YÂ RABBÎ; SELÂMET VER, SELÂMET VER!

Doç. Dr. Mustafa CANLI canli20@hotmail.com BİR HADİS: عَنِ الْمُغ۪يرَةِ بْنِ شُعْبَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللّٰهِ صَلَّى اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ « شِعَارُ الْمُؤْمِنِ عَلَى الصِّرَاطِ رَبِّ سَلِّمْ سَلِّمْ » Muğîre bin Şu‘be -radıyallâhu anh-’tan nakledildiğine göre Allah Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz şöyle buyurmuştur: “Sırat Köprüsü’nde mü’minlerin şiârı (parolası);«Yâ Rabbî; selâmet ver, selâmet ver!» duâsıdır.”(Tirmizî, Kıyâmet, 9) BİR MESAJ: “Akıllı […]

Continue reading »

MESNEVÎ -6-

Z. Özlem ABAY o.abay@hotmail.com KALP DÂVÂMIZ Herkes kendi zannınca benim yârim oldu. / Ama kimse benim gönlümdeki sırları aramadı. Ney her ortamda iyi hâllilere de kötü hâllilere de konuşmakta, herkes nasibince faydalanmaktadır. İnsân-ı kâmil de böyledir. Onu her huydan insan dinler. Herkes kendi nasibince istifade eder. Lâkin derûnunda gizli olan feryâdına, çoğu insan âşinâ olamaz. Nâkıs insanlar ise sadece zâhirine […]

Continue reading »

RASÛLULLAH (s.a.s.)’İN HİCRETİ -11

Âdem SARAÇ vardisarac@yahoo.com.tr Sevr Dağı eteğinden hareket eden hicret yolcuları; yine Medine’ye doğru değil, ters istikamete, sahile doğru yol almaya başladılar. Kılavuz olarak tutulan Abdullah bin Uraykıt; sürekli kullanılan yolu değil, nâdiren kullanılan yolu seçtiği gibi, bazen de izlerini tamamen kaybetmek için, patika yollardan bile çıkıp, uygun yerlerden götürüyordu.1 Bir süre böyle zikzak çizip gittikten sonra, ortamın müsait olduğunu görünce […]

Continue reading »

RABBİMİZ’İ SEVİNDİRMEK!

Ali ÖZBEK aliozbek1997@outlook.com Sevindirmek; (birinin) sevinmesine sebep olmak, sevinmesini sağlamak, memnun ve hoşnut etmek demektir. Bizler sevindirdiğimiz kadar sevinir, mutlu ettiğimiz kadar mutlu oluruz. Rabbimiz -celle celâlühû- yakın ve uzak komşuyu, yetimi, yolda kalmışı, işçiyi sevindirmemizi istiyor. (Bkz. en-Nisâ, 4/36) Yine Efendimiz -aleyhisselâm-; “Kim bir mü’minin, dünya sıkıntılarından birini giderip (onu sevindirir) ise; Allah Teâlâ da kıyâmet gününde onun büyük […]

Continue reading »

KUR’ÂNÎ TÂLİMATLAR -30- YÛNUS EMRE HAZRETLERİ’NDEN HİKMET DOLU TELKİNLER

Yazar: Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi EĞRİ SÖYLEME! Rivâyete göre Yûnus Emre Hazretleri’nin vefâtından yüz sene sonra Molla Kasım adında bir zâhir âlimi, Yûnus’un şiirlerini ele geçirdi. Bir ırmağın kenarında okurken, her rastladığı şiiri, onlardaki derin mânâları anlayamayarak; «–Bunlar ne saçma sapan şeyler!» deyip ırmağa atmaya başladı. Nihayet karşısına şu mısralar çıktı: Derviş Yûnus bu sözü, eğri büğrü söyleme, Seni sîgaya […]

Continue reading »

