EY DOST!

Zahit GENÇ zahitgenc80@gmail.com

 

Burcu burcu koku, yemyeşil bir renk,
Rûhuma haz veren dağlar gibisin!
Suların sesine benzer bir âhenk,
Derinden derine çağlar gibisin!

Ufkunu kaplarken kara geceler,
İçinden yükselir yanık nağmeler,
Kerbelâ içinde dinmeyen keder;
Acılar içinde ağlar gibisin!

Yolcunun derdini ne bilsin hancı,
Dizilir bağrına dinmeyen sancı,
Rûhunun ufkunu sardıkça acı;
Hazana tutulmuş bağlar gibisin!

Kim gördü dünyada hakikî vefâ,
Kim sürdü ömründe sürekli safâ,
Anlıyor her insan çektikçe cefâ;
Bahtına karalar bağlar gibisin!

Bu hayat insana, bir küçük fasıl,
Dünya bir gölgelik, âhiret asıl,
Sonumuz nerede bitecek, nasıl?
Umutla yol alan sağlar gibisin!

Canına can katar, aldığın nefes,
İçinde sönmeyen, bitmeyen heves,
Fısıldar rûhuma içimden bir ses;
Gönlünü gönlüme bağlar gibisin!

İnsan bu hayatın kaynağı, özü,
Güzel insanların, tatlıdır sözü,
Nasıl tutacaksın kıpkızıl közü?
İçini ateşle dağlar gibisin!

Kapanmadan bir gün o kara gözün,
İsterim ki gülsün senin de yüzün,
Okunur yüzünde derin bir hüzün;
Tarihe karışmış çağlar gibisin!

21 Mayıs 2018