KURTAR RABBİM!..

ŞAİR : Havva AKPINAR Filistin’e, Suriye’ye, ümmet sağır, dilsiz niye? Bu en büyük ihânettir İslâm’a ve Gül Nebî’ye… Mâneviyatlar çalındı, insanlar satın alındı, «Ene! Ene!» diye diye dünyaya köle olundu. Âlem-i İslâm yanıyor, vatanlar olmuş perişan, Ümmetin Sana çok muhtaç, yetiş ey Rasûl-i Zîşan! Yekvücut olsaydık eğer Rasûlullâh’ın izinde, Osmanlı gibi adâlet dağıtırdık yeryüzünde. Karıncalar bile zulüm görmez îmân edenlerden, […]

Continue reading »

ÇÖL ÇİÇEKLERİ

ŞAİR : M. Faik GÜNGÖR m.f.g.023@hotmail.com İnsanlığı kör kuyudan, El verip çeke geldiler. Çiçek devşirip kayadan, Sevgiyi eke geldiler. Demediler yazın, kışın, Zulme çalınan alkışın, Gördükleri her yanlışın, Kolunu büke geldiler. Düşseler de âh u zâra, Susuzları ak pınara, Kavuşturmak için yâra, Sırtlayıp yüke geldiler. Bırakarak işlerini, Mâsivâlık düşlerini, Küfrün kanlı dişlerini, Vahiyle söke geldiler. Bağlananlar ol Mansur’a, Saatleri bedel […]

Continue reading »

YARATAN’A LÂYIK BİR YÜZÜN VAR MI?

ŞAİR : VAROĞLU (Mehmet Ali VAR) varoglu5@gmail.com Kararmış gönüllere tebliğ vaazın var mı? Uyuyan insanlığı muhrik avazın var mı? Bağlanıp Peygamber’in gönle şifâ yoluna, Menfaat karşısında milim şaşmazın var mı? Roma’ya dikmek için İslâm’ın sancağını, Surlara atılacak nice şahbazın var mı? Fermanıyla dünyayı titretirdi ecdâdın, Cihanı yönetmeye hazır merkezin var mı? Vakfedip dâvâsına bütün sevdiklerini, Ölümle can bulacak kutlu ölmezin […]

Continue reading »

ÇÖLÜN KIBLE TARAFI

ŞAİR : M. Faik GÜNGÖR m.f.g.023@hotmail.com Cibril’le gelen vahye içten boyun büktüler. Dikenleri gül bilip çöle sevgi ektiler. Rahle-i tedrîsinde Server-i Enbiyâ’nın, Allâh’ın huzûrunda «vav» gibi eğiktiler. Midelerini değil ruhlarını doyurup, Yöneldiler ukbâya, nefsi dâra çektiler. Mazlumun sırtındaki harar dolusu zulmün, Karanlığına doğan güneş gibi tektiler. Küçüldükçe büyüyen, büyüdükçe küçülen, Fakirin sofrasında tadımlık ekmektiler. Cihad emri gelince; Bedir, Uhud, Hayber’de, […]

Continue reading »

DÖNÜŞÜM

ŞAİR : GÜNBEYLİ (Mahmut TOPBAŞLI) mahtopbasli@hotmail.com Kaynak kuruyunca sular kesildi, Sarardı gülşenim târumâr oldu… Uçtu güvercinler; «Hû»lar kesildi, Bülbüller kargadan ses umar oldu. Gökyüzü, yeryüzü hep delik delik, Lükse mahkûm oldu kadîm sadelik, «Rap»a, «caz»a kurban gitti «bûselik» Yabancı kültürler hükümdar oldu. Doğduğum bu şehir gönlüme yaban, Arı boş dolaşır, doldurmaz kovan, Bir hay huy içinde tükenir zaman, Mâsivâya fazla […]

Continue reading »

SEN GÜZELİ SÖYLE GÖNÜL

ŞAİR : M. Faik GÜNGÖR m.f.g.023@hotmail.com Allâh’ın adı güzeldir, Sen güzeli söyle gönül. Hem ebeddir hem ezeldir. Sen güzeli söyle gönül. Peygamber’den geleni duy. Rehberlerin hasına uy. Çirkini bir kenara koy, Sen güzeli söyle gönül. Mâsivâ zebûnu beyler, Nefsini aklına yeğler. Kargalar rengini söyler, Sen güzeli söyle gönül. Fakir fukarâyı yerme. Fitne gergefini örme. Kapat gözlerini görme, Sen güzeli söyle […]

Continue reading »

BULDU

ŞAİR : TÂLÎ (Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI) Alışınca vazgeçilmez, bu leziz belâyı buldu, Şiirin peşinde gönlüm, yeni iptilâyı buldu! Kanayan yürekte merhem, bunalan akılda ilham, Yüzakı’yla oldu hemdem, ne güzel şifâyı buldu. Gezinir kulakta sesler, ne fısıldıyor nefesler, Dile gelmeyen hevesler, eriyip fenâyı buldu. Ebedî felah, şehâdet, iki cümleden ibâret, Uzun etmeden işâret, öze îtinâyı buldu, Göğe doğru çıktı insan, şiirin […]

Continue reading »

AKILLIM

ŞAİR : Ali Rıza KAŞIKÇI ali_rz_@hotmail.com Ruhlarda kavuşan, bedeni neyler, Âşıklar, cism-i can sormaz akıllım. Gönülde ne varsa, dil onu söyler, Eğri söz kınında, durmaz akıllım. Yılların altında ezilen zaman, Yakarmış yüreği, çıkmazmış duman, Mevlâ’dan gelene eylenmez aman; Ârif olan, gönül kırmaz akıllım. Mâsivâ dediğin gözlere perde, Tahtlara kurulan sultanlar nerde? Bırak da kopsun ip, incelen yerde, Deliler aklını, yormaz […]

Continue reading »

KİM HAKİKÎ DOST BİZE?

ŞAİR : Bekir İsmet ÇİÇEK bekirismetcicek@gmail.com Dosta sorsam; «Hakikî dost kim?» diye, «Yüce dostun beyanına bak!» derdi, «Her mârifet Rab’den kalbe hediye, Bilmek için kalbi eyle pak!» derdi. «Dost odur ki yedirilmez yedirir, Kullarını her hayra O erdirir, Mahlûkatı bize boyun eğdirir, O’nun hadsiz nimetleri çok!» derdi. «Bizim için dilemişse bir hayrı, Mânî olup durduracak yok gayrı, Dostlarını himayesi apayrı, […]

Continue reading »
1 2