KULLUK MAKAMI

Ali AĞIR aliagir70@gmail.com Yaratılan her şeyin insanın istifadesine sunulduğu bir dünyada yaşıyoruz. Arzın derinliklerinden gökyüzünün son katına kadar; kıymetini bildiğimiz bilemediğimiz, fark ettiğimiz yahut edemediğimiz nice güzelliklerle ve nimetlerle çepeçevre kuşatılmışız. Hayatın ve verilen her nimetin birer emânet olduğu âşikârdır. Emânet olarak verilen nimetler, bizlere ciddî mes’ûliyetler yüklemektedir. Elimize nasıl geçtiğinden/kazandığımızdan nereye harcadığımıza, ne şekilde kullandığımızdan hangi niyetle ne kadarını […]

Continue reading »

SU TESTİSİ SU YOLUNDA KIRILIR!

Abdullah Mesud HIDIR mahidir@gmail.com İmam Ebû Yûsuf, 731 yılında Kûfe’de doğdu. Zorluk ve sıkıntılar içerisinde büyüdü. Çocukluğunda bir yandan hayatın sıkıntılarına göğüs gererken, diğer yandan ilme yöneldi. O devrin ilim ve fikir merkezi olan Kûfe’de başta Ebû Hanîfe olmak üzere birçok âlimden ders aldı. Aklı, zekâsı ve kuvvetli hâfızasıyla fıkıh ve hadis ilminde derinleşti. Daha sonra kadılık vazifesine tayin oldu. […]

Continue reading »

Ey Aziz Âhiret Yolcusu; RAMAZAN GELDİ!

Nurten Selma ÇEVİKOĞLU nurtencevikoglu@hotmail.com Çağdaş ve modern hayat; insanın fıtratını yok etme pahasına, herkesi birbirine benzetme adına, popülist kültürü zihinlere ve davranışlara var gücüyle pompalıyor. İnsanlar ne olduğunu, nasıl olduğunu bilmeden, âdeta akan selde sürükleniyorlar. Geçmişten bu yana sanayileşme ile beraber gelen, mâneviyâtın hayattan sürülmesi hâdisesi, insanların ruh dünyalarında onulmaz, tamiri uzun seneler alacak tahribatlar oluşturmuştur Büyüklerimizin hep vurguladığı gibi, […]

Continue reading »

MÂNEVÎ HASTALIKLARIMIZ -3-

Ali ÖZBEK aliozbek1997@outlook.com RİYÂ Sözlükte daha çok ikiyüzlülük, gösteriş olarak ifade edilen riyâ kelimesi; kişinin dünyevî maksatlarla kendisinde üstün özellikler bulunduğuna başkalarını inandıracak tarzda davranması olarak ifade edilir. Aslında riyâyı «-mış gibi yapmak» şeklinde de özetleyebiliriz. Meselâ; bir başkasına gösteriş veya dünyevî bir çıkar için namaz kıldığımızda aslında namaz kılmış olmuyoruz, namaz kılıyormuş gibi yapıyoruz. Bundan dolayıdır ki Efendimiz -aleyhisselâm- […]

Continue reading »

KUR’ÂNÎ TÂLİMATLAR -39- RASÛLULLAH (S.A.S.) EFENDİMİZ’E İTTİBÂ

Yazar: Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi SAHÂBENİN HÜZNÜ Ümmü Eymen -radıyallâhu anhâ-, Peygamber Efendimiz’in dadısıydı. Fahr-i Kâinât Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, yüksek vefâ duygusu sebebiyle onu ziyaret eder, hâl-hatırını sorar ve ona değer verirdi. Efendimiz’in vefâtından sonra Hazret-i Ebûbekir -radıyallâhu anh-, Hazret-i Ömer -radıyallâhu anh-’a; “–Kalk, Allah Rasûlü’nün yakını olan Ümmü Eymen’e gidelim, Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in yaptığı gibi, […]

Continue reading »

ASR-I SAÂDETTEN SÂLİHÂT-I NİSVAN NÜMÛNELERİ

Yazar: Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi ECİRDE ORTAK Ashâb-ı kiramdan Yezid bin Seken’in kızı olan Esmâ -radıyallâhu anhâ-, fesâhat sahibi akıllı bir hanımdı. Bir gün kadınlar tarafından Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’in huzûruna gönderildi. Efendimiz’e derin bir saygı içerisinde ve tatlı bir ifade ile şunları söyledi: “–Anam babam Sana fedâ olsun ey Allâh’ın Rasûlü! Ben kadınlar tarafından elçi olarak gönderildim. […]

Continue reading »

ÖYLE NESLİZ Kİ!

SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) Öyle nesliz ki, ufkumuz sonsuz, Uğrağız yerde, uçmağız gökte. Biz kuluz Hakk’a, hakka meftûnuz, Toprağız yerde, bayrağız gökte. Öyle nesliz ki, öncü Peygamber, Ol ne söylerse, eyleriz ezber, Bizdedir kürsü, bizdedir minber, Ancağız yerde, sancağız gökte. Öyle nesliz ki, dönmeyiz sözden, Emr-i Kur’ân’a bağlıyız özden, Kıt’alar çâre bekliyor bizden, Hür bağız yerde, nur dağız gökte! Öyle […]

Continue reading »

GEÇİLMEZ KALELER

SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) Canavarlar gibi vahşet saçarak azdı batı, Barışın rûhuna, bombayla çukur kazdı batı… O zaman biz, ne kadar varsa geçilmez kalemiz, Götürüp cân ile diktik sıradağlar gibi tiz! Görünenden öte on misli görünmez kaleyi, Eyledik ruh çeliğinden, çekerek besmeleyi… Vatanın kadrini candan da muazzez gördük, Ölmeyen rûh ile serhadde duvarlar ördük! vezni: feilâtün / feilâtün / feilâtün […]

Continue reading »

ŞAİRLERLE HASBİHÂL -3-

TÂLÎ (Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI) -müşâare- Nedîm: Bu imtidâd-ı cevre ki bahtın şitâbı var, Mihnet-medâr olan feleğe intisâbı var. Eyler nesîm-i subhu bize gird-bâd-ı gam, Bu rûzgâr-ı bî-mededin inkılâbı var. Tâlî: Hem andelîbi var, bu bağın hem kilâbı var, Bir av’aveyle bülbülü ilzam hesâbı var. Bin bir zulümden ah biri değmez mi gayrete? Bir intizâr-ı cilve-i adl ızdırâbı var. Görmek diler […]

Continue reading »

AĞLA GÖNÜL!

Zahit GENÇ genczahit@gmail.com Anlamadık bu nasıl iş, Yarışmadık «çağ»la gönül! İyi değil hâl ve gidiş, Yüreğini dağla gönül! Rüya değil bu gördüğüm, Gamdır içimde ördüğüm, Sevgi bizde bir kördüğüm; Çözüldükçe bağla gönül! Mânâ bizde bir ümitti, Heyecanlar söndü gitti, Bu haksızlık cana yetti; Ağlayarak çağla gönül! Gözümüze indi perde, Uyuduk biz her seherde, Ağlamadık bir sefer de; Bir muhabbet sağla […]

Continue reading »
1 152 153 154 155 156 1.002