ÎMÂNIMIZ VAR

ŞAİR : VAROĞLU (Mehmet Ali VAR) varoglu5@gmail.com En güzel yaratılmış, kıymetli canımız var, Emâneti yüklenen, «halîfe» yanımız var. İslâm’a saldıran bin bir hasmımız olsa da, Sâdıklar dostu Rabbe şaşmaz îmânımız var. Riyâ kokan ameller, gün geçtikçe artmakta, Bilmeden küfre düşen çok müslümanımız var. Nasıl nankörlük eder insan, onca nimete? Gafilce nefse uyup, Hakk’a isyanımız var. Ermezsek Can Ahmed’in hakikî sevdasına, […]

Continue reading »

EY KÂFİR!..

ŞAİR : TÂLÎ (Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI) Nasıl rahatça durursun ayakta ey kâfir?.. Nasıl güvenle yatarsın yatakta ey kâfir?.. Nasıl geçer boğazından Hudâ’nın ikrâmı, Takılmıyor mu o nankör damakta, ey kâfir!.. Vazîfe, gāye ve din yoksa başka canlıları, Nasıl kesip pişirirsin ocakta ey kâfir?.. Bir imtihan değil aslında bunca nîmetler, Sunuldu şahsına -hâşâ- tabakta ey kâfir!.. Cihanda yankılanır Hak kelâmı lâkin […]

Continue reading »

GEÇERİZ!..

ŞAİR : SÜKÛTÎ (Hızır İrfan ÖNDER) onderirfan@gmail.com Ümide açılan kapıya kilit, Vurulsa kâr etmez, kırıp geçeriz!.. Tutulsa da Hakk’a giden her geçit, Canımızı bile verip geçeriz!.. Sıra sıra mânialar kurulsa, Rûhumuza dahî pranga vurulsa, Kalbimize hep vesvese verilse, Gaflet çemberini yarıp geçeriz!.. Îmânımız katî, kimse çalamaz, Kulluğumuz bâkî kimse alamaz, Dâvâmız mânevî kimse bölemez, Düşman sultasını dürüp geçeriz!.. Sükûtî der: […]

Continue reading »

ÎMÂN İLE GELDİM

ŞAİR : SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) Hakk’ın kulusun, bizlere baştâcı Rasül’sün, Mutlak Güzel’in sevdiği en Sevgili Gül’sün, Ardınca Efendim iki dünyâ yola düşsün, Her emrine, her nehyine îmân ile geldim… vezni: mef‘ûlü / mefâîlü / mefâîlü / feûlün

Continue reading »

Memmed Aslan’a…

ŞAİR : SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) Muhabbetin yağmuru ve şimşeğiyle bir gök, Erliğin, dürüstlüğün toprağında sağlam kök… Mahçup ve bükük değil yıkılan fânî güce, Memmedîce bir duruş gösterdi gündüz-gece. Esîriydi sâdece Allah’ta hürriyetin, Doğduğu gün yazılmış şâiri memleketin… Amansız bir dalgaydı suyu görmeyenlere, Sâkin liman gibiydi, görse, ağlayan dere… Lâleden, menekşeden, gülden ve karanfilden… Alıp da nice mânâ, konuştu bülbül […]

Continue reading »

NE OLSUN BU DÜNYÂ?!.

ŞAİR : SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) Çıldırdı cehennem gibi âfet dolu dünyâ, Mazlumları ezmekte felâket dolu dünyâ! En saf, duru vitrin gibi en kirli dolaplar, Şefkat adı altında da vahşet dolu dünyâ! Zulmün yine kampanyası hırçın, kara, sinsi, Kâfir keseler uğruna şiddet dolu dünyâ! En devleri küfrün yine mü’min yörelerde, Hunharca tepinmekte, cinâyet dolu dünyâ! İnsanda meleklik yönü aldandığı gündür, […]

Continue reading »

KAÇAK

ŞAİR : Servet YÜKSEL servety@t-online.de Saçlarını savuranda ey güzel!.. Bir yel esti yağmalandı ocağım… Sen nerdesin, aşk vuranda ey güzel!?. Ben kendini bulamayan kaçağım… Baharları alıp gittin avcunda, Bekliyorum uçurumun ucunda, Hasret dalga dalga gönül burcunda, Karalar bağladı sevda sancağım… O betül gözlerin bana umuttu, Mor dağlarda gün doğmayı unuttu, Kar yağıyor, rüyalarım buz tuttu, Ardından çöllere düştü sıcağım… Bu […]

Continue reading »

«Rahmet» İster «Gül»ün Sen’in!..

ŞAİR : Rıfat ARAZ rifat_araz@yahoo.com Bir aşk saldın kor bağrıma; «Himmet» ister kulun Sen’in!.. Sabır bastım kalp ağrıma; «Haslet» ister yolun Sen’in!.. Secdede mi yedi eflâk? Niyaz eyler su, od, toprak!.. Çağladıkça deryâ, ırmak; «Kudret» ister selin Sen’in!.. Yâ Rab açtım, ben de kitap; Bende iz‘ân, erkân, âdâp!.. Söz peteğim ince hesap; «Hikmet» ister balın Sen’in!.. Elest’ten mi gelir bu […]

Continue reading »

AĞLAYA, GÜLE…

ŞAİR : NİYAZKÂR (Köksal CENGİZ) niyazkar@gmail.com Dünya durağında müthiş bir hızla, Ömürler geçiyor ağlaya, güle… Ne eksik yazılı, ne de bir fazla; Ömürler geçiyor ağlaya, güle… Sen de eğlenirsin sayılı vakit… Her nefeste biter, eldeki nakit… Bozulmaz Mevlâ’yla yaptığın akit; Ömürler geçiyor ağlaya, güle… Söz maksadı tartsın, dildeki yayda… Kalpleri kırmaktan kim gördü fayda? Nice cevher saklı, bir asil soyda… […]

Continue reading »

BAĞLANMAK

ŞAİR : M. Faik GÜNGÖR m.f.g.023@hotmail.com Bağlan değişmeyene, sözünün eri yara, Götürsün kurtuluşa, nur beldesi diyara. Sırât-ı müstakîmde lezzet bulsun hayatın, Dönsün çiçek bezeli gül bahçesi ambara. Almasın seni senden mâsivâlık şöhretin, Aldanma her makamın sunduğu itibara. Yüz çevir heyûlâdan, gönül ve gözlerini Kapatıp servetine meyil verme seyyara. Hazine bil rüyayı, yaftalama riyâya, Gösterişin şerrinden ilticâ et Settâr’a, Emir gelmeden […]

Continue reading »
1 495 496 497 498 499 1.011