KAR TANELERİ

Ali AĞIR aliagir70@gmail.com Doktor Fikret Bey, sabah namazını kılmış, biraz da Kur’ân okumuştu. Sonrasında her sabah alışkanlık hâline getirdiği tefekkür için hazırlandı. Pencerenin önüne gelip dışarıyı seyre koyuldu. Lapa lapa kar yağıyordu. Bu yağan, yılın ilk karıydı. Her yer bembeyaz olmuştu. Geceden beri yağdığı belliydi. Dört parmak kadar kar, her yeri kaplamıştı. Zihnine, daha önce okuduğu şu satırlar düştü: “İster […]

Continue reading »

DÖRTLÜKLER

Ali AĞIR aliagir70@gmail.com İNSAN KALMALI! Toprağa can katan yağmur misali, Kalplere merhamet, şefkat dolmalı. Yayılsın âleme sevginin dili, İnsan yaratılan, insan kalmalı! 22 Haziran 2019 HİZMET AŞKI Yeryüzünü her an aydınlatır da, Güneş, ışığından bir şey kaybetmez. Yarış varken iyilikte, hayırda, Bir mü’minin hizmet aşkı hiç bitmez. 10 Temmuz 2019 TAŞLA ŞEYTANI Sonsuzluk ummânının damlası şu hayatta, Yüreği nakış nakış, […]

Continue reading »

SUÇU NE?

Ali AĞIR aliagir70@gmail.com Kuşluğun göğsünde bekliyor kervan, Yolcular rüyada, yolun suçu ne? Kaç asırlık aşka ağlar bahçıvan, Bülbül vefâsızsa, gülün suçu ne? Hercâî güneşle bahar uyanmaz, Cemreler düşmeden toprak boyanmaz, Açmayan çiçeğe arılar konmaz; Peteğin suçu ne, balın suçu ne? Mahkûmdur vuslatın serâbında yâr, Hicrânın burcundan süzülür efkâr, Âlemi yakacak bağrındaki nâr; Yağmur yağmıyorsa, çölün suçu ne? Sarar gökyüzünü kasvetten […]

Continue reading »

BIRAKTIN!

Ali AĞIR aliagir70@gmail.com   -11 Eylül 2020 Cuma gecesi vefat eden anneme…- Hayat, kısa bir sefer; ölüm, alın yazısı, Sevene hançer olur ayrılığın sızısı… Giderken yüreğime bir avuç köz bıraktın! Eylül gecelerinde karanlık koyulaşır, Saniyeler bağrında, bilmem kaç asrı taşır… Bahar, yaz senle göçtü, bitmeyen güz bıraktın! Gördüğüm rüyaları hikmetle kim karacak, Gönül yaralarımı sevgiyle kim saracak?.. Sekiz yıldır yetimdim, […]

Continue reading »

BAŞARILI OLANLAR, DAİMA ÇALIŞANLARDIR!

Ali AĞIR aliagir70@gmail.com “–Kimi çalışkanlığıyla, kimi zekâsıyla, kimi hazırcevap oluşuyla, kimi sükûtuyla, kimi farklı yeteneğiyle, kimi samimiyetiyle, kimi dürüstlüğüyle, kimi şımarıklığıyla, kimi hırçınlığıyla, kimi de kavgacı yanıyla kendini ispatlamak ister. Her öğrenci en az bir yönüyle mutlaka kendi varlığını hissettirir.” Bu sözleri, uzun yıllar öğretmenlik yapan bir büyüğümden duymuştum. Fıtratı ortaya koyan, hakikatin ta kendisi diyebileceğimiz sözlerdi bunlar. Çünkü okul […]

Continue reading »

EĞİTİM, AİLEDE BAŞLAR!

Ali AĞIR aliagir70@gmail.com ÎMAN-İMTİHAN İnsan hayatı, imtihanlarla iç içedir. Yaşanan her an, başa gelen her durum farklı bir imtihandır. Şükredilecek nimetler de sabredilecek belâlar da imtihanların bir parçasıdır. Allah -celle celâlühû-, insanların mutlaka ve çeşitli sebeplerle sınanacaklarını şu âyetlerde belirtmiştir: “Andolsun ki mallarınız ve canlarınız hususunda sınanacaksınız…” (Âl-i İmrân, 186) “Yoksa insanlar; «Îmân ettik!» dedikten sonra, imtihana tâbî tutulmadan bırakılacaklarını […]

Continue reading »

DÜŞ BAHÇESİ

Ali AĞIR aliagir70@gmail.com Bir şubat akşamı başladı hüzün, Yitirdim o akşam tebessümleri. Seneler geçse de çözmek ne mümkün, Zamana attığın kördüğümleri. Yırtıldı masmavi tülü göklerin, Ufuklar kapkara deniz göründü. Döküldü renkleri kelebeklerin, Bahar mahzun, sessizliğe büründü. Bulutlar yâr oldu kirpiklerime, Can, gam kafesinde çırpınır durur. Yalnızlığın çığı düştü ömrüme, Gönül sahiline acılar vurur. Sensizlik savurur kör kuyulara, Mâzîde süzülen hâtıraları. […]

Continue reading »

İYİ NİYET İSRAFI!

Ali AĞIR aliagir70@gmail.com Bir çivinin tahtaya çakılıp kaldığı gibi insanların dünyaya çakılıp kaldığı şu zamanda; her ne kadar üniversiteyi bitiren, diplomalı kişi sayısı artsa da cehâlet devrinin zirvesi yaşanmaktadır. Kur’ân’da anlatılan ve kavimlerin helâkine sebep olan farklı fiillerin tamamı işlenmekte ve gün geçtikçe bu fiiller şaşılacak derecede artmaktadır. Bu asrın en büyük hastalıklarından biri de şüphesiz israftır. İnsanlar; sanki bir […]

Continue reading »

ZAHMETLE DEĞİŞİR RAHMETİN RENGİ!

Ali AĞIR aliagir70@gmail.com İkindi namazı sonrasıydı. Masasında kitap okuyan Halil İbrahim Hocanın açık olan oda kapısı çaldı. Başını kaldırarak; “–Buyurun!” diye seslendi. İçeriye Mehmet Hoca ve öğrencisi Ömer girdi. Ömer; âdeta Mehmet Hocanın arkasına saklanmış, görünmemek için elinden geleni yapıyordu. Masanın yanına yaklaştıklarında Mehmet Hoca; “–Hocam! Ömer, hâfızlığı bırakmak istiyormuş. Ben birkaç kez konuştum ancak iknâ edemedim. Bir de siz […]

Continue reading »
1 2 3 4