İBÂDETTE MUHABBET

Z. Özlem ABAY o.abay@hotmail.com   Sözlükte «boyun eğme, alçak gönüllülük, itaat, kulluk, tapma, tapınma» anlamlarına gelen ibâdet; dînî bir terim olarak, insanın Allâh’a saygı, sevgi ve itaatini göstermek, O’nun hoşnutluğunu kazanmak niyetiyle ortaya koyduğu belirli tavır ve gerçekleştirdiği davranışlar için kullanıldığı gibi, daha genel olarak aynı mahiyetteki düşünüş, duyuş ve sözleri de ifade eder. (TDV İslâm Ansiklopedisi)    İbâdetin tam anlamda kâmil olması, […]

Continue reading »

KUR’ÂNÎ TÂLİMATLAR -54- Halîlullah ve Habîbullah Örnekliğinde ALLÂH’A DOST OLABİLMEK

    Osman Nûri TOPBAŞ   DOSTLUK NEDİR?   Dostluk, müştereklikten kaynaklanır.    Dostluk, iki kalp arasındaki muhabbet hattıdır.   Bunun en güzel misâli Hazret-i Yâkub ile Hazret-i Yûsuf arasında yaşanmıştır. Yâkub -aleyhisselâm-, kendi iç dünyasını Yûsuf’ta gördü. Ona diğer evlâtlarından daha fazla muhabbet besledi.    Bir kişi kalbinde cemâlî sıfatları tecellî ettirebilirse, yani o kul; merhamet, cömertlik, affedicilik ve […]

Continue reading »

ÜSVE-İ HASENE ve RUHLARI TEDAVİ HASLETİ

Osman Nûri TOPBAŞ   MÛCİZE ŞAHSİYET   Bir kişi, ancak kendi karakterine yakın kimselere tesir edebilir. Farklı karakter ve toplum kesimlerinden her insana tesir edemez.    Fahr-i Kâinat -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’in en büyük mûcizelerinden biri de, her karaktere tesir edebilmesi ve her şahsiyeti tedavi ve ihyâ edebilmesidir.    Meselâ;   Bir hâkim; bir mahkûmun ızdırâbını, onun hâlet-i rûhiyesini […]

Continue reading »

Şer‘î Kaidelerle Tasavvuf -28- KURUCU ÜÇ NESİL

Dr. Ahmet Hamdi YILDIRIM      (Şâzelî meşâyıhından Ahmed Zerrûk [v. 899/1494] Hazretleri’nin; tasavvufu, usûl ve fıkıh kaideleriyle anlattığı Kavâidü’t-Tasavvuf ve Şevâhidü’t-Taarruf adlı eserinin tercüme ve şerhine devam ediyoruz.) MÂSUM NEBÎ   Müellifimiz İslâm’ın ilk üç kurucu nesli üzerinden; hadîs-i şeriflerin rivâyet dönemi, mezheplerin oluşumu ve bir mezhebe bağlanmanın gerekliliği üzerine gayet mühim tespitlerde bulunmaktadır:   Kırk İkinci Kaide:   […]

Continue reading »

GAYRET EHLİ ARASINDA YAŞANAN İMTİHANLAR

Dr. Ahmet Hamdi YILDIRIM    Gerek vakıf-dernek gibi sivil toplum kuruluşlarında, gerekse resmî teşkilâtlarda; eğitim, irşad, yardım, hizmet ve benzeri gayretleri üstlenen insanlar arasında zaman zaman birtakım imtihanlar yaşanıyor. Geçimsizlikler, küslükler, ithamlar, zanlar, dedikodular vs.    Başka insanlar, dünyevî mesleklerle iştigal edip vaktinin ancak kısıtlı bir süresinde uhrevî işlere vakit ayırabiliyor. Gayret ehli ise; iş ve hizmeti, maîşet temini ile […]

Continue reading »

