90. Sayı Takdim…

Kıymetli Okuyucularımız

Büyüklerin hatırlattığı gibi:

Gecenin üçünde uçağımız olsa, saatler öncesinden hazır oluruz. Büyük ihtimalle o gece uyumayı göze alamayız. En az bir saat önce havalimanındayız. Gece de olsa, yol durumunu bir sorarız. Gerekli evrakı tekrar tekrar kontrol ederiz.

Hepsi gidilecek yere yetişmek için… Üç-beş kuruş dünya parası verilmiş bileti yakmamak için…

Koskoca bir yolculuk bekliyor bizi… Müthiş bir uçuş… Tek fark, takvimi, saati belirsiz… Bu belirsizlik, iki farklı tesir uyandırıyor insanda:

Biri ciddiyetten ve hakikatten uzak:

“Nasıl olsa vakit var…” “Bir şekilde yetişiriz.”

Diğeri belirsizliğin mesajını doğru okuyan, müteyakkız ve hazır tavır:

“Hâlâ ecel gelmemişken deftere bir hayırlı kayıt daha düşmeli… “Henüz vâde dolmamışken, yarın için bir yatırım daha yapmalı…”

“Vuslat Bayramı İçin Vakit Varken!” elimizi çabuk tutmanın, Ramazân-ı şerif gibi fırsatları ganîmet bilip;

“Ey huzura kavuşmuş insan! Sen Rabbinden râzı, O senden râzı olarak dön Rabbine! Sen de katıl has kullarımın içine, gir cennetime!” (el-Fecr, 27-30) hitabına nâil olarak vuslat bayramına erişmek, Ramazan vecdine ve bayram şevkine ortak olan 90’ıncı (Ağustos) sayımızda dosya konumuz oldu.

Genel Yayın Yönetmenimiz M. Ali EŞMELİ; son nefese hazırlığın önemini vurgulayarak başladığı yazıda, ömrü bir Ramazan, âhireti bir bayram eylemenin yolunu şöyle özetledi:

Vakit varken; kulluk yapma istîdâdı ve imkânı eldeyken bir nefesi bile boşa harcamamalı. (…) Vakit varken; gül gibi yavrularımızı da birer fidan misali, îman ve Kur’ân toprağında yeşertmeli.

Hazret-i Peygamber’in; “Kıyâmet kopuyor olsa da elindeki fidanı dik!” diye buyurmasının hakikî bir mânâsı da işte bu.

Muhterem Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi; Fahr-i Kâinât Efendimiz ve Hak dostlarından iktibas hayat düsturlarıyla, «Ramazân’ın Tevbe Kapısından EBEDÎ BAYRAM YURDUNA…» giden yolun levhalarını kaleme aldı.

Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI; sarhoşluğun mecâzî görünümlerinden tevbe ile, Hak şarabının mesti olmayı işledi. Yard. Doç. Dr. Harun ÖĞMÜŞ akademik bir doyuruculukla; Sami GÖKSÜN ve B. Cahit ÖZTÜRK tatlı bir hasbihâl üslûbuyla; «Tevbe»nin çerçevesini çizdiler. Aynur TUTKUN, alışkanlıkları değiştirme yolunda istihdam edilen telkin vasıtalarını kaleme aldı.

Endülüs’ten dönen Ayla AĞABEGÜM; Ramazân’ı idrakimizdeki farklılaşmayı misal göstererek, kaybedilen değerlere temas etti. H. Kübra ERGİN, Ramazân’ı hayatımıza vurulan Kur’ân mührünün yıldönümü olarak ele alan yazısında, irade hürriyeti ve eğitimin irtibatının altını çizdi. M. Nihat MALKOÇ da Kur’ân ile Ramazan irtibatını vurgulayarak, bu güzel mevsimi Kur’ân’ı anlamaya vesile kılmaya davet etti.

Ahmet ZİYLAN, haddini bilmek ve bilmemenin başa açacağı zararlar etrafında hayat notlarını paylaştı.

Fatih GARCAN, Ramazân’ın infak ile yoğurduğu gündemimizde, mânevî açlığı doyurucu ikramları bir hikâye ile kaleme aldı.

Kalbin Gözyaşları, Orhan ve ailesinin umre yolculuğu ve evlâtlarının eğitimine verdikleri kararla sona erdi. Zulmetten Nûra bir terbiye rehberi olan bu eser yakında bir kitap hâlinde yayınlarımız arasındaki yerini alacak.

Tarih köşemizde, Ahmet MERAL; Halep’ten Arakan’a dünyanın bugünkü kan revan manzarasının beş asır önceki hazırlayıcılarından Avrupalıların yeni dünyaları keşfinin az bilinen unsurlarını tanıttı. Can ALPGÜVENÇ, Yaman Dede’nin hayat hikâyesini kaleme aldı. Mürsel ŞANLI, Ağustos takviminden dört güzel sîmâyı nazarlarımıza sundu.

Kültür-Sanat köşemizde Halil GÖKKAYA, Merkez Efendi hazîresinden birkaç şahsiyeti anlattı. İlyas KAYAOKAY dîvan edebiyatı şairlerinin Ramazân’a bakışlarından misaller sundu.

Ve şiirler…

Tevbe kapısı henüz açıkken… Henüz vakit varken, ilticâ ve arz-ı hâl kokulu mısralar… Zamanın hakkını vermek, sözün hakkını vermeye de bağlı…

Sözün hakkı da, Hakk’ın Sözü’ne bağlılığımıza bağlı…

Hakk’ın Kelâmı’yla şeref bulan Ramazan ve bayramımız mübârek olsun!

Not: Ramazân’ın tefekkür ikliminde yeni yayınlarımızla karşınızdayız. Muhterem Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendinin iki makalesinden oluşan Nesil Endişesi; bir nefeste okuyacağınız, çağın dertlerine devâ bir eser… Cep kitapları serisinin devamı da gelecek…

Yüzakıyla…