KURBAN, PAYLAŞMAK, YARDIMLAŞMAK, İNFAK, İSRAF…

Nurten Selma ÇEVİKOĞLU nurtencevikoglu@hotmail.com Kurban Bayramı’nın bulunduğu bu güzel ayda; her ne kadar dünya ve ülke olarak ekonomik zorluklar içerisinde olsak dahî, bereket mefhumu ile pek çok güzelliklere kapı aralayabiliriz. Şu zorlu süreçte; şeytan bizi hayır-hasenattan, infaktan, sadakadan vazgeçirmeye çalışacaktır. Onun cimriliği telkin eden iğvâlarına aldırmadan, cömertlik temin eden bereket inancına sarılmak, mü’minlere çok şey kazandıracaktır. İnsan olarak neyimiz varsa […]

Continue reading »

İÇTİMÂÎ DAYANIŞMANIN ESASI PAYLAŞMAK

B. Cahit ÖZDEMİR bcahit@hotmail.com Bütün canlılardaki müşterek hususiyet; aynı türdekilerin birlikte, beraber yaşama ihtiyacında olmalarıdır. Hususiyle de, en mütekâmil canlı olan insan; fıtrat olarak, bu hususiyeti sevk-i tabiî ile değil, şuurla icrâ eder. Bu hususa işaretle, Kur’ân-ı Kerim’de şöyle buyurulur: “İyi işler ve takvâ konusunda yardımlaşın; günah ve düşmanlık hususunda yardımlaşmayın…” (el-Mâide, 2) Her insanın bedenî ve rûhî hususiyetleri bakımından […]

Continue reading »

KİMDEN İZİN ALMALI?

H. Kübra ERGİN hkubraergin571@gmail.com Geçtiğimiz aylarda bir akrabamızın evinde misafir olarak bulunuyorduk. Genç bir hanım, et yemediğini söyledi. Bu hanım kardeşimiz, liseyi imam hatip lisesinde okumuş. Ama sonra felsefe bölümünde okumaya başlamış. Hayat tarzını değiştirmiş. Bunları zaten duyduğum için sordum: “–Süt, yumurta gibi hiçbir hayvânî gıdâyı mı yemiyorsunuz, sadece et mi yemiyorsunuz?” “–Sadece et yemiyorum.” dedi. “–Sevmediğiniz için mi?” diye […]

Continue reading »

DÜNYAYI TUZ KADAR SEVMEK

Raif KOÇAK raifkocak@gmail.com İnsan, kâinatta diğer mahlûkattan farklı ve özel hususiyetlerle yaratılmıştır. Bu hususiyetler sebebi ile kendisine eşref-i mahlûkat denilmiş ve bu sıfat onu diğer mahlûkattan ayıran en önemli vasıf olmuştur. İnsan vücudundaki âzâların, tam mânâsı ile fonksiyonlarını icrâ edebilmesi için çeşitli gıdâlara ihtiyaç duyulmaktadır. Vücudumuzun âzâlarını meydana getiren hücreler, hayatlarını devam ettirebilmek için hücre dışı ortam ile iç ortam […]

Continue reading »

ÖLÜM, SÜKÛT ve DENİZ!

Zahit GENÇ genczahit@gmail.com   Seyrettim bir lâhza, bir akşamüstü, Sükûta ermişti, çırpınan deniz! Gönlüme dokunan bir rüzgâr esti, Bir tüy gibi hafif, ne kadar sessiz!   İçimde, hüzünlü duygular saklı, Paylaşsak derdimi dostça ikimiz; Bilmem ki alır mı bir insan aklı? Söyleşsek seninle ey mavi deniz!   İçimi dinlerim, geldim kıyına, Kıvranır içimde garip duygular; Ah! İçimi döksem durgun suyuna, […]

Continue reading »

SECCÂDELERDE BAŞLAR

TÂLÎ (Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI)  “Allâh’ım, îmânı bize sevdir. Kalplerimizi îmanla süsle. Küfrü, fıskı ve isyânı bize çirkin göster. Bizi doğruyu bulanlardan kıl!” (Ahmed, III, 424; Bkz. el-Hucurât, 7)   Çektikçe çekti dünyâ, Daldıkça daldı insan. Lezzetli geldi hülyâ, Aldattı sinsi şeytan!   Lâkin gönül daraldı, Gafletle ruh bunaldı. Dünyâ ki rûha hicran. Hissetti borcu vicdan. Hiçlik içinde yundu: Kor bir […]

Continue reading »

ALNIM AK BENİM!..

SÜKÛTÎ (Hızır İrfan ÖNDER) onderirfan@gmail.com   Gurbet akşamları yakar insanı, Umuda tutundum, hâlim yok benim!.. Milletlerin özü elbet lisânı, Ağyârın diline, gönlüm tok benim!..   Nakşoldu îmânın hası kalbime, Her zaman hazırım ölüm celbime, Dâim dikkat ettim kendi sulbüme; Garipler kabrinde, alnım ak benim!..   Bir ömür çalıştım yine yetmedi! Deli gönlüm kaşlarını çatmadı! Sükûtî dünyaya tamah etmedi! Yaşarken, ölürken; […]

Continue reading »

GENÇLİK ve İSTİKBAL

SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) Der ki mâzî; sendedir artık sıra, Bekler istikbâl elinden bir çıra, Hıçkırırken gonca, bülbül haykıra, Yılma kıştan; yaz senin, harman senin!..   Sarsa kör dünyâyı her yandan çile, Ey küheylân, Arş’a şahlan aşk ile, Söyle gelsin yazdığın târih dile, Hep muzaffer yol alan kervan senin!..   vezni: fâilâtün / fâilâtün / fâilün

Continue reading »

CENNET TAHSİLİ

SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ)   Solmasın kalbi gülün türlü dikenliklerde, Tâze çöller demesin bülbül-i İslâm nerde, Haydi Seyrî, bu gönül cenneti tahsîl etsin, Yüce Mevlâ, çıkarır Arş’a, bırakmaz yerde!   vezni: feilâtün / feilâtün / feilâtün / fa’lün                          (fâilâtün)

Continue reading »

HÂFIZ-I KUR’ÂN

Şerife Şule TESLİMOĞLU serifeteslimoglu00@gmail.com   Leyle-i Kadir’de inen kelâmı, Hıfzedip okuyan kul mesrûr olur. Müjde ile «O gün» kutlu selâmı, Alıp başa koyan kul mesrûr olur.   Maddî ve mânevî kirden arınıp, İhlâs libâsına aşkla sarınıp, «Eûzü besmele» ile korunup; Kalbine dokuyan kul mesrûr olur. Her bir âyet ile gözü nurlanan, Tefekkür ettikçe özü nurlanan, Duâ duâ dilde sözü nurlanan; […]

Continue reading »
1 151 152 153 154 155 1.015