ELVÂN OLDU…

SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ)     Dün Sen’in nûrunla ey Yâr, âdetâ bir renk idi, Şimdi gurbet mevsiminden, onca elvân oldu aşk!.. Ektiğin münbit başaklar etti zümrüt her yeri, Bin verip her tâneden, eylülde safrân oldu aşk!   vezni: fâilâtün / fâilâtün / fâilâtün / fâilün ‏ألوان اولدی

Continue reading »

آیدینلغڭ ‏یولی

سیری ( م . علی ‏اشمەلی )   گونش گونش ایشییورسەڭ ‏بلوط ‏بلوط ‏گوزدە ،   ‏زمان ‏سیاحە بورونمز ، هلال اولور ‏أوزدە … AYDINLIĞIN YOLU SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) Şiire ulaşmak için tıklayınız.

Continue reading »

ای نسل

‏ ‏سیری ( م . علی ‏اشمه لى )   جهنم أیلر ‏ایكن بیڭ بتر رذيلتلر   جهانی ، جنت ‏ایدر محتشم ‏فضیلتلر  ‏ سعادت عصرنە باق ، غالب أيلەین ‏سر ‏نە ؟   او ‏سری ‏تام ‏یاشاسەق ، ‏طوش اولور جهالتلر   اونوتما ، ‏وحی خدا ، گلشن ‏ایتدی دورانی بو رحمتیلە عزیز اولدی اونجە ملتلر   ‏نە ‏وار […]

Continue reading »

EY NESİL!

SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ)   Cehennem eyler iken bin beter rezîletler, Cihânı, cennet eder muhteşem fazîletler.   Saâdet asrına bak, gālip eyleyen sır ne? O sırrı tam yaşasak, tuş olur cehâletler!   Unutma, vahy-i Hudâ, gülşen etti devrânı, Bu rahmetiyle azîz oldu onca milletler!   Ne var ki, zevk u sefâ, ip takınca gerdâna, Hayâtı boğdu hemen toz duman sefâletler!   Bugünkü târihi çöz, sayfalar neden yandı? Yetim başında niçin harb eder vekâletler?   Kavuşturur mu […]

Continue reading »

AYDINLIĞIN YOLU

SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) Güneş güneş ışıyorsan bulut bulut gözde, Zaman siyâha bürünmez, hilâl olur özde…   vezni: mefâilün / feilâtün / mefâilün / feilün (fa’lün) آیدینلغڭ ‏یولی

Continue reading »

EY YÜCE MAHBUB!

SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ)   Ay desem çehrene, aydan daha revnaksın Sen, Gün desem, nûr-i güneşten daha parlaksın Sen!   Noktadır gökteki yıldız bile mîrâcına göz, Aşkın Arş’ındaki en sevgili zambaksın Sen!   Her nakış Sen’de, bakış Sen’de, akış Sen’de, öze, Su desem, cümle sulardan daha berraksın Sen!   Şaşırıp inci desem, inci de Sen’den doğuyor, Sen ki, her katresi deryâ dolu ırmaksın Sen!   Gül desem, ey yüce Mahbub, terinin damlası o, Tâ ezelden ebedî bahçede sağnaksın Sen!   Sana dâir ne desem zerre kalır sırrında, Sevdiğinden Sen’i Allah, bize […]

Continue reading »

HİLYE-İ ŞERÎFE’DEN…

SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ)   Hakk’ın en sevgili Peygamberi O; Müjdelenmişti ezelden beri O… Öyle bir müjde-i Nîsân idi ki, Tam Rebî-evvel olurken on iki; Bir salât eyledi Hak, ol demde; Es-selâm doldu bu âlem, müjde! Nûr eden nûr ile Peygamber-i Dîn, Doğdu fecrinde pazar ertesinin… vezni: feilâtün / feilâtün / feilün (fâilâtün)                    (fa’lün)

Continue reading »

ÖYLE BİR TAÇ Kİ EDEP

SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) Öyle bir taç ki edep, başta şereftir, şandır, Rûh, onun rengini aldıkça beşer, insandır!   Öyle bir taç ki edep, hem mütevâzî hem ulu, Kurtarır yerde tuzaktan, çıkarır Arş’a kulu.   Öyle bir taç ki edep, eyler o, sultan, köleyi, Götürür hem de sekiz cennete dek kāfileyi.   Öyle bir taç ki edep, başta iken yüz solmaz, Nefsi îmanla yener, şeytana […]

Continue reading »

İPİ KOPTU!..

SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) Çıldırdı küçükler, büyüğün kıymeti öldü, Vah gence; hayâ kalmadı süzgün edebinde… Ahlâkını çiğnettiği günden beri vicdan, Arsızlığı kâr eyledi dürbün edebinde… Hisler, ipi kopmuş develerden daha azgın, Şehvet büküyor insanı düzgün edebinde…   vezni: mef’ûlü / mefâîlü / mefâîlü / feûlün

Continue reading »

HİCRET

SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ)   Dönmüştü ki dün Mekke dahî cendereye, Göç etti Nebî, çölde gülistan yöreye. Hicret yönü her an yüce Allâh’a idi, Bîçâre gönül, sendeki hicret nereye?   vezni: mef’ûlü / mefâîlü / mefâîlü / feûl  

Continue reading »
1 4 5 6 7 8 42