Ah Bir Doğrulabilsek!..

Hadi ÖNAL Fikren, zihnen, rûhen öylesine bir çöküntü içerisine girdik ki gittikçe belâgatte anlayışsızlaşıyor, düşüncede fakirleşiyoruz. Hâlimizi, mâzimizle mukâyeseden dahî korkar olduk. Kaderimiz hasretimizi büyüttü. Çırpınıp durdukça çaresizliğimize korkaklaştık. Ürker olduk sevdamızdan. Hakk’ın gazabına çarpılıp da rahmetinden mahrum kalanlarda sık sık rastlanan iç paniklerle yaşar olduk. İnançlarımızın zayıflığından mıdır yoksa îmanımızın noksanlığından mı bilinmez ama fâsit bir korku deryasının azgın […]

Continue reading »

Fidan ile Değnek

H. Kübra ERGİN Canı olan, her şeyden gıdalanır, büyümesi artar, ölü olan ise her tesirden bozulur, çürümesi artar. Bahçe kapısı gıcırdayınca dönüp baktı, Hacı Mehmet Ali. Gelenin torunu olduğunu görünce, görmezden gelip başını çevirdi. Torunu ürkek bir edâyla gelip dedesinin arkasında durdu, dönüp bakmasını bekledi. Ama dedesi bakmadı; demek kızgınlığı geçmemişti. Acemilikle ne yapacağını bilemez hâlde dikildi kaldı. Tâ ki […]

Continue reading »

Menfaat Çarmıhı

Halil GÖKKAYA On dört asırdır biz sevgiden, saygıdan, muhabbetten bahsediyoruz, onlarsa şiddetten ve terörden dem vuruyorlar. Biz gül ikram ediyoruz, onlar diken batırıyorlar. İslâm nedir? Kısaca Allah’a kulluk, mü’minlerle kardeşlik ve insan sevgisi temeline oturan bir selâmet dîni… Böyle olduğu hâlde şaşıların gözüyle son zamanlarda yine İslâm’a yönelik saldırılar başladı. Başta Papa olmak üzere asılsız ve iftira mahiyetinde konuşmalar yapıldı. […]

Continue reading »

Papa, Geçmiş Papaların Mirasına Sahip Çıktı

Doç. Dr. Ahmet KAVAS Fatih Sultan Mehmed 1453 yılında İstanbul’u fethederken dönemin Papası tarafından yapılan davet ve teşvik üzerine bugünkü Fransa, Rusya, Avusturya ve İngiltere devletleri daha o zaman Osmanlılar aleyhine bir «Ehl-i Salîb Cemiyeti/Haçlı Topluluğu» oluşturdular. Avrupa’da İslâm’a karşı tavırlar asırlarca genelde Papalık tarafından yönlendirilmekteydi. 20’nci yüzyıla iki büyük dünya savaşı sığdıran ve her tarafı kan gölüne çeviren bugünün […]

Continue reading »

Din ve İbadet Psikolojisi

Turgay ŞİRİN Dinin; fikrî, amelî ve hissî olmak üzere üç temel boyutu bulunmaktadır. Bu boyutların her biri insanın, akıl, kalp ve bedenine hitap etmektedir ki insanı oluşturan üç ana merkezdir bunlar. İnsan tarih boyunca kendi üstünde bir varlığa inanma ihtiyacını her devirde duymuştur. Bu ihtiyacın ferdî ve içtimaî yansımaları da tarihi şekillendiren bir sâik olagelmiştir. Tıpkı günümüzde olduğu gibi. Yani […]

Continue reading »

Hazret-i İsa’nın Müjdesi

YAZAR : Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi PEYGAMBERLERE ÎMAN Filozoflar, fikrî sistemlerini diğer filozofları tekzib ederek kurarlar. Fakat peygamberler ise, inanç sistemlerini dâima birbirlerini tasdik ederek oluştururlar. Çünkü doğru bir îmanın temel esaslarından biri: Allah’ın bütün peygamberlerine îman etmektir. Bu itibarla birbirini kabul etmeyen, birbirine îman etmemiş olan bir tek peygamber yoktur. Her peygamber gerek kendinden önce yaşamış olsun, gerekse aynı […]

Continue reading »

Hüdâyî Hazretleri’nden 20 Hikmet

Naci ÖZTÜRK Zamanlarının büyük bir kısmını sadece para kazanmak ve kazandıklarına bekçilik yapmakla geçiren insanlar, gün gelir kendilerine huzur ve saadet için en lâzım olan şeylerin parayla satın alınamayacak değerler olduğunu anlarlar. Zaman hızla akıp gidiyor. Bu hız karşısında bazen geçmişe dair yapamadıklarımızın nedameti gönlümüzü yakıyor. Bunun için nefsime her zaman diyorum ki: Bundan 20 yıl sonra, yaptıkların değil yapmadıkların […]

Continue reading »

Şah ve Irgat

Nurettin KORKUT Yarını belli olmayan fakir ırgatlar o anda ellerinde bulunanı paylaşmayı öğrenmişlerdi. Paylaşmadaki huzuru anlamışlardı, eşyanın hakikatine ermişlerdi. Ali Râmitenî Hazretleri, gönlündeki güzellikleri uzaklara taşıyabilme gayretiyle, Harezm şehrine hicret etmeye karar vermişti. Harezm şehrine yaklaşınca iki müridini, Harezm Şâhı’na gönderdi. Dedi ki: “Gidin şaha: «Şehrinize fakir bir dokumacı geldi, bu şehirde yaşamak üzere sizden yazılı bir vesika istiyor, izin […]

Continue reading »

Meğer Bir Hiç Peşindeymişim!

Mehmet NİŞANCI Neden bir hiç peşinde koşuyoruz da bize lâzım olan hakikatin peşinde koşmuyoruz? “Bütün bu uğraşmalar ve çabalamalar Allah’ın zâtında sükûndur.” Goethe Her şeyden sıkılmıştı. Sığınacak/saklanacak bir yer aramaya başlamıştı kendine. Gece-gündüz sığınacağı/saklanacağı yeri arıyordu. Sonra bir ses duydu: “–Hey, ne arıyorsun?!.” Etrafına baktı; kimseler yoktu. Aynı sesi şimdi daha şiddetli duydu: “–Ne arıyorsun?” “–Sığınabileceğim,” dedi kekeleyerek: “Bir yer […]

Continue reading »

Büyük İhmal

Bünyamin ÇİL Hayat ırmağı bu çağda o kadar hızlı bir sûrette akıyor ki, geride birçok şeyi unutuyoruz. Telâş ve endişelerimiz, ardımıza dönüp bakmamıza fırsat vermiyor. Avrupalı bir grup arkeolog araştırma için Afrika’nın derinliklerinde bir bölgeye giderler. Araştırma yapacakları antik şehri bulabilmek ve eşyalarını taşıtmak için bir kabilenin erkeklerini kiralarlar. Yaptıkları plâna göre en fazla üç gün içinde antik şehre ulaşmaları […]

Continue reading »
1 971 972 973 974 975 1.002