Bütün Cepheleriyle REŞAD EKREM KOÇU

Dursun GÜRLEK dursun.gurlek@mynet.com Mehmed Âkif ERSOY’un Çanakkale şehidlerini tasvir eden o şâheser şiirinde şöyle iki mısra yer alıyor: Herc ü merc ettiğin edvâra da yetmez o kitâb Seni ancak ebediyyetler eder istîâb! Birinci mısrada geçen «edvar» kelimesinin ne anlama geldiğini sokaktan geçen beş kişiye rastgele sorsak, acaba doğru cevap verebilirler mi? Hiç sanmıyorum. Ne yazık ki, sadece bugün değil, dün […]

Continue reading »

Gazi Osman Paşa ve PLEVNE MÜDAFAASI

Can ALPGÜVENÇ alpguvenc@gmail.com «Gazi Osman Paşa» denilince akla Plevne Müdafaası, «Plevne Müdafaası» denilince de Gazi Osman Paşa gelir. Hâlbuki Paşa, hem Plevne öncesi hem de sonrasında; gerek askerî, gerekse siyasî alanda büyük hizmetler îfâ etmiş, Devlet-i Aliyye’ye fevkalâde hizmetlerde bulunmuştu. Osmanlı Devleti’nin, son yüzyılda yetiştirdiği dirayetli ve kabiliyetli kumandanlar sıralandığında, ismi başlarda yer alan Osman Nûri Paşa 1833’te Tokat’ta doğdu. […]

Continue reading »

Emevîler Dönemi-VI ENDÜLÜS EMEVÎLERİ

Ahmet MERAL 756 yılına kadar Şam ve Bağdat merkezli büyük İslâm Devletine bağlı olarak yönetilen Endülüs, Emevî ailesine mensup I. Abdurrahman tarafından ana devletten ayrılarak yeni bir devlete dönüştürüldü. Avrupa’da kurulan bu ilk İslâm devleti, tarihe «Endülüs Emevî Devleti» olarak geçti. Kuzeyde Frenklerle ve küçük Hıristiyan devletleriyle mücadele eden Endülüs Emevî Devletinin en parlak dönemi III. Abdurrahman dönemidir. Bu dönemde […]

Continue reading »

ÜSTADIN ALEYHİNDE BULUNMAYIN!

Handenur YÜKSEL Sekizinci Osmanlı padişahı Sultan II. Bâyezid 1448’de Dimetoka’da doğdu. Yedi yaşındayken, Hadım Ali Paşa nezaretinde Amasya Sancak Beyliğine gönderildi. Hattat Şeyh Hamdullah’tan hat dersleri aldı. Fatih’in vefatı üzerine 20 Mayıs 1481’de tahta çıktı. 1484’te Boğdan Voyvodası’na karşı sefer düzenleyen sultan, Kili ve Akkirman kalelerini fethetti, 1498’de Lehistan’a akınlar düzenledi. 1499’da Venediklilere karşı Mora Seferi’ne çıkarak, İnebahtı, Modon ve […]

Continue reading »

Ali Nusret Bey’in MUKADDES ÖFKESİ

Dursun GÜRLEK dursun.gurlek@mynet.com Büyük tarihçimiz İbnülemin Mahmud Kemal Bey, meşhur kitabiyyat bilgini Fındıklılı İsmet Efendinin hayat hikâyesini, nev’i şahsına münhasır üslûbuyla anlatırken, bir yerde sözü merhumun boğazına olan düşkünlüğüne getiriyor: “Hazret, önce midesini imlâ eder, sonra da vâveylâ ederdi!” diyor. Bilindiği üzere, imlâ doldurma, doldurulma mânâlarına geldiği gibi, bir dilin cümlelerini ve kelimelerini doğru yazma anlamını da taşıyor. Biz bu […]

Continue reading »

