Manzûmeden Şiire…

Sadettin KAPLAN sadettinkaplan@gmail.com Manzûmeyi şiirleştirmek için, kimi mısraların özüne, özge bir anlam mızrabı ile dokunmak yeterli ola¬bilmektedir bazen… Şiirin türünü, sen¬taksını hiç de incitmeye gerek yoktur. Yeter ki, manzûmenin özünde gizlenen şiir közünü duygu ve düşünce meltemiy¬le biraz yelpazeleyelim. Güzel, ne güzel olmuşsun Görülmeyi görülmeyi… diye başlayan, birazı lirik, birazı didak¬tik, ama her bakımdan gönül telinden ve halkın dilinden süzülen […]

Continue reading »

Söz Muammâsı

İbrahim Hakkı UZUN Söz, muammâları çözmek için sarf edilir. Lâkin sarf edilen bu sözlerde göz ardı edilmemesi gereken üç temel esas vardır. Bun¬lar; sözü söyleyen