Bilmediklerim İçin Ücret Alsam; BUNA HAZİNELER YETMEZ!

Handenur YÜKSEL İslâm hukuk tarihinin ilk başkadısı olan müctehid İmam Ebû Yûsuf 731’de Kûfe’de doğdu. İmâm-ı Âzam Ebû Hanîfe’nin gözde talebelerindendir. Abbasî halîfesi Mehdî Billâh zamanında kadılık görevine getirilen ve ömrünün sonuna kadar, 16 yıl bu görevde kalan Ebû Yûsuf’un 50-60 hadîsi bir defa dinleyerek ezberlediği rivayet edilir. Bir hac yolculuğu sırasında hastalandığı ve kendisini ziyarete gelen Süfyan bin Uyeyne’den […]

Continue reading »

Hâkānî Mehmed Bey ve «HİLYE-İ SAÂDET»

Dursun GÜRLEK dursun.gurlek@mynet.com Ders kitabı olduğu hâlde sıkılmadan okuduğum, sayfalarını çevirirken büyük bir haz duyduğum eserlerden biri de, merhum Zekâi KONRAPA’nın «Siyer»iydi. Efendiler Efendisi’nin hayat hikâyesini, olanca güzelliğiyle, nice özelliğiyle dile getiren bu mübarek eser, gönül dünyamda ılık rüzgârların esmesine vesile olmuştu. Cevdet Paşa’nın Kısas-ı Enbiyâ’sı da, bu bahçenin en muhteşem gül goncalarından birini teşkil ediyordu. Erbabına göre Suyûtî’nin tarihinden […]

Continue reading »

Bâb-ı Âlî’nin YÜKSEK KAPISI!

Can ALPGÜVENÇ alpguvenc@gmail.com «Yüksek ya da yüce kapı» mânâlarına gelen Bâb-ı Âlî isminin resmî bir kuruma, idarî ve siyasî kuvvetin toplandığı bir daireye verilmesi görüşü, kadîm «doğu» geleneklerine dayanır. Doğu milletleri, hükûmeti bir ev, daha doğrusu bir çadır gibi düşünür, onlara bu görüşe uygun isimler verirlerdi. Japonya’da imparator için kullanılan Mikado (yüksek kapı) sıfatı da aynı mânâdadır. Osmanlı Devleti’nde İstanbul’un […]

Continue reading »

İtidale Doğru… EMEVÎLER DÖNEMİ IV (661-750) VELİD BİN ABDÜLMELİK DÖNEMİ

Ahmet MERAL Abdülmelik’in vefatının ardından hilâfet makamına oğlu Velid geçmiştir. Velid bin Abdülmelik’in dönemi, Emevî ve İslâm tarihinin fetihler açısından en parlak dönemlerinden biri olmuştur. Bu dönemde Emevîler kaybolan itibarlarını dine ve dindarlara saygı göstererek tekrar kazanma politikası izlemişlerdir. Bu doğrultuda olmak üzere, başta Şam’daki ihtişamlı Emevî Camii olmak üzere ilk büyük camiler bu dönemde inşa edilmiştir. Doğuda yavaşlayan fetihler […]

Continue reading »

Çarşıları, Medreseleri ve Âşıklarıyla… BÜYÜK AŞKLAR ŞEHRİ

Yard. Doç. Dr. Rıdvan CANIM ridvancanim@mynet.com Mecidiye Kapalı Çarşısı’na girdiğimiz anda neredeyse birkaç yüz yıl geriye gidip bir tarih tüneline dalıyoruz. Doğunun bütün bu esrarlı ve büyülü havası içinde teneffüs ettiğimiz baharat kokuları, karabiber, reyhan, kırmızı pul biber, zahter, karanfil, kakule, zencefil, tarçın, kimyon, mahlep, kahve, nane, kekik kokusunun ve daha yüzlercesinin ve de nargile kokusunun harman olduğu bir çarşıda […]

Continue reading »

Kalenin bedenlerinde bir ses yankılandı: «BRE DOĞAN! BRE DOĞAN!»

