YILBAŞI GAFLETİ

Sami GÖKSÜN Yüce dînimiz İslâm; Allâhu Azîmüşşân tarafından, insanlığa hayat nizamı olarak gönderilmiştir. Dînimiz İslâm; itikādî, amelî, ahlâkî, içtimâî, iktisâdî ve hukûkî hükümleriyle kıyâmete kadar her asırda ve her cemiyette tatbik edilmesi gereken tek dindir. İslâm, bütün sistemlerin üstündedir. O; hâkimler hâkimi olan Rabbimiz’in, başka düzenlere hâkim kılmak ve insanlığı kurtarmak için seçtiği, sevdiği tek nizamdır. Bu sebeple, bu şanlı […]

Continue reading »

Şer‘î Kaidelerle Tasavvuf -11- TAHALLÎ ve TECELLÎ

Dr. Ahmet Hamdi YILDIRIM (Şâzelî meşâyıhından Ahmed Zerrûk [v. 899/1494] Hazretleri’nin; tasavvufu, usûl ve fıkıh kaideleriyle anlattığı Kavâidü’t-Tasavvuf ve Şevâhidü’t-Taarruf adlı eserinin tercüme ve şerhine devam ediyoruz.) SÂDIKI SAHTEKÂRDAN AYIRT ETMEK Müellifimiz; on altıncı kaidede, tasavvuf ilminin öğretilmesinde, ehliyetin gözetilip gözetilmeyeceği hususuna temas etmişti. Şimdi ise ehem-mühim meselesine dikkatimizi çekiyor. Aslında bu madde, tasavvuf ilmine talip olanların niyetini de ortaya […]

Continue reading »

Yeryüzünün Felâhı ve Çaresi AİLE SAÂDETİ

Dr. Ahmet Hamdi YILDIRIM Cenâb-ı Allah, bütün insanlığı bir tek aileden meydana getirdi. Âdem -aleyhisselam- ve Havvâ Vâlidemiz’den müteşekkil ilk aileden. Böylelikle «mikro aile»den «makro aile»ye yol açılmış oldu. Aynı şekilde, bugün bütün ümmet-i Muhammed’i de bir aile olarak görebiliriz. Aile müessesesi çok mühimdir. Onu korumak, muhafaza etmek gerekiyor. Mikro aileyi de, makro aileyi de. İkisini de himaye ve muhafaza […]

Continue reading »

CENNETE GİDEN YOL

Ali ÖZBEK aliozbek1997@outlook.com Rabbimiz bizleri yaratmış; «Hangimiz daha güzel işler yapacağız?» diye bizleri imtihan etmek üzere dünyaya göndermiştir. Bu imtihanda temelde yapılacak iki şey vardır: Allâh’ın emir ve tavsiyelerini yerine getirmek, yasaklarından kaçınmak. Kullarına cennete giden yolu bildiren Rabbimiz, bizlere müjde olarak şöyle buyurmaktadır: اِنْ تَجْتَنِبُوا كَـبَٓائِرَ مَا تُنْهَوْنَ عَنْهُ نُكَفِّرْ عَنْكُمْ سَيِّـَٔاتِكُمْ وَنُدْخِلْكُمْ مُدْخَلاً كَر۪يماً “Eğer size yasaklanan (günah)ların […]

Continue reading »

MESNEVÎ -12-

Z. Özlem ABAY o.abay@hotmail.com ÂRİFE BİR SÖZ YETER, TENDE GEVHER VAR İSE* Ney gibi hem zehir, hem panzehiri kim gördü? / Ney gibi hem demsaz, hem müştâk kim gördü? Daha önceki beyitlerde neyden maksadın insân-ı kâmil olduğunu dile getirmiştik. İnsân-ı kâmilin sözleri, dinleyenler için panzehirdir. Çünkü kabul edenler için sonsuz lütuflar içerir. Allâh’a yakınlaşmaya vesile olur. Lâkin bu sözleri kabule […]

Continue reading »