GÜLNUŞ VALİDE SULTAN TÜRBESİ

Can ALPGÜVENÇ alpguvenc@gmail.com Üsküdar İskelesi’nden Hâki-miyet-i Milliye Caddesi’ne doğru biraz yürüdüğünüzde, sizi ikişer şerefeli çifte minareleri ve zarif kubbesiyle, halkın «Yeni Valide» veya sadece «Yeni Cami» diye isimlendirdiği «Gülnûş Emetullah Vâlide Sultan Camii» karşılar. Düz bir sahada ve sel yataklarının ortasında yaptırıldığı için su basmaz merdivenlerle çıkılan bu cami, klâsik dönem mimarîmizin son eserlerinden birisidir. Caminin, «Sebil ya da Hün-kâr […]

Continue reading »

Emevîler Dönemi-V (661-750) BEŞİNCİ HALIFE ÖMER BİN ABDÜLAZİZ DÖNEMİ (717-720)

Ahmet MERAL Velid’in ölümünden sonra hilâfete oğlu Süleyman bin Melik (715-717) getirildi. Eğlenceye ve zevk u safaya yatkınlığı ile bilinen bu emir döneminde İstanbul birkaç kez Müslüman kuvvetlerce kuşatıldı. Başarısızlıkla sonuçlanan bu kuşatmalar Arapların İstanbul’u fethetme konusundaki son teşebbüsleri oldu. Kendi yetersizliğinin farkında olan Süleyman, Şam’da oturan bir âlimin tesiri ile halîfeliği dindar ve dosdoğru bir kişi olan amcasının oğlu […]

Continue reading »

Bilmediklerim İçin Ücret Alsam; BUNA HAZİNELER YETMEZ!

Handenur YÜKSEL İslâm hukuk tarihinin ilk başkadısı olan müctehid İmam Ebû Yûsuf 731’de Kûfe’de doğdu. İmâm-ı Âzam Ebû Hanîfe’nin gözde talebelerindendir. Abbasî halîfesi Mehdî Billâh zamanında kadılık görevine getirilen ve ömrünün sonuna kadar, 16 yıl bu görevde kalan Ebû Yûsuf’un 50-60 hadîsi bir defa dinleyerek ezberlediği rivayet edilir. Bir hac yolculuğu sırasında hastalandığı ve kendisini ziyarete gelen Süfyan bin Uyeyne’den […]

Continue reading »

Hâkānî Mehmed Bey ve «HİLYE-İ SAÂDET»

Dursun GÜRLEK dursun.gurlek@mynet.com Ders kitabı olduğu hâlde sıkılmadan okuduğum, sayfalarını çevirirken büyük bir haz duyduğum eserlerden biri de, merhum Zekâi KONRAPA’nın «Siyer»iydi. Efendiler Efendisi’nin hayat hikâyesini, olanca güzelliğiyle, nice özelliğiyle dile getiren bu mübarek eser, gönül dünyamda ılık rüzgârların esmesine vesile olmuştu. Cevdet Paşa’nın Kısas-ı Enbiyâ’sı da, bu bahçenin en muhteşem gül goncalarından birini teşkil ediyordu. Erbabına göre Suyûtî’nin tarihinden […]

Continue reading »

Bâb-ı Âlî’nin YÜKSEK KAPISI!

Can ALPGÜVENÇ alpguvenc@gmail.com «Yüksek ya da yüce kapı» mânâlarına gelen Bâb-ı Âlî isminin resmî bir kuruma, idarî ve siyasî kuvvetin toplandığı bir daireye verilmesi görüşü, kadîm «doğu» geleneklerine dayanır. Doğu milletleri, hükûmeti bir ev, daha doğrusu bir çadır gibi düşünür, onlara bu görüşe uygun isimler verirlerdi. Japonya’da imparator için kullanılan Mikado (yüksek kapı) sıfatı da aynı mânâdadır. Osmanlı Devleti’nde İstanbul’un […]

Continue reading »
1 41 42 43 44 45 53