Medine’de İLK İCRAATLAR -2-

Âdem SARAÇ vardisarac@yahoo.com.tr        Rasûlullah -aleyhisselâm-’ın misafir kaldığı Dâru’s-Sultân, yine insan kaynıyordu. Sahâbîler toplanmış, yeni bir destan yazıyorlardı. İslâm’ın bütün esaslarını, bir bütünlük içinde yaşayacaklarına ve her hâlükârda Rasûlullah -aleyhisselâm-’a itaat üzere olacaklarına dair, her biri yeniden bey‘at ediyorlardı. Erkekler, hanımlar, çocuklar; bütün sahâbîler bey‘at yarışına girmişlerdi.   Yiyecek ve içecek şeyler de getiren bu sahâbîler, her an bir […]

Continue reading »

SADE YAŞAMAK ÎMANDANDIR

Doç. Dr. Mustafa CANLI canli20@hotmail.com   BİR HADİS:   عَنْ أَب۪ي أُمَامَةَ إِيَاسِ بْنِ ثَعْلَبَةَ الْأَنْصَارِيِّ الْحَارِثِيِّ رَضِيَ اللّٰهُ عَنْهُ قَالَ … فَقَالَ رَسُولُ اللّٰهِ صَلَّى اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ :  »إِنَّ الْبَذَاذَةَ مِنَ الْإ۪يمَانِ ، إِنَّ الْبَذَاذَةَ مِنَ الْإ۪يمَانِ «   Ebû Ümâme İyâs İbn-i Sâlebe el-Ensârî el-Hârisî -radıyallâhu anh-’tan nakledildiğine göre Allah Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur:    “Sade yaşamak […]

Continue reading »

MÜLKÜN TEMELİ

Sami GÖKSÜN   Mülkün sahibi ve adâlet gününün tek hâkimi olan yüce Rabbimiz’in, insanlığa gönderdiği en mükemmel din İslâm’dır.   İslâm, ilâhî bir hayat nizamıdır. Bu nizamın temel esaslarından biri de; İslâm’ın olmadığı yerde adâletten, adâletin olmadığı yerde İslâm’dan bahsedilemeyeceğidir.   Adâlet; Allâh’ın emrettiği, sevdiği ve övdüğü yüce bir vasıftır. Adâlet, peygamber mesleğidir. Adâlet, Hak ölçüsüdür. Adâlet; çalışanla çalışmayanın, dürüst ile sahtekârın eşit […]

Continue reading »

Mesnevî’den Beyitler -28- HER CİNS, KENDİ CİNSİNE MEYLEDER

Z. Özlem ABAY o.abay@hotmail.com   “Konuştuğu dilden ayrı olan kimse, / Yüzlerce dil ve nağme bilse bile yine susar.”   Her cins kendi cinsini çeker. Yaratılmış her cinsin anlaşma şekli de farklıdır. İnsanın konuşmasından murad da, derdini muhataba anlatabilme iştiyakıdır. Muhatabımızda bizi anlayabilme çabası ne kadar varsa, biz de meselemizi o kadar kolay ve derinliğine anlatabiliriz. Dinleyende böyle bir kabiliyet yoksa, […]

Continue reading »

KUR’ÂNÎ TÂLİMATLAR -53- Duyguları Tahrip Eden MEDYANIN ÇİRKİN YÜZÜ

Osman Nûri TOPBAŞ       ŞEYTANIN HİLELERİ   Hazret-i Mevlânâ şöyle buyurur:   “Ey Hak yolcusu! Sen müstakîm yolda yürü! Îmansızlara karşı boyun eğme! Yabancılardan yüz çevir!   Din düşmanı olanların başına kılıç ol; sakın tilki gibi yaltaklanmaya kalkışma; arslan ol arslan!”   “İblis sana;    «–Babasının canı!», yani; «Sevgili evlâdım.» der. Böylece o lânetlenmiş şeytan, sözü ile seni kandırmak ister. […]

Continue reading »
1 19 20 21 22 23 170