ÖRÜMCEK, HAKKI GÖRMEYEN GÖZLERDEYDİ

YAZAR : Raif KOÇAK raifkocak@gmail.com İnsanlık tarihinin en karmaşık, en insafsız ve merhametsiz dönemini yaşıyoruz zannederim. Zira yeryüzünün her yanında savaşlar, işgaller ve katliâmlar yaşanıyor. Ne yazık ki bu yaşanan katliâmların muhatabı genellikle müslümanlar oluyor. Dünya haritasına bir göz atıp müslümanların yaşadıkları ülkelere baksanız; hemen tamamında yine müslümanların ezildiğini, horlandığını ve canlarına kıyıldığını görüyorsunuz. Bu durumun en büyük sebebi, müslümanları […]

Continue reading »

PEYGAMBER EFENDİMİZ’İN EVLİLİKLERİ ve ZEYNEB VÂLİDEMİZ’LE İZDİVÂCI HAKKINDAKİ İFTİRALARA CEVAPLAR

YAZAR : Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI tali@yuzaki.com EFENDİMİZ NİÇİN ÇOK EVLENDİ? Peygamber Efendimiz, taaddüd-i zevcâtın / çok evlenmenin yaygın olduğu bir coğrafyada tebliğe başladı. Kendisi, 25 yaşına kadar -muhtemelen fakirlikten dolayı- hiç evlenmedi. O çürümüşlüğün içinde; tertemiz, nezih bir hayat yaşadı. 25 yaşında iken, zengin bir dul olan Hazret-i Hatice, Rasûlullah Efendimiz’deki fevkalâdeliği fark ederek O’na evlenme teklifi gönderdi ve evlendiler. […]

Continue reading »

GÖLGELERLE YAŞAMAK MI YOKSA NURLU HAKİKATLERE YÜRÜMEK Mİ?

M. Aşır KARABACAK ma.karabacak@gmail.com Milâttan önce beşinci asırda yaşamış olan Eflâtun’un meşhur bir alegorisi vardır. Mağarada yaşayan insanlar… İnsanların çoğunun hakikate bakışının sathîliğini anlatmak için kurguladığı bu metaforda, bu mecâzî hikâyede; pek az bir insanın hakikate ulaşabildiğini ifade eder. Şöyle ki; Yer altında bir mağara tasarlayın. Ağzı nurlu bir hakikate, aydınlığa açılıyor. Fakat içindeki insanların sırtları ışığa çevrilmiş; elleri, ayakları, […]

Continue reading »

İKİ RAHMET GÖLGESİ

YAZAR : H. Kübra ERGİN hkubraergin@hotmail.com Ashâb-ı kiramdan Ebû Ümâme Sudey bin Aclân bin Vehb el-Bâhilî -radıyallâhu anh-, Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’in şöyle buyurduğunu rivâyet etmiştir: “Kur’ân’ı okumaya devam ediniz! Çünkü Kur’ân, kıyâmet günü okuyucularına bir şefaatçi olarak gelecektir. İki Zehrâ’yı, Bakara ile Âl-i İmrân Sûrelerini okumaya devam ediniz! Çünkü bu iki sûre, kıyâmet gününde; iki bulut kümesi […]

Continue reading »

DOĞRU DİYE SUNULAN YANLIŞLAR

YAZAR : Nurten Selma ÇEVİKOĞLU nurtencevikoglu@hotmail.com Görüp değiştirmediklerimizden, duyup düzeltmediklerimizden, şahit olup mâni olmadıklarımızdan bir gün hesaba tâbî tutulacağız. Müslümansak hayatı ciddîye almak durumundayız. Çünkü yarın vâr olduğuna kesin inandığımız o korkunç günde, Allah -celle celâlühû- korusun altından kalkamayacağımız hâllerle karşılaşabiliriz. Bize ulaşan bilginin, anlatılan hâdisenin, gerçek diye gösterilenlerin doğruluğundan ne kadar eminiz? Yaşadığımız hayat senaryosunun içinde sunulanların kaçta kaçı […]

Continue reading »

HAK DİN, İSLÂM’dır.

YAZAR : M. Ali EŞMELİ seyri@seyri.com seyri@yuzaki.com Yüce Allah, insanoğlunu dünyaya tevhid dîniyle gönderdi. Yanına ilâhî sayfalar verdi. Tâ ki; Onları okusun, doğru yolu ve gidecek doğru adresi en doğru şekilde bilsin de, tekrar cennete mazhar olsun. Lâkin; Bu fânî dünya, çok yönden bir gaflet yurdu. Oyun, eğlence ve aldanış mekânı. Bu yüzden zamanla insanlar, şeytânî fısıltılar ve nefsânî dürtüler […]

Continue reading »

BİR DİRHEM HUZURA MUHTAÇ

YAZAR : Fatih GARCAN fatihgarcan@hotmail.com –Kardeşim sen bu numarayı al. Muharrem Hocaya ait… Durumunu anlat. O seni eli boş çevirmez. –Allah râzı olsun. Ne zaman arasam uygun olur? –Ne zaman istersen! Onlarda mesai diye bir şey yoktur. Tanıdığında bana hak vereceksin. –Tamam inşâallah. Çok teşekkür ederim. Yılmaz Bey, büyük bir heyecan ile ayrıldı arkadaşının yanından. Uzun zamandır unuttuğu, adını koymakta […]

Continue reading »

ŞİİRDE VEZİN ve KAFİYE -2-

Doç. Dr. Harun ÖĞMÜŞ harunogmus@gmail.com Aruz vezni, bir manzûmenin mısralarındaki hecelerin uzunluğu, kısalığı (: med-kasr) ve sesli harfle bitip bitmeyişinde (: harekât ve sekenât) birbiriyle uyumlu olmasından ibarettir. Buna göre; ilk mısraın ilk hecesi sessiz (: sâkin) harfle bitiyor veya uzun telâffuz ediliyor (: memdûd) ise diğer mısraların ilk heceleri de ya sessiz harfle biten veya uzun telâffuz edilen bir […]

Continue reading »

Şanlı Mâzîmizden Seçme Nükteler – KÜÇÜKTEN BAŞLAR

YAZAR : Abdullah Mesud HIDIR mahidir@gmail.com Ebû Yahya, nâm-ı diğer Mâlik bin Dînar -kuddîse sirruhû-, Basra’da doğdu. Tâbiîndendir. Gençliğinde düştüğü nefsânî hayattan bir vesile ile tövbe ederek, zühd ve takvâ hayatına yöneldi. Kalbini ince, rakîk, diğergâm ve hüzünlü bir kıvâma getirmesinde Hasan-ı Basrî -rahmetullâhi aleyh- ona yol gösterdi. Varlık içinde dünya hayatına meyletmeme hususunda Ömer bin Abdülaziz’i örnek aldı. Mâlik […]

Continue reading »

O (S.A.V) Ne Öğretti, Nasıl Öğretti, Ne Hâsıl Etti? -10-

YAZAR : Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi Fahr-i Kâinât Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, ashâbını muhabbetle, kalb-i selîm ile terbiye etti. •Samimî ve Yakın Alâka Gösterdi Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-; bilhassa tebliğ için kabiliyetli, terakkîye istîdatlı talebelerine yakın bir alâka gösterdi. Meselâ; İstîdatlı ashâbını bazen bineğinin terkisine bindirdi. Bazen muhatabının elini tuttu. Bazen muhatabının göğsüne tatlı bir şekilde vurdu. […]

Continue reading »
1 333 334 335 336 337 1.003