FARZ ET!

Harun ÖĞMÜŞ harunogmus@gmail.com   Farz et ki, görmedin beni dünyâ gözüyle sen! Farz et ki, sevmedim seni bir gün adıyla ben! Bağlarbaşı’nda kaç sene birlikte kalmadık, Yaz günlerinde Çamlıca’dan seyre dalmadık! Gezdikçe Üsküdar-Salacak sâhilinde mest, Gûyâ ki biz değildik olanlar mekân-perest! El-an bakınca sanki o günler yaşanmamış, Yıllarca gönlüm uykuda kalmış, uyanmamış! Lâkin verir o hâtıralar düş de olsa haz, […]

Continue reading »

ÖNCE TEDBİR

CELİL (Halil GÖKKAYA) halilgokkaya@gmail.com Bu kitap, ateşe kalkan, Her âyette gizli hikmet… Toprağı yıkıyor al kan, Elbet kolay değil cennet! Mayınlı yolların dibi, Kim diken, kim gül sahibi? Bizler de ceddimiz gibi; Gayret etmeliyiz gayret! Ufukların fethi niçin? Heyecanla dolsun için… Mevcudu korumak için; Biraz sabır, biraz zahmet… Haçlılar susuzdur kana, Lâyık ol sen de atana! Tarihini unutana; Hayret cancağızım […]

Continue reading »

BAYRAMLAR

Bekir İsmet ÇİÇEK bekirismetcicek@gmail.com Rabbimiz’in mü’minlere ikrâmı, Şükürlerle bayram olur günümüz. Her senede iki sevinç bayramı, Tebşirlerle bayram olur günümüz. Eyleyince seve seve itaat, Biri sabra, biri şükre mükâfat, İyilikler işledikçe her saat; Ecirlerle bayram olur günümüz. Erilince oruç ile takvâya, Kurban ile takvâ sunup Mevlâ’ya, Yol buluruz ol «Cennet-i Me’vâ»ya Takdirlerle bayram olur günümüz. Sabahında camilere koşarız, Gürül gürül […]

Continue reading »

HABERİMİZ YOK!

Ali AĞIR aliagir70@gmail.com Küf bağlamış kabuk, özden uzakta, Yeşil solmuş, bir hüzün var yaprakta, Meyve, dala küsmüş, haberimiz yok! Muhabbet köprüsü çoktan yıkılmış, Sevgi duvarına öfke çakılmış, Bülbül, güle küsmüş, haberimiz yok! Gökkuşağı kayıp âsuman kara, Zamanın göğsünde kanayan yara, Aylar, yıla küsmüş, haberimiz yok! İlkbaharda açmış renk renk çiçekler, Sabır ikliminde güne gün ekler, Arı, bala küsmüş, haberimiz yok! […]

Continue reading »

185. SAYI TAKDİM

Kıymetli Okuyucularımız, Tarihi «talih» zannetmemek lâzım… Gerçi talih zannedilen her şey de, ilâhî takdirin neticesi. Lâkin sırlı hikmetleri okuyamayan insan; talih, nasip, kısmet diye adlandırıyor. Toplumların kaderi için ise, «sünnetullah» adı verilen çok daha bâriz sebepler ve neticeler takdir buyurulmuş: ALLÂH’IN RAHMET ve GAZAB TECELLÎLERİ Bir köy kadar birbirine yakın, haberdar ve irtibatlı hâle gelen küremizde, maalesef gazab tecellîleri için […]

Continue reading »

SÂHİBÜ’l-VEFÂ’DAN DERSLER…

H. Kübra ERGİN hkubraergin@hotmail.com 16 Temmuz Hâce Musa TOPBAŞ -kuddîse sirruhû- Hazretleri’nin vefâtının sene-i devriyesi. Âhirete irtihal edişinin üzerinden yirmi bir yıl geçmiş. Çocukluğumda babaannemlerde kaldığım olurdu. -Allah râzı olsun- evlerine televizyon almadıkları için, dedemle ikisi vaaz kasetleri dinlerlerdi. En çok dinledikleri vaizlerden biri de memleketlimiz, Tahir BÜYÜKKÖRÜKÇÜ Hocaefendiydi. Bir keresinde vaazında şöyle bir cümle geçmişti: “Topbaşlar diye hayırsever bir […]

Continue reading »

Bugünkü Hâle Dâir DEĞERLENDİRMELER

Nurten Selma ÇEVİKOĞLU nurtencevikoglu@hotmail.com Her hâdiseyi müslümanca değerlendirmemiz îcap eder. Uzun zamandır söyleniyordu; «Dünya global bir köye dönüştü.» diye. İşte bu zamanlar tam da o fikrin tezâhür zamanlarıdır. Dünyada yayılan iyilik ve kötülük, güzellik ve çirkinlik, zulüm ve terör, hastalık ve salgın ister istemez birbirleriyle yakın ilişki içinde bulunan dünya insanlarını etkiliyor. Bundan kaçınmak mümkün değil. Zira senelerdir; ticaretinden turizmine, […]

Continue reading »

VATAN SEVGİSİ ÎMANDANDIR

B. Cahit ÖZDEMİR bcahit@hotmail.com Bütün canlılar kendileri için elverişli bir hayat sahası olarak; buldukları, benimsedikleri bir yerde yaşamayı tercih ederler. Bu cümleden olarak; bitkilerin bile, kendileri için en uygun şartları taşıyan ana vatanları vardır. Ancak başka yerler; buradaki şartlara benzediği nisbette, oralara intibak edebilirler. Bitkilerin bir üstündeki hayvanlar âleminde ise, mahalle bağlılık daha kuvvetlidir. Yuvalandıkları, kendileri için en uygun şartları […]

Continue reading »

YEDİKLERİMİZİN BAŞIMIZA BELÂ OLDUĞU GÜNLERE GELDİK

Raif KOÇAK raifkocak@gmail.com Dâvud -aleyhisselâm-’a atfedilen bir söz var. Diyor ki: “Gün gelir, insanın yedikleri ona tuzak olur.” Sözün kaynağına ulaşamadım, ama vardığımız netice itibarı ile bu sözün fiilî olarak te’yidi yapılmış durumda. Zira insanoğlunun yaratılışından bugüne gelen serencâmına baktığımız zaman, başına gelenlerin ya ağzına girenler sebebiyle ya da ağzından çıkanlar sebebiyle vukû bulduğunu müşâhede etmemiz mümkün. Buna misal olarak […]

Continue reading »

“DÜZELTEMEDİM!”

Abdullah Mesud HIDIR mahidir@gmail.com Tebe-i tâbiînden Abdullah bin Mübârek Hazretleri 736 senesinde Merv’de doğdu. Merv’de başladığı tahsilini zamanın ilim merkezlerinden olan; Basra, Hicaz, Yemen, Mısır, Şam ve Irak’ta sürdürdü. Birçok hadis rivâyet eden Abdullah bin Mübârek Hazretleri, 797 senesinin Ramazân’ında Fırat Nehri’nin kenarındaki Hit mevkiinde vefat etti. Kabri, Hit’tedir. * Rivâyet edildiğine göre Abdullah bin Mübârek Hazretleri, bir yolculuk esnasında […]

Continue reading »
1 30 31 32 33 34 305