Deve mi, Domuz mu? 3 (Manzum Tarihî Tiyatro)

Dr. Harun ÖĞMÜŞ [Endülüs’te Emevî Hilâfeti çökmüş, her il müstakil bir devlet hâline gelmiştir. Hâdise, 466/1074-488/1095 yılları arasında İşbîliye’de (Sevilla) geçmektedir.] ÜÇÜNCÜ SAHNE [(Yıl 467/1075) Mûtemid, devlet ricâli ve kumandanlarıyla dîvan toplantısındadır. Sahnedekiler: Mûtemid, İbn-i Ammar, İbn-i Zeydun, kumandanlar Halef Bin Necah ve Muhammed Bin Martin.] Şahıslar: MÛTEMİD: Âlim ve sanatkârları seven şair ruhlu cömert bir emir. İşbîliye emiri. İBN-İ […]

Continue reading »

Deve mi Domuz mu?-2 (Manzum Tarihî Tiyatro)

Dr. Harun ÖĞMÜŞ [Endülüs’te Emevî Hilâfeti çökmüş, her il müstakil bir devlet hâline gelmiştir. Hâdise, 466/1074-488/1095 yılları arasında İşbîliye’de (Sevilla) geçmektedir.] İKİNCİ SAHNE Şahıslar: MÛTEMİD: Âlim ve sanatkârları seven şair ruhlu cömert bir emir. İşbîliye emiri. ÎTİMAD: Mu’temid’in eşi. (Sahnedekiler: Mûtemid, Îtimad ve hizmetçi. Harem dairesinde yalnızdırlar.) (Sahne romantik bir keman taksimiyle başlar.) MÛTEMİD (Bir kenarda dalgın bir şekilde oturan […]

Continue reading »

28. Sayı Takdim

Kıymetli Okuyucularımız, Bugün şu şirin mavi gezegenimizde, onu kıpkızıl etmeye başlayan ve telâfisi mümkün olmayan o kadar arızalardan bahsediliyor ki… Bunlar, bir bakıma dünyayı; ölçüsüz, şuursuz, fütursuz ve bazen de vicdansız kullanışın kötü neticeleri… Maalesef insan kendi dengesini yitirdiği zaman dünyanın da dengesini alt üst ediyor. Sonra bunun ceremesini de çok ibretli bir şekilde yine kendi çekiyor. Bu ibretlerin kimi […]

Continue reading »

Deve mi Domuz mu? (Manzum Tarihi Tiyatro)

HARUN ÖĞMÜŞ (Endülüs’te Emevî Hilâfeti çökmüş, her il müstakil bir devlet hâline gelmiştir. Hâdise, 466/1074-488/1095 yılları arasında İşbîliye’de (Sevilla) geçmektedir.) BİRİNCİ SAHNE Şahıslar: MÛTEMİD: Âlim ve sanatkârları seven şair ruhlu cömert bir emir. İşbîliye emiri İBN-İ AMMAR: Ebûbekir İbn-i Ammar. İyi bir diplomat, güçlü bir şair. Mûtemid’in başveziri. İBN-İ ZEYDUN: Ebûbekir İbn-i Zeydun. Mûtemid’in ikinci veziri. Meşhur Endülüs şairi Ebu’l-Velid […]

Continue reading »

Fetihler Seli

Harun ÖĞMÜŞ «Nâil olsam» diye Peygamber’imin müjdesine, Coşmuş İstanbul’u fethetmek için her sîne. Lâkin Alpaslan’ın ardınca edinmiş de hedef, Kahraman cedlerimin olmuş o nâdîde şeref! Dile gelmez, kaç asır sürmüş olan bir dâvâ! Olur, uğrunda Bizans’ıyla, Freng’iyle gazâ! Ve Süleyman Paşa bir gün geçerek Rûmeli’ne, Yeni bir yön verir îmanlı fetihler seline. Bir asır sel, hep onun açtığı mecrâda akar, […]

Continue reading »

HIRS ve KANÂAT

Harun ÖĞMÜŞ Zengin oldukça sarıldın bu yalan dünyâya Hiç hesap vermeyecekmiş gibisin Mevlâ’ya Yok mudur hırsına son nokta behey gâfil adam! Ona varsan da desen gayri: «Gözüm doydu, tamam!» *** Böyle sürsün mü bu hummâlı ve bitmez gayret Bu meşakkatli seferler, bu müebbet hasret Gurbet ellerde sevenlerden uzak ömr ü hayât Bilmeden hâlini evlâd u ıyâlin, heyhât! Şark’tan garba gezip […]

Continue reading »

Zühd ve Takvânın Ölçüsü

Harun ÖĞMÜŞ Sakın aldanma! Ne üstündeki yırtık gömlek Kişinin dînini göstermek için bir ölçek Ne topuk üstüne zâhitçe çekilmiş paçası, Ne de çok secdeden alnında oluşmuş yarası Zühd ü takvâ para za’fıyla denenmektir asıl O çetin za’fı yen öyleyse, hemen cenge atıl! Altının var da kapılmazsan eğer cilvesine, Tırmanırsın o zaman zühdün -inan- zirvesine Sakın aldanma! Ne üstündeki yırtık gömlek […]

Continue reading »

Gazel

Harun ÖĞMÜŞ Cezb eder dâim cemâlin cinni de insânı da Hep o Mushaf’tan okurlar ilmi de irfânı da Kâkülün çözsen de bir yol seyre çıksan gülşene Hak için mahcûb edersin servi de reyhânı da Bezme gelsen lutf edip rindâna arz etsen şarâb Tevbekâr anmaz verilmiş ahdi de peymânı da Göz süzüp bir kerre baksan şâyet uzlet-gâhına Terk eder aşkınla zâhid […]

Continue reading »

Ne Kul Etti, Ne Âzâd Etti!

Harun ÖĞMÜŞ Yine kâfir saçı dünyâmızı ifsâd etti Yine câdû gözü bin bir büyü îcâd etti Gönle bir işve edip bağladı ammâ saçına Sonra hakkıyla ne kul etti, ne âzâd etti Ne gönül ye’se düşüp etti harâbâta vedâ Ne de sâkî bizi bir cür’a ilen şâd etti Bir ömürdür sürüyor gelgiti aşkın canda Bir nefes gülse gönül bir nice feryâd […]

Continue reading »

GÖZ GÖZE

Harun ÖĞMÜŞ Bir an gelip de baktı mı mânâlı göz, göze Artık o ân olur iki sevdâlı göz, göze Tatsın yeter ki bir nefes ömründe sevmeyi Artık neler demez neler îmâlı göz, göze Lâl olsa keşke, nâfile diller yorulmasa Söyler durur olan biten ahvâli göz, göze Kudret eliyle parlatılan saf bir aynadır Aksettirir gönüldeki her hâli göz, göze Bir nükte […]

Continue reading »
1 39 40 41 42 43