DEĞER Mİ?..

YAZAR : M. Ali EŞMELİ seyri@seyri.com seyri@yuzaki.com İnsanoğlu; Gıybet ortamının deryasında kupkuru bir çöl, hakikat pınarının damlasında sonsuz bir okyanustur. İnsanın bağrında; «Dedi, denildi…»ler arasında ne muazzam hazineler de yok olabiliyor. Sessiz sükûta ya da sadece hayrı konuşmaya riâyetle nice paha biçilmez inciler de meydana gelebiliyor. Yine de; Nefis, gıybete meyyal; ruh, hakikate… Lâkin gıybet, insan sanatının sahibi olan Allâh’ın […]

Continue reading »

GECE KALK!

YAZAR : Âdem SARAÇ ademsarac@yyu.edu.tr بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ يَآ اَيُّهَا الْمُزَّمِّلُ! قُمِ اللَّيْلَ اِلَّا قَل۪يلًا؛ نِصْفَهُ اَوِ انْقُصْ مِنْهُ قَل۪يلًا؛ اَوْ زِدْ عَلَيْهِ وَرَتِّلِ الْقُرْآنَ تَرْت۪يلًا. Rahman ve Rahîm olan Allâh’ın adıyla… 1. Ey örtüye bürünen (Rasûl’üm)! 2. Geceleyin biraz uyuduktan sonra kalk! 3. Gecenin yarısında uyanık ol, ya bu miktarı biraz eksilt! 4. Ya da (yarısının üzerine) artır […]

Continue reading »

Kâmil Mü’min Hasletlerini, KAZANMAK ve MUHAFAZA ETMEK

YAZAR : Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi AMELLERİNİZİ BOŞA ÇIKARMAYIN!.. Cenâb-ı Hak, âyet-i kerîmede bir teşbih ile mü’minleri şöyle îkāz eder: وَلَا تَكُونُوا كَالَّتٖ۪ى نَقَضَتْ غَزْلَهَا مِنْ بَعْدِ قُوَّةٍ اَنْكَاثًا “İpliğini sağlamca büküp eğirdikten sonra çözen, böylece bütün emeğini boşa çıkaran ahmak kadının durumuna düşmeyin.” (en-Nahl, 92) Hayırlı, güzel hasletleri kazanmak; gayret ve emek ister. Rabbimiz’in lutfuyla güzel bir niyet ve […]

Continue reading »

Sır ve Hikmet Deryasında; HAMDIM, PİŞTİM, YANDIM!

YAZAR : Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi Hazret-i Mevlânâ eğitim vadisinde henüz otuz küsur yaşlarında iken zâhirî bilginin zirvesine yaklaşır. Alacağı mesafe neredeyse kalmamış gibidir. Tam o sıralarda karşısına sır dolu esrarengiz bir derviş çıkar: Şems-i Tebrizî. Elini öpüp kaybolur. Daha sonra tekrar gelir ve öyle bir sual sorar ki, kitapların satırları cevaptan habersizdir. Sorulan şey, sualden ziyade Hazret-i Mevlânâ’nın bilgi […]

Continue reading »

TAŞIYABİLİR MİSİN?

YAZAR : Sami GÖKSÜN Zulüm ve haksızlık, cehâletin ve câhiliyyenin en önde gelen unsurlarındandır. Yüce dînimiz İslam; insanı bir taraftan Allâh’a ve Peygamber’e karşı sorumlu tutmakta, bir taraftan da, insanlara karşı sorumlu tutmaktadır. Allah hakkı ve kul hakkı… Bu haklar konusunda adaleti gözetmemek zulümdür. İnsanın Allâh’a karşı işlediği zulmün başında, ona şirk koşmak gelmektedir. Affı asla mümkün değildir. Nitekim Kur’ân-ı […]

Continue reading »

ÜMMETİN FİRAVUNU

YAZAR : Nesrin ZEREY Hicreti takip eden aylardı… Kureyşliler, yıllarca Mekke’de hakaret, işkence ve muhasaraya tâbî tuttukları müslümanları, Medine’ye hicret ettikten sonra da rahat bırakmamış, onların kökünü kazımak amacıyla topyekûn bir savaş başlatmışlardı. Savaş için gerekli silâh ve malzemeleri sağlamak, ekonomik güce dayanıyordu. Bu sebeple, Ebû Süfyan yönetiminde Şam’a gönderdikleri kervan; bin deveden ve yarım milyon drahmi değerinde ticarî maldan […]

Continue reading »

DÜNYADAKİ CENNET BAHÇELERİ

YAZAR : İrfan ÖZTÜRK Allah Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şöyle buyuruyor: “Evim ile minberimin arası, cennet bahçelerinden bir bahçedir.” (Buhârî, Fadlu’s-Salat 5, Fedailu’l-Medine 11; Müslim, Hacc 502) Umreye gidenler dikkat etmişlerse görmüşlerdir. Ravza-yı Mutahhara’ya vardığımızda tam çıkışta, yukarıda levhada bu hadîs-i şerif yazılıdır. Hadîs-i şerifte belirtilen bu şerefli ve mükerrem mekân ne zaman gitseniz, iğne atsanız yere düşmeyecek derecede […]

Continue reading »

DAYILAR-YENGELER VE DAYI ÇOCUKLARI

YAZAR : Âdem SARAÇ ademsarac@yyu.edu.tr Peygamberimiz -aleyhisselâm-’ın 2 dayısı vardı. Bu dayılar, yengeler ve çocuklarıyla ilgili rivâyetleri değerlendirdiğimizde karşımıza şöyle bir tablo çıkmaktadır: 1. Abdiyeğûs bin Vehb ve Hüneyde bint-i Mâzin Yenge. Abdiyeğûs’un 2 erkek çocuğu vardı. Erkam ve Esved.1 Abdiyeğûs, Peygamberimiz -aleyhisselâm- ile Mekke’de yıllarca beraber yaşamıştı. Nübüvvetten önce yeğenini çok sevmesine rağmen, O’na Peygamberlik görevi verilince en fazla […]

Continue reading »

EBEDÎ BAYRAM YURDUNA… KULLUK İÇİN YARATILDIK

YAZAR : Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi Ramazân’ın Tevbe Kapısından, İnsan, gayesiz yaratılmadı. Cenâb-ı Hak; insanı yaratış maksadını âyet-i kerîmede şöyle ferman buyurdu: وَمَا خَلَقْتُ الْجِنَّ وَالْاِنْسَ اِلَّا لِيَعْبُدُونِ “Ben cinleri ve insanları, ancak Bana kulluk etsinler diye yarattım.” (ez-Zâriyât, 56) Rabbimiz, ibâdet ve kulluğun müddetini de bütün bir ömür olarak tespit etti. Beşikten mezara, mükellefiyet çağından son nefese kadar… Nitekim […]

Continue reading »

KAÇ YILDIR TEVBE EDİYORUZ?

YAZAR  : Sami GÖKSÜN Cenâb-ı Hak insana değer vermiş, onu cennetine davet etmiş, bu nimeti hak etmesi için de birtakım vazife ve mes’ûliyetlerle mükellef tutmuştur. İdeal olan, insanın hatasız olarak bu vazife ve mükellefiyetlerini yerine getirmesidir. Ancak imtihan dünyasında, insan nefis, şeytan ve dünya tuzaklarına zaman zaman düşebilir. İnsan hatasız olmaz. Önemli olan insanın hatasını kabul etmesi, hele ondan rücû […]

Continue reading »
1 118 119 120 121 122 172