatılmalı ki istenilen sonucu elde edebilelim. İnsanları düştükleri uçurumdan kurtarmak için yapılacak çağrı; çok önemli olmakla birlikte, çağrı yeri ve zamanı da çok önemlidir. İşte bunun için Peygamberimiz -aleyhisselâm-, ilk önce […]

Continue reading »

HÜDÂYÎ’NİN GÜL BAHÇESİ

YAZAR : Ahmet SÂDIK -Efendi Doktor Ağabeyimizi rahmet ile anarken- Tarih boyunca milletlerin de hayatı; insanlar gibi iniş-çıkışlarla, med-cezirlerle doludur. Hayat ırmağı akıp giderken; bazen saâdet ve huzurun bahçelerinde dolaşır, bazense acı, keder ve ıstırap yükünün altında çileli günler ve yıllar geçirirler. 20’nci asır başlarında, Anadolu insanı; ilim, irfan ve fazîletlerle dolu muhteşem bir geçmişi, büyük toprak kayıpları ile geride […]

Continue reading »

İSTİKAMETİN DİREKSİYONU

YAZAR : Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI tali@yuzaki.com İstikamet; yalpalamadan dümdüz gitmek… Savrulmamak, sapmamak, sapıtmamak, yamulmamak, eğrilmemek… İstikamet tek başına yetmiyor. İstikamete bir de isabet gerek… Dümdüz giden bir ok veya yol, istikametlidir. Eğer ok hedefe isabet ediyor; yol, istenen adrese çıkıyorsa o zaman istikamet ile birlikte isabet yani hidâyet de var demektir. Bu sebeple her şeye başlangıcımızdaki / Fâtiha’mızdaki istikametli yol […]

Continue reading »

Sırât-ı Müstakîm ve İSTİKAMET SAHİBİ OLAN KİMSELER

YAZAR : Yard. Doç. Dr. Harun ÖĞMÜŞ ogmusharun@yahoo.com İstikamet; «kalkmak, dikilip ayakta durmak» mânâsındaki «kāme» kökünden gelmektedir. «Boy-bos, endam» demek olan «kāmet» kelimesi de aynı kökten gelir. Çünkü boy-bos, ancak kişinin ayağa kalkıp boyunun uzunluğunu görenlere arz ettiğinde müşâhede edilebilir. İstikamet, lügatte; «dosdoğru olmak, sağa-sola eğrilmemek» mânâsını ifade eder. İslâm’ın ilke ve prensiplerini sıkı bir şekilde takip etme anlamında kullanılması; […]

Continue reading »

CENNETE KİM GİDECEK?

YAZAR : H. Kübra ERGİN hkubraergin@hotmail.com Geçtiğimiz aylarda Fatih’te Ali Emirî Kültür Merkezi’nde, tanınmış bir sîmânın bir hasbihâli vardı. Tefekkür ufkumuzu genişleten güzel bir sohbetin ardından dinleyicilerin sorularına cevap verme safhasına geçildi. Sorulan sorulardan biri; hem sohbetin mevzuuyla alâkasız olması, hem muhatabı sıkıntıya sokması, hem oradaki dinleyici kitlesinin aklına gereksiz bir fitne sokmuş olması bakımından çok lüzumsuz bir soruydu. Nitekim […]

Continue reading »
1 634 635 636 637 638 1.015