EĞER MAKSUT ESERSE, MISRA-I BERCESTE KÂFÎDİR!

Hadi ÖNAL hadional23@gmail.com «Berceste», Farsçadan dilimize geçmiş bir kelime… Sağlam, latîf, seçme, güzel, kolayca ve hemen hatıra gelen ancak yüksek bir mânâ taşıyan söz anlamında kullanılmaktadır. Mısra-ı berceste ise, edebiyatımızda; yüksek anlamı olan, şiiri ve şairi unutulduğu hâlde özü unutulmayan, dilden dile dolaşarak günümüze ulaşan şiir demektir. Kısaca anlamlı, hikmetli söz de diyebilirsiniz «mısra-ı berceste» için. Tarihte bir Kanunî Sultan […]

Continue reading »

KUR’ÂNÎ TÂLİMATLAR -6- İSLÂM’DA ÂHİRETE HAZIRLIK

YAZAR: Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi UNUTMA Kİ… Hak dostlarından Hasan-ı Basrî -rahmetullâhi aleyh-, bir gün seslice gülen bir delikanlıyla karşılaşır. Ona; “–Evlâdım! Sırat’tan mı geçtin?” diye sorar. Genç adam; “–Hayır.” cevabını verince tekrar sorar: “–Peki yolculuğunun sonunda cennete mi, yoksa cehenneme mi gideceksin? Bunu biliyor musun?” Delikanlı yine; “–Hayır.” diye cevap verir. O vakit Hasan-ı Basrî -rahmetullâhi aleyh- o gence […]

Continue reading »

Hayatın Bütün Muhtevâsında; İSLÂM’I YAŞAMAK

YAZAR: Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi SEN KİMİNLESİN? Bir vâiz, kürsüde âhiret ahvâlini anlatmaktaydı. Cemaatin arasında Şeyh Şiblî Hazretleri de vardı. Vâiz efendi, Cenâb-ı Hakk’ın âhirette soracağı suallerden bahsederek; “–İlmini nerede kullandın, sorulacak! Malını-mülkünü nereden kazanıp nereye harcadın, sorulacak! Ömrünü nasıl geçirdin, sorulacak! İbâdetlerin ne durumda, sorulacak! Harama-helâle dikkat ettin mi, sorulacak!..” Bunların ardından; “Şunlar şunlar da sorulacak!..” diye, hepsi de […]

Continue reading »

SON NEFES SEN’SİZ BIRAKMA!..

SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) Yâ Rasûlâllâh, akıl mecnun, gönül Leylâ-yı aşk, Hakk’ı görmüştür görenler, Sen’dedir illâ-yı aşk, Çünkü Kur’an’dır Efendim, ettiğin imlâ-yı aşk; Etme Sen’siz son nefes hicrette Allâh aşkına! vezni: fâilâtün / fâilâtün / fâilâtün / fâilün

Continue reading »

EY DOST!

Zahit GENÇ zahitgenc80@gmail.com   Burcu burcu koku, yemyeşil bir renk, Rûhuma haz veren dağlar gibisin! Suların sesine benzer bir âhenk, Derinden derine çağlar gibisin! Ufkunu kaplarken kara geceler, İçinden yükselir yanık nağmeler, Kerbelâ içinde dinmeyen keder; Acılar içinde ağlar gibisin! Yolcunun derdini ne bilsin hancı, Dizilir bağrına dinmeyen sancı, Rûhunun ufkunu sardıkça acı; Hazana tutulmuş bağlar gibisin! Kim gördü dünyada […]

Continue reading »

TERCİH

Ümmet KAHRAMAN   Ey kardeşim tercihini güzel yap, Rızâsını gözettiğin Rahmân mı? Niyetinden sorar bir gün yüce Rab, Memnun etmek istediğin şeytan mı? Dikkat eyle! Hangi safta durursun? Mü’minle mi fâsıkla mı yürürsün? Hangisini sana yakın görürsün? Topluluğun cennetlere kervan mı? Ya da hepsi cehenneme yâran mı? Neler yaptı ecdat vatan uğruna! Can vererek girdi yerin bağrına, Eğilmedi asla Hak’tan […]

Continue reading »

GİTMELİYİM…

SÜKÛTÎ (Hızır İrfan ÖNDER) onderirfan@gmail.com   Dünya yalan, ömür talan, Gitmeliyim; gitmeliyim… Hayat kâbus, nefret yılan, Gitmeliyim; gitmeliyim… Sevmedim hiç ağyâr yüzü, Ne baharı ne de güzü, Doymak bilmez insan gözü; Gitmeliyim; gitmeliyim… Akıl uçuk, îman kertik, Dümen bozuk, gönül batık, Ruhlar çökük, derman bitik; Gitmeliyim; gitmeliyim… Hürriyetten hava aldık, Ferdîleştik, yalnız kaldık, Nefsimizi mala saldık; Gitmeliyim; gitmeliyim… Hakikate giden […]

Continue reading »

DÖRTDİVAN GÜZELLEMESİ…

Servet YÜKSEL servety@t-online.de   Hakk’ın kudret sofrası bir ovada kurulmuş, Ne hayatlar savurmuş harmanı Dörtdivan’ın… Oğuz boyları; suyu, havasına vurulmuş, Selçuklu mührü taşır, fermanı Dörtdivan’ın… Mor dağlardan bakınca bir gül gibi görünür, Gece ayaza çalar, sabah sise bürünür, Yolları hüzün, hasret, gurbetlere yürünür; Yüreğimde yaradır, hicranı Dörtdivan’ın… «Kırklar»ın meclisinde ötelere ağalım, Çocuklar; «Âmîn!» desin, yağmur olup yağalım, Sacayağı durduğum Geredelim, […]

Continue reading »

SÜKÛTUN OLSUN ZEHEB

  كلامڭ فضە ایسە سكوتڭ اولسون ذهب اهل كمال ، كمالاتی صوصمقلە بولدیلر هب Kelâmın fıdda ise sükûtun olsun zeheb, Ehl-i kemal, kemâlâtı susmakla buldular hep… Fıdda: Gümüş   Sükût: Susma   Zehep: Altın   Kemâl: Olgunluk

Continue reading »

BİR ULVÎ VEDÂ

NİYAZKÂR (Köksal CENGİZ) niyazkar@gmail.com   Yine arzda tufan var, temelden sallanıyor. Yalnız milletim değil, gökler bile ağlıyor. Mehmetlerim düştükçe gazâ meydanlarında; Bayrağım göğe ağıp, toprağım nurlanıyor. Şehidler omuzlarda cennete yollanıyor. Yine kör, sağır dünya, bunu normal sanıyor. Yine nice ocaklar, kor ateşle yanıyor; Bir hilâl parıldıyor temiz alınlarında. Arş’ta melekler bile geleni kıskanıyor. Şehidler omuzlarda cennete yollanıyor. Yine zâlim tiranlar, […]

Continue reading »
1 68 69 70 71 72 305