Handenur YÜKSEL Dördüncü Osmanlı hükümdarı Sultan I. Bayezid, 1354’te doğdu. Kosova Savaşı’nda bütün cephelere yıldırım gibi yetişmesi sebebiyle, kendisine «Yıldırım» unvanı verildi. Babası Sultan I. Murad’ın, savaş meydanında bir Sırp asilzadesi tarafından şehid edilmesi üzerine Osmanlı tahtına geçti. Batı Anadolu’daki Türkmen beyliklerini, Aydın, Saruhan, Menteşe ve Germiyan’ı Osmanlı idaresine kattı. Karamanoğlu Devleti’nin elinde bulunan Konya’yı kuşattı. Niğbolu Muharebesi’nde (1396) Macar […]

Continue reading »

Mehmed Âkif’ten BİR İBRET TABLOSU

Dursun GÜRLEK dursun.gurlek@mynet.com Tarih sayfalarına isimlerini altın harflerle yazdıran dâhîlerin, küçük birer çocukken bile dehâ örnekleri sergilediklerini, son derece mantıklı cümleler kullanarak, kendilerinden büyük insanları hayretlere düşürdüklerini biliyoruz. Fatih Sultan Mehmed de, bu önemli şahsiyetlerden birini teşkil ediyordu. Bilindiği gibi, genç padişah, çocuk denilecek bir yaşta tahta çıkınca, haçlılar bunu bir fırsat kabul ediyorlar, Osmanlı’ya çullanmak için derhâl harekete geçiyorlar. […]

Continue reading »

İki Düğünüyle; İBRAHİM PAŞA SARAYI

Can ALPGÜVENÇ alpguvenc@gmail.com Tarihî kaynaklar incelendiğinde, İstanbul’da çok sayıda sultan ve vezir sarayı bulunduğu, bu sarayların çok büyük ve güzel oldukları görülür. Meselâ, Süleymaniye’nin alt tarafında bulunan Siyavuş Paşa Sarayı 300 odalıydı. Sokullu Sarayı da büyük bir saraydı. Selâmlık ve harem olmak üzere iki kısım hâlinde olup; üç fırını, üç hamamı, birkaç imalâthanesi vardı. Sinan Paşa’nın At Meydanı’nda yaptırdığı konağın […]

Continue reading »

Facialarıyla EMEVÎLER DÖNEMİ III (661-750)

Ahmet MERAL MEDİNE VE MEKKE’DE YEZİD’E MUHALEFETİN BASTIRILMASI: HARRE SAVAŞI Kerbelâ Faciası başta Mekke ve Medine olmak üzere bütün İslâm dünyasında Emevîlere karşı itimat buhranı oluşturmuş ve bu yönetimin meşruiyetini tartışılır hâle getirmişti. Özellikle Peygamber kenti Medine’de Yezid’e ve onun şahsında Emevî yönetimine karşı giderek derin bir nefret dalgası oluştu. İçinde Medine’nin ileri gelenlerinin de bulunduğu geniş bir kitle, Yezid’e […]

Continue reading »

AYIN TARİHİ Çadırımızı Kurduğumuz Yer, SIRTLANLARIN GEÇİŞ YERİ!

Handenur YÜKSEL Sultan II. Abdülhamid 21 Eylül 1842’de doğdu. Zeki, fakat kanaatlerini dışa vurmayan bir karakteri vardı; dindar, vatansever ve hayırseverdi. İzzet, vakar, haysiyet ve namus sahibi bir hükümdardı. 23 Temmuz 1908’de II. Meşrutiyeti ilân eden sultan, 26 Nisan 1909’da 33 yıllık hükümdarlığının sonunda, içinde batılı devletlerin parmağı olan bir ihtilâlle tahttan indirilerek Selânik’teki Alâtini Köşkü’ne hapsedildi. Balkanlar’ın işgali üzerine, […]

Continue reading »
1 40 41 42 43 44 51