İlâhî Taksim Karşısında; İKİ İMTİHAN

Ahmet ZİYLAN Dünyada her nimetin taksimatında herkesin ezelî nasibine göre farklılıklar gözetilmiş. Kimine fazla, kimine az… Kimi sıhhatli, kimi malûl… Kimi zengin, kimi fakir… Kimi dağda, kimi bağda… İlâhî taksim böyle. Bu taksimin altında elbette iki yönlü derin bir imtihan sırrı var. Çok verilen; «Ben!» deyip şımaracak mı? Az verilen; «Neden ben?!.» deyip isyan edecek mi? Her zaman diyoruz ki: […]

Continue reading »

8 Mart HANGİ KADINLARIN GÜNÜ?

Aynur TUTKUN aytutkun@gmail.com En güzel kıyafetleriyle o gün hatırlanmayı bekleyen sevgililer, nişanlılar, yeni evliler hattâ eski evliler vardır. Hepsi de 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kendilerinin hatırlanmaları için seçilmiş bir gün olarak düşünürler! Oysaki bu gün, ilgiye dayanamayan hanımların zannettikleri gibi onların zarafetleri, biriciklikleri dolayısıyla tahsis edilmiş bir gün değildir. Bir grup kadın; ücret düşüklüğü ve uzun çalışma saatleri gibi […]

Continue reading »

DERİNLEMESİNE KAVRAMAK

Ali Rıza BUL İnci ve mercan, denizlerin derinliklerindedir. Karada da madenler derinliklerde kendilerini ele geçirecek gayret sahiplerini beklerler. İnsanın eğitiminde de bu derinlik büyük önem arz eder. Eğittiğiniz kişinin derûnuna, kalbinin derinliklerine inmez, oraya muhabbet tohumları atmazsanız sadece zahiren formasyon verebilirsiniz fakat köklü bir eğitim elde edemezsiniz. Derinlemesine kavramak önce eğiticinin kendisini yetiştirmesinde başlar. Cehaletin en ileri derecesi, kişinin cehaletini […]

Continue reading »

Dön! KİM OLURSAN OL, DÖN!

Doç. Dr. Hidayet AYDAR hidayetaydar@yahoo.com Semâ‘ gösterilerini her izlediğimde, izahı mümkün olmayan bir ruh hâleti içine giriyorum. Önce semazenlerin döndüğünü görüyorum. «Dönüş» hızlandıkça gözümde sahne dönmeye başlıyor. Ardından dönme fiili seyircilere sirayet ediyor; herkes dönmeye başlıyor. İnsanlar, sandalyeler, koltuklar, duvarlar… Her şey, her şey baş döndürücü bir hızla dönüyor. Büyük bir girdaba yakalanmış varlıklar gibi hepimiz dönüyoruz; her şey dönüyor. […]

Continue reading »

Balıkesir’de YÜZAKI BİR GECE

FAALİYETLER «Bir Dergi Bir Mektep» parolasıyla yola çıkan ve yolunda kararlı adımlarla ilerleyen Yüzakı Dergimiz kurulduğundan beri ülkemizin pek çok bölgesinde, sevdasını paylaşan temsilciler, okullar, aynı idealleri paylaşan dernek ve vakıflarla işbirliği içinde pek çok konferans, şiir gecesi ve yarışma düzenledi. Bunlardan biri de Yüzakı Balıkesir Temsilciliğinin düzenlediği geceydi. Balıkesir Salih Tozan Kültür ve Sanat Merkezinde gerçekleştirilen progmanın muhtevası, katılımı, […]

Continue reading »

HAYAT NOTLARI Ağlayan ve AĞLATAN EKMEK!

Ahmet ZİYLAN İnsanoğlu, çoğu kere içinde bulunduğu nimetlerin farkına varmaz. Bilhassa elde çokça mevcut olan nimetler hususunda zaman zaman vurdumduymaz hâle düşer. Onları hoyratça kullanır. Hattâ sorumsuzca israf eder. Mahşerdeki hesabını zorlaştıracak davranışlar sergiler. Oysa onların, bize verilen bütün nimetlerin her biri o kadar değerlidir ki. Meselâ bir kuru ekmeğe kimse dönüp bakmaz fakat bir de ona ihtiyacı olanlara sorun. […]

Continue reading »

İnsan EŞREF-İ MAHLÛKAT İSE…

Aynur TUTKUN aytutkun@gmail.com Güçlük üstüne güçlükle taşınan ve bin bir zahmetle dünyaya gelen «bir» insan yavrusu ilk zorlukları aşarak dünyanın havasını solumaya başlar. Annesi için olduğu kadar onun için de zordur o meşakkatli yoldan gelmek; yüzündeki şişlikler, burnundaki basıklık, kafasındaki ezikler karşılaştığı zorlukların ispatıdır. Su gibi teni, gül gibi kokusu, mini minnacık bedeniyle «Bir» olanın mûcizesidir bu mini minnacık «bir». […]

Continue reading »

Gel Fakat; DEĞİŞMEYE GEL!

Ali Rıza BUL İnsanoğluna bu dünyada, dağların bile taşıyamayacağı kadar büyük bir emanet yüklendi. İnsan, kendisine verilen yüksek kabiliyetler nispetinde büyük olan bu emaneti taşımaya, bu vazifeyi îfâya memur oldu. Nedir bu emanet, nedir bu vazife? Bu vazife; «Oku!» emrine itaat ederek ilâhî kitabı ve ilâhî sanatı okumak, öğrenmek, öğrendiklerini hayata geçirmektir. Mahlûkatın korktuğu, hiçbirinin kabul edemediği bu vazifeyi insan […]

Continue reading »

Hayatımız Şiir!

Mahmut ALPİR Şiir, sevdanın özenle seçilmiş ölçülü kelimelerle kâğıda dö¬külmesidir. Bu da benim şiir tarifim. Tabiî sevdalar da çeşit çeşit. İnsan, Allah, vatan, memleket ve ta¬biat sevdaları şairlerin gönlünde şi-irleşerek kâğıtlara dökülür. Aslında her insan birazcık şairdir. Çocukluk yaşlarında mahcup bir şekilde ya¬zılmış aşk şiirleri hemen hemen her insanın karalama defterinde yer alır. Kimileri bu şiirlerini ortaya çıkarır, geliştirir. Kimileri […]

Continue reading »

Yaklaşım Farkı

Ahmet ZİYLAN Askerde başımdan bir hâdise geçti. Be¬nim için ders niteliğinde bir hâdise. 1956 yılında yaptım askerliğimi. Sü¬variydim, bizim zamanımızda askerde süvarilik de vardı. Süvariliğin bir senesini Adapazarı’nda geçirdik. Sonra kışlamı¬zı Çanakkale’ye naklettik. Çanakkale’de tavla çavuşuyum. Tavla çavuşu demek âdeta atların sahibi demek. Tavla çavuşu nöbet filân tutmaz fakat atın hastalığın¬dan, ölümünden, suyundan, yeminden, her şeyinden o sorumludur. Sabah na¬mazından […]

Continue reading »
1 81 82 83 84 85 92