MÜBÂREK EŞİKTE, MUHTEŞEM TERBİYE…

Yazar: Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi HİMMET Mİ BUĞDAY MI? Meşhur menkıbelere göre; Yûnus Emre, çok fakir bir kimse olup geçimini çiftçilik yaparak temin etmekteydi. Bir ara büyük bir kuraklık oldu ve hiçbir mahsul elde edemedi. Fakirliği büsbütün belini büktü. Çaresiz bir vaziyette idi. Birçok kerâmet ve yardımlarını işittiği Hacı Bektâş-ı Velî Hazretleri’nin dergâhının yoluna düştü. Giderken; «Boş giden boş döner» […]

Continue reading »

NE GAM BÂKÎ ne DEM BÂKÎ

Sami GÖKSÜN Zamanında dervişin birinin yolu bir köye uğrar. “−Beni burada birkaç gün ağırlayacak kimse var mı?” diye sorar. Köylüler; “−Bizim durumumuz pek yok ama seni ağırlayacak iki kişi var: Biri Şakir diğeri Haddâd’dır. Şakir’e gitmen senin için daha iyi olur.” derler. Ve derviş Şakir’in evine varır. Durumunu arz eder. Kabul görüp orada güzel bir şekilde ağırlanır. Gün gelip oradan […]

Continue reading »

ALLÂH’A KULLUKTA CENNETİN YERİ

Dr. Ahmet Hamdi YILDIRIM Kur’ân-ı Kerim’de Cenâb-ı Allah; “Cennete girmek için yarışın.” (Âl-i İmrân, 133; el-Hadîd, 21) buyurur. Cennet yüce Allâh’ın mü’minlere ikrâmıdır. Yine âyet-i kerîmede; “Allah; mü’minlerin canlarını ve mallarını, karşılığında cenneti vermek üzere satın almıştır…” (et-Tevbe, 111) buyurulur. Sahâbe-i kiram efendilerimiz, Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’e bey‘at ederken sormuşlar: “–Bunun karşılığında bize ne var yâ Rasûlâllah?” […]

Continue reading »

HAYATIN MÂNÂSI: ZİKİR, ŞÜKÜR ve GÜZEL KULLUK

Doç. Dr. Mustafa CANLI canli20@hotmail.com BİR HADİS: عَنْ مُعَاذٍ رَضِيَ اللّٰهُ عَنْهُ ، أَنَّ رَسُولَ اللّٰهِ صَلَّى اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ ، أَخَذَ بِيَدِه۪ وَقَالَ : « يَا مُعَاذُ وَاللّٰهِ إِنّ۪ي لَأُحِبُّكَ ، ثُمَّ أُوص۪يكَ يَا مُعَاذُ لَا تَدَعَنَّ ف۪ي دُبُرِ كُلِّ صَلَاةٍ تَقُولُ : اَللّٰهُمَّ أَعِنّ۪ي عَلٰى ذِكْرِكَ وَشُكْرِكَ ، وحُسْنِ عِبَادَتِكَ » Muâz bin Cebel -radıyallâhu anh-’tan rivâyet edildiğine […]

Continue reading »

Şer‘î Kaidelerle Tasavvuf -4- İHSAN GERÇEĞİ

Dr. Ahmet Hamdi YILDIRIM (Şâzelî meşâyıhından Ahmed Zerrûk (v. 899/1494) Hazretleri’nin; tasavvufu, usûl ve fıkıh kaideleriyle anlattığı Kavâidü’t-Tasavvuf ve Şevâhidü’t-Taarruf adlı eserinin tercüme ve şerhine devam ediyoruz.) İNKÂRI MÜMKÜN DEĞİL Beşinci kaidede Ahmed Zerrûk Hazretleri, tasavvufu inkâr edenlerin bu tutumunun temelsizliğini ortaya koyuyor. Tasavvufu inkâra bir imkânın olmadığını ifade ediyor: Beşinci Kaide: “Bir şeyi aslına bağlamak (köküne, temeline dayandırmak) ve […]

Continue reading »
1 28 29 30 31 32 158