SÜKÛT ALTIN DEĞİLDİR

ŞAİR : Ayten DURMUŞ a.durmus@mynet.com Söz ağzında pişenin, boş lâflarından kaçtım, Bana sekînet veren sandığı buldum açtım. O benim üstâdımdır, ben onun öğrencisi, O sözün denizinin zirveleşmiş incisi… Titrerken yalnızlıkta, soğukta kaç gecedir, Rûhumuz çok ıssızdı üşümüştük nicedir… Kaybolduğumuz yerde yakacak tükenince, Kendini ateşledi dönemece gelince. Cana gelmen içindi verilen bunca emek, Ey oğul ayağa kalk, ayağa kalkman gerek!.. Çok […]

Continue reading »

91. Sayı Takdim

Kıymetli Okuyucularımız, Cehâlet, hurâfe… İlim ve irfan, hakikat… Cehâlet, bâtıla çağrı… Eğitim, Hakk’a davet… Cehâlet; bütün ayak altı süprüntüleriyle, nefsânî, boş ve süflî âdetleriyle câhiliyye… Hakikat; baş tâcı ölçüleri, rûhânî, anlamlı ve ulvî prensipleriyle İslâmiyet… Cehâlet; hamlık, kuru bilgi hamallığı… Mârifet ve aşk-ı ilâhî ile kanatları yakmak… Hakikat peşinde pişmek… Derdimiz, cehâletten kurtulmak… nesillerimizi hakikate erdirmek… Okulların açıldığı, öğrencilerin gelecek […]

Continue reading »

NEDİR?

ŞAİR : Harun ÖĞMÜŞ ogmusharun@yahoo.com Sînem yanıp tutuşmada… Sahrâ mıdır, nedir? Taşmakta gözlerim yine… Deryâ mıdır, nedir? Bambaşka bir cihanda, bir ummân içindeyim Gönlüm kıpır kıpır yine… Sevdâ mıdır, nedir? Farkında olmadan yine meftûnu olduğum Ar’ar mı, yoksa serv-i dilârâ mıdır, nedir? Mecnun misâli bağladı zencîr-i zülfüne Hayran dolaştırır beni… Leylâ mıdır, nedir? Bir lâhza durmaz, aşkını Hârun beyân eder […]

Continue reading »

KARAKOÇ’LA HASBİHÂL -1-

ŞAİR : GÜNBEYLİ (Mahmut TOPBAŞLI) mahtopbasli@hotmail.com Bir bir inceledim şiirlerini, Mısra mısra sanki ferman yazmışsın… VUR EMRİ vererek hekimlerine, Ellerine neşter derman yazmışsın… BEŞİNCİ MEVSİM’de durmak yok diye, Dönüp bakmamışsın bir an geriye. Sevgiliden sevgiliye hediye, Belli ki bambaşka zaman yazmışsın… Şiir diyarına otağ kurmuşsun, Berceste sözlerle mühür vurmuşsun, El kalemde, EL TETİKTE durmuşsun, Küfrün göz diktiği bir han yazmışsın… […]

Continue reading »

OKUMUŞ CAHİL

ŞAİR : Fatma Karakaş GÖKKAYA Bırakın övünsün okumuş cahil, Kendini bilmeyen âlim olur mu? Allah’ın lutfuyla olunur ehil, Hidâyete eren zalim olur mu? Okumuşsun boş bakıyor gözlerin, Boş konuşma, uçar gider sözlerin, Hani nerde mâneviyat izlerin, Dâim olmayanla talim olur mu? Kitaplar ezberde, ameller nerde, Özlerde fırtına, gözlerde perde, Çözümler aranır devâsız derde, Dermana gitmeyen dâim olur mu? Diskodan çıkmıyor […]

Continue reading »

CAHİL KALANLARA…

ŞAİR : CELİL (Halil GÖKKAYA) halilgokkaya@gmail.com Bunca okul, bunca zaman, Özler cahil cahil hâlâ… Vak vak dili olmuş lisan, Sözler cahil cahil hâlâ… Boşa gitmiş hep emekler, Yüz binler sıfırla tekler! Ekranlardan medet bekler, Gözler cahil cahil hâlâ… Kur’ân’ı eline almaz, Sünnetler aklına gelmez, Farzların «f»sini bilmez, İzler cahil cahil hâlâ… Çocukmuş, yirmi yaşında; Üç renk boya var başında, Erkekler […]

Continue reading »

HABER VER!..

ŞAİR : Bekir İsmet ÇİÇEK bekirismetcicek@gmail.com Bu dünyada kayda değer haber yok, Ey haberci ukbâdan bir haber ver!.. Bırak bugün süflîlik çok, yalan çok, Doğru dürüst mânâdan bir haber ver!.. Nedir ömür müddetimiz defterde? Ne vakittir, ölüm nasıl ve nerde? Göz ve kulak, her an büyük haberde, Bu âleme vedâdan bir haber ver!.. Kabirdeki hâlimizden ne haber?.. Bizim ile neler […]

Continue reading »

90. Sayı Takdim…

Kıymetli Okuyucularımız Büyüklerin hatırlattığı gibi: Gecenin üçünde uçağımız olsa, saatler öncesinden hazır oluruz. Büyük ihtimalle o gece uyumayı göze alamayız. En az bir saat önce havalimanındayız. Gece de olsa, yol durumunu bir sorarız. Gerekli evrakı tekrar tekrar kontrol ederiz. Hepsi gidilecek yere yetişmek için… Üç-beş kuruş dünya parası verilmiş bileti yakmamak için… Koskoca bir yolculuk bekliyor bizi… Müthiş bir uçuş… […]

Continue reading »

VADİDEN ŞEHİR MERKEZİNE TAŞINAN EZAN

YAZAR : İrfan ÖZTÜRK Zaman zaman yapmış olduğum Avrupa ziyaretlerinden birinde idi. Gelsenkirchen’den Stuttgart’a doğru sefer hâlinde idik. Öyle bir vadiden geçiyoruz ki; yol kenarlarında yemyeşil otlar, boyu bir metreye varan yoncalar, otuz-kırk metre uzunluğunda semâya doğru yükselmiş çam ağaçları, çeşit çeşit çiçekler, güller ve şakıyan bülbüller, insanın gönlüne ferahlık bahşedecek bir mekân… Bizi arabasıyla taşıyan kardeşimize dönerek; “–Kardeş, size […]

Continue reading »
1 255 256 257 258 259 272