24 KASIM CEMRESİ

Sadettin KAPLAN sadettinkaplan@gmail.com Hava soğuk, toprak soğuk, taş soğuk… Birer kuş tüyüdür, kar taneleri. Isınmıyor ellerimiz kış soğuk… Gerçek soğuk, hayal soğuk, düş soğuk… Sevgi ile kaynamayan aş soğuk… Kuruyan gözlerde, donan yaş soğuk… Yetişin cemreler kor taneleri, Serpildi karlara nar taneleri, Onlar anaların bir taneleri… Sokak soğuk, bahçe soğuk, gül donmuş… Gönülleri ısıtacak, öz sizin. Gözüm yanar, penceremde tül […]

Continue reading »

KAYSERİLİ HACI CEMİL BABA K.S.

Sami İLHAN samilhan@hotmail.com Hacca gider kervan, onu almazlar, Allâh’a âşık bir er Cemil Baba… Cahil bilmez ki o, Ravza’ya uçar,1 Işık hızında bir fer Cemil Baba… Cebinde boncukla, şeker taşırdı,2 Esvâbı yeniyse, söker taşırdı,3 Meczubdu, hâline âlem şaşırdı! İki lokma aşı yer Cemil Baba… Lâfı esirgemez, der Cemil Baba… Boya sandığının altında gizli,4 Allah dostu derviş; sözü feyizli, Bâtını bir […]

Continue reading »

TEFEKKÜR KAPISINDA…

Rıfat ARAZ rifat_araz@yahoo.com Aşk oduna yansa bu can; Yakın, uzak kalmaz olur!.. Şerh etmeğe kalksa lisan; Devir, devrân almaz olur!.. Aşktır ömre, ömür deren; Her bir işte, hikmet gören!.. Kör nefsine boyun veren, İki âlem, gülmez olur!.. Oku, tevhid çerağından; Mânâ devşir ocağından!.. Âb-ı hayat kaynağından; Kanan canlar, solmaz olur!.. Arzdan Arş’a birdir adım; Hasret «ney»i, yakar odum!.. Tefekkürde hoş […]

Continue reading »

BİR GÜLİSTAN BAHÇIVANI

NİYAZKÂR (Köksal CENGİZ) niyazkar@gmail.com Kâinatta bir gerçeği ararsan, Edep-erkân ile var muallime… «İlim, irfan nedir?» diye sorarsan; «Millî» olmayanı «ar» muallime… Kutsî bir dâvânın, yılmaz eridir. Gözlerin nûrudur, dizin feridir. Zorlu bir uğraştır, alın teridir. Âdem «adam» olsa, kâr muallime… Yüreği memleket kadar büyüktür, Milletin derdiyle höyük höyüktür. Sevgisiz yürekler, sînede yüktür; Kin ve nefret dolsa, «nâr» muallime… Mazlumun hâmîsi, […]

Continue reading »

TÂİF

M. Faik GÜNGÖR m.f.g.023@hotmail.com Ayrılınca şehirden dayanır yâreniyle, Zümrütten bir ağaca kan dolu yemeniyle… Gaflet yağar üstüne nasipsiz o beldenin, Arzı tutar sancısı küfürde son raddenin… Tâifli çocuklarda şeytanî bir vesvese, Kâinat taşlanmakta, muhtaç iken bu sese… Uzzâ’nın gölgeleri bağ sahibi adamlar, Bunlardan daha insan, insan yiyen yamyamlar… Ebû Kubeys hüznünden boğuluyorken yasa, Nur yansır içlerinde Ninovalı Addas’a… Zamanda bir […]

Continue reading »

RUBÂÎ

Memduh CUMHUR memduh47@hotmail.com Şehnazla gönül kâbesi devlette midir? Bir sır gibi vahdette mi kesrette midir? Her nağmeyi sûzinâke döndürdü kader, Bilmem ki nedendir, güle hasrette midir?

Continue reading »

ÖĞRETMENİME

Hakkı ŞENER hakki_0111@hotmail.com Seni anlatamaz yirmi dört Kasım, Günler, aylar yetmez; yıllar senindir… Senin eserindir şu nesl-i Âsım, Mâzîden âtîye yollar senindir… Muhteşem binayı yükselten mimar, Milletim elinden çok işler umar, Nice harap bağı sen ettin îmar, Gonca gonca açan güller senindir… Küçük ellerime verdin kalemi, Getirip önüme serdin âlemi, Ne durdurur beni sur mu kale mi? Engelleri aşan seller […]

Continue reading »

«BEZM-İ ELEST»İN NEŞVESİ

Harun ÖĞMÜŞ ogmusharun@yahoo.com «Bezm-i elest»in neşvesi, Gönlümde bâkîdir yine… Meclis o meclis, mey o mey, Sâkî o sâkîdir yine… Mestiz ezelden âşikâr, Mümkün mü olmak tevbekâr? Meyler süzülmüş, cezbedâr; Neyler Irâkî’dir yine… Attıkça ebrûsundan ok, Cânâna meylim oldu çok… Durdurmanın imkânı yok! Aşk, insiyâkîdir yine… Ahdeyledik cânân ile, Birlik olup kaç cân ile, Ol âşinâ yârân ile, Gönlüm mülâkîdir yine… […]

Continue reading »

HASRET KIVILCIMLARI

GÜNBEYLİ (Mahmut TOPBAŞLI) mahtopbasli@hotmail.com Gönlüme deryalardan bir damla ateş düşer, Firkatin ateşi bu, vuslatıma eş düşer… Düğümlenir bir acı, saplanıp boğazıma, İçimden akan seller beste olur sazıma… Gönül ufuklarımda gün biter, akşam olur, Beklenen yolcu gelmez, bekleyense yorulur… Hasret kıvılcımları sînemi bir bir yakar, Anlamaz deli gönlüm, deli çaylarca akar… Yüreğimde üşürken bembeyaz güvercinler, Şu derbeder hâlimi kim anlayıp, kim […]

Continue reading »

BELKİ

EDÎBÎ (Recep YILDIZ) nazbelli@yahoo.com Günden güne kaybolmaya yüz tuttu bu yerde, Çok hâtıralar, çok seneler, çok yaşananlar… Bir düşten ibâret olacak belki ilerde, «Mâzî» diyerek öylece hep şimdiki anlar… Eşyâda vefâ kalmadı insan gibi tıpkı, Bir köhne zaman çarkına mahkûm olup öyle. En son unutulmak olacak belki de hakkı, Dünyâda kalan vârımızın, «kaldı» demekle… Hüznün adı var, çehresi var, kimliği […]

Continue reading »
1 334 335 336 337 338 485