RASÛLULLAH (S.A.S.)’İN HİCRETİ -17-

Âdem SARAÇ vardisarac@yahoo.com.tr Rasûlullah -aleyhisselâm- ile yol arkadaşları, bunca kötü takipçileri atlatıp hicret yolunda ilerliyorlardı. Harrâr’da kısa bir mola verip, orada bulunan Harrâr suyundan kanasıya içtiler. Orada fazla oyalanmadan ilerleyip, Seniyetü’l-Mere denen yere vardılar. Râbiğ vadisinde Ecya diye anılan suyun yakınında olan Seniyetü’l-Mere’de mola verip dinlendiler. Su ihtiyaçlarını da karşılayıp, tekrar yola koyuldular.1 Hicret yolculuğu, plânlandığı gibi sürüyordu. Sevr Dağı […]

Continue reading »

Mü’minin İçtimâî Hassâsiyeti: İYİLİKLERİ EMRETMEK KÖTÜLÜKLERDEN SAKINDIRMAK

Doç. Dr. Mustafa CANLI canli20@hotmail.com “İçinizden hayra çağıran, iyiliği emredip kötülüğü men eden bir topluluk bulunsun. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir.” (Âl-i İmrân, 3/104) BİR HADİS: عَنْ أَب۪ي سَع۪يدٍ الْخُدْرِيِّ رَضِيَ اللّٰهُ عَنْهُ قَالَ : سمِعْتُ رسُولَ اللّٰهِ صَلَّى اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَقُولُ : « مَنْ رَأٰى مِنْكُمْ مُنْكَراً فَلْيُغَيِّرْهُ بِيَدِهِ ، فَإِنْ لَمْ يَسْتَطِعْ فَبِلِسَانِهِ ، فَإِنْ لَمْ يَسْتَطِعْ فَبِقَلْبِهِ […]

Continue reading »

KUR’ÂNÎ TÂLİMATLAR -36- BİR MÜ’MİN HÂDİSÂTIN AKIŞINI NASIL DEĞERLENDİRİR?

Yazar: Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi NE İLE SÖNER? Hazret-i Mevlânâ, şu kıssayı anlatır: Hazret-i Ömer’in halîfeliği zamanında Medine’de bir yangın oldu. Öyle bir yangın ki; ateş, taşları bile kuru odun gibi yakıyordu. Şehrin yarısı alevlerle sarıldı, su bile bu ateşten korktu da şaşırıp kaldı. Bazı akıllı kişiler; ateşe, kovalarla su ve sirke döküyorlardı. Ateş ise inadına artıyordu. Sanki o ateşe, […]

Continue reading »

SIR, HİKMET ve MÂRİFET: HAZRET-İ MEVLÂNÂ İLİMDEN İRFÂNA

Yazar: Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi İLİMDEN İRFÂNA Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî; aile büyükleriyle Belh’ten hicret edip Konya’ya yerleştikten sonra, tahsilini tamamlamak için Halep ve Şam’a gider. O sırada takrîben otuz yaşlarındadır. Bir gün Şam’ın kalabalık çarşısından geçerken, değişik bir kisve içindeki bir şahıs; “–Ver elini öpeyim, ey âlemlerin sarrafı!..” der. Celâleddîn-i Rûmî’nin ellerine yapışır ve hararetle öper. Sonra birdenbire kalabalığın içinde […]

Continue reading »

YÜKSELİŞ KUR’ÂN İLE…

Sami GÖKSÜN İnsanın mâneviyat ve rûhâniyetini, yaşarken uyması hâlinde huzur bulacağı nizamı ihmal eden hiçbir beşerî sistem, insanı sâhil-i selâmete çıkaramaz. Çıkaramadığı gibi saâdet ve huzurunu da temin edemez. Müşâhede ediyoruz ki; Saâdet ve huzur getireceği zannedilen asrımızın teknolojik gelişmeleri, maddî imkânlar ve diğer hususlar, insanların saâdet ve huzurunu sağlayamamış, gönül huzurunu temin edememiştir. Bu sebeple korkunç felâketlerin ve büyük […]

Continue reading »
1 23 24 25 26 27 159