185. SAYI TAKDİM

Kıymetli Okuyucularımız,

Tarihi «talih» zannetmemek lâzım…

Gerçi talih zannedilen her şey de, ilâhî takdirin neticesi. Lâkin sırlı hikmetleri okuyamayan insan; talih, nasip, kısmet diye adlandırıyor.

Toplumların kaderi için ise, «sünnetullah» adı verilen çok daha bâriz sebepler ve neticeler takdir buyurulmuş:

ALLÂH’IN RAHMET ve GAZAB TECELLÎLERİ

Bir köy kadar birbirine yakın, haberdar ve irtibatlı hâle gelen küremizde, maalesef gazab tecellîleri için her sebep işlenmekte… Fazlasıyla…

Mağdurlar ve mazlumların sesli ve sessiz feryatları, aldananların, çılgınların eğlence çığlıkları yüzünden duyulmuyor. Zâlimler türlü türlü… Nefsine zulmedenler, hemcinsine zulmedenler, nesline zulmedenler, hepsine zulmedenler…

Zulüm, gazab tecellîsini çekiyor.

İnfak ise rahmet tecellîsini…

Biz bu küre köyde, kendi hânemizden mes’ûlüz. 15 Temmuz’da -Allâh’ın izniyle- nasıl kendi bahçemizi o global işgal plânından kurtarabildiysek, şimdi de, vatanımızı gazab tecellîlerinden korumak ve rahmet tecellîlerine nâil eylemek için gayret etmeliyiz.

Bu işin sırrı infak:

VATAN MÜDAFAASI İLE İNFAK

Vatan için, din için, istiklâlimiz için canımızı, kanımızı infak. Bu şuurda nesilleri yetiştirmeye ömrümüzü, her ânımızı ve imkânımızı seferber edecek derecede infak…

KUR’ÂN İLE İNFAK

Vatanını seven nesilleri Kur’ân ile yetiştirerek infak…

MERHAMET İLE İNFAK

Kapitalizmin gaddarlığını bizim mahallemizden uzak tutmak için infak…

Genel Yayın Yönetmenimiz M. Ali EŞMELİ; gazab tecellîlerini çeken ve rahmet tecellîlerine sebep olan hususiyetleri tespitte temel meseleyi ortaya koydu:

Nesillerin yetiştirildiği ölçüler…

Muhterem Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi; fert ve toplum olarak; «Rahmet Tecellîleri» ve «Gazab Tecellîlerinden Muhafaza» makaleleriyle, asr-ı saâdetten, İslâm tarihinden ve Osmanlı’dan misallerle meseleyi etraflı bir şekilde ortaya koydular.

Yazarlarımız, vatan tasavvurumuzun dînî temellerini tespit ettiler. Toplumun çekirdeği olan ailenin kuruluşunda rahmeti celbedecek öncelikleri îzah ettiler. Garîk-i rahmet olan şahsiyetleri ve merhum talebelerinden misalleri serdettiler.

Sene-i devriyesini idrak ettiğimiz 15 Temmuz’un ve aziz şühedâmızın hâtıraları, şiir ve yazılarda tâziz edildi.

Aslî hüviyetine dönüşünü milletçe sabırsızlıkla beklediğimiz Ayasofya da dile geldi. Özlemini dile getirdi.

Kur’ân’ın fert ve toplum için âbâd edici, şifâ olucu hususları vurgulandı.

Dolu dolu bir sayıyla, huzurlarınızdayız.

Yüzakıyla…