DÖNMEYE DEĞİL ÖLMEYE -2-

YAZAR : Ahmet ZİYLAN Geçen yazımızda, ailelerde yaşanan ayrılık ve boşanma sebeplerini yazacağımızı belirtmiştik. Aile yuvasını bozan en mühim sebeplerden biri: İSLÂMÎ YAŞANTI ve KÜLTÜR EKSİKLİĞİ, ÎMAN ZAYIFLIĞI Allah kadını kocasına, erkeği karısına emânet etmiş; “Emânetin kıymetini bilin, ihânet etmeyin!..” demiştir. Zulmeden, emânete ihânet etmiş sayılır. Emânete ihânet münafıklık alâmetlerinden biridir. Sadece karın veyahut kocan değil; malın, evlâtların, paran da […]

Continue reading »

HARCAMAK İYİ Mİ HİSSETTİRİR?

YAZAR : Aynur TUTKUN aytutkun@gmail.com Herkesin dikkatini çekmiştir mutlaka! AVM’lerde; rengârenk, cıvıl cıvıl, ışıklı, hareketli vitrinler göz alır. Mağazalara girişte pahalı ürünler vardır. İlerledikçe ucuzları da görülür ve insan; “İşte bu hesaplı olanı!” diyerek bir algı yanılmasıyla «ucuz» ürüne yöneliverir. Temel gıda ve temizlik ürünleri ise hiçbir zaman en başta olmaz! Onlara ulaşana kadarki reyonlarda insan, gözüne takılan birkaç şey […]

Continue reading »

Şanlı Mâzîmizden Seçme Nükteler

YAZAR : Abdullah Mesud HIDIR mahidir@gmail.com MERHABÂ EY DERDE DERMAN! Kureyş’in neseb ve şeref bakımından en üstün kızı Âmine ile Abdullâh’ın nikâhları kıyılıp Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- ana rahmine düşünce, Abdullâh’ın alnındaki nur Hazret-i Âmine’ye geçti. Beklenen Nur, mîlâdî 571’in 20 Nisan’ına tesadüf eden 12 Rabîulevvel Pazartesi sabahında tan yeri ağarırken dünyamızı şereflendirdi. Süleyman Çelebi, cihanın sevinç ifadelerini şöyle […]

Continue reading »

YAHYA EFENDİ HAZRETLERİ ve HIZIR

YAZAR : Can ALPGÜVENÇ alpguvenc@gmail.com Yahyâ-yı Beşiktâş’ı ziyâret edelim gel! Oldur sebeb-i zînet-i kühsâr-ı Beşiktaş.1 Çağının nüfuzlu şahsiyetlerinden biriydi… Bu nüfuzu sebebiyle; padişahlar, vezirler, âlimler ve zenginlerin gönderdikleri adak, ihsan ve hibeler hesaplanmayacak kadar çoktu. O; bunların hepsini ya talebelere, ya muhtaçlara dağıtıyor ya da medrese, hamam, çeşme gibi hayır müesseselerine harcıyordu. Bu işler için yaptığı harcamalar, o kadar çoktu […]

Continue reading »

18. Yüzyıl Aydınlanma Sürecinde DİN-BİLİM İLİŞKİSİ

YAZAR: Ahmet MERAL ahmetmeral61@gmail.com “Tarihin gelecekteki seyrinin; bugünkü neslin ilim ve din arasındaki ilişkiler hakkında vereceği karara bağlı olduğunu iddia etmek, bir mübalâğa sayılmaz.” (A. N. Whitehead) 18. yüzyıl aydınlanma düşüncesi; kökleri antik Yunan düşüncesine kadar uzanan bir sürecin devamı olarak ortaya çıktı ve daha çok Fransa’da etkili oldu. Aydınlanmayla birlikte; düşünce ve bilim alanlarında boy gösteren gelişmelerin teorik temelleri […]

Continue reading »

ÖMÜR SERMAYESİ

ŞAİR : VAROĞLU (Mehmet Ali VAR) varoglu5@gmail.com Sonu meçhul menzile doğru yol almaktasın. Eller hazır giderken sen bakıp kalmaktasın. Bilmem ki ne beklersin şu vefâsız dünyadan, Bitmeyen arzularla hayâle dalmaktasın. Ömür sermayenden gün düşürdükçe bu hayat, Yaşadığın her mevsim daha da solmaktasın. Niceleri öğüttü bu acımasız devran, Toprağı karıştırsan emâre bulmaktasın. Boş zaman ve sağlığın kıymetini bilmezsen, Kaçırdığın fırsatla âtîni […]

Continue reading »

ŞİİR DİLİYLE HADİSLER -36-

ŞAİR : TÂLÎ (Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI) نَعِمَّا بِالْمَالِ الصَّالِحِ لِلرَّجُلِ الصَّالِحِ “Sâlih bir kimsenin elinde bulunan helâl ve faydalı mal ne güzeldir.” (İbn-i Hanbel, IV, 202) Sâlih, cömert birinde, Düzgün, helâl zeminde, İnfak ne hoş, ne tatlı; Servet; güzel, yerinde… vezni: müstef’ilün / feûlün

Continue reading »

GİTMEK…

ŞAİR : TÂLÎ (Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI) Olur mu tarladan ihsânı biçmeden gitmek… Olur mu çifte kanat varken uçmadan gitmek… Özenme mülk-i Süleymân’a, mal ve servetine… O sırça yolda kolay iş mi sürçmeden gitmek… Revâ mı kabre gömülsün, ebedlerin tohumu? Revâ mı elde çürütmek ve saçmadan gitmek… Zamânı gelmeyen işlerde hicret eyleyerek, Zamânı geldi mi meydâna kaçmadan gitmek… Sükûtu en iyi […]

Continue reading »

MUHAMMEDÎ AHLÂK

ŞAİR : SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) Nedir hayat ve ölüm, perde perde seyrân et, Yoğun dikenlere aldırmadan gülistân et! Muhammedî yüce ahlâka uy da ey Seyrî, Beğenmeyenleri mahşer gününde hayrân et! vezni: mefâilün / feilâtün / mefâilün / feilün (fa’lün)

Continue reading »

PEYGAMBERİMİZ’İN HUZÛRUNDA

ŞAİR : SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) Sen’i görmek bilemem kör göze mümkün mü olur? Ya da eyvah, bu yakından bile sürgün mü olur? Şu ömür, Sen’den uzaklarda, tuzaklarla cidal, Türlü hâl, âşık için perde mi, dürbün mü olur? Bir nazar kıl bize ey Fahr-i Cihan, çünkü Sen’i, Perdesiz gördüğümüzden daha hoş gün mü olur? O nazar uğruna can vermeye ölmek […]

Continue reading »
1 48 49 50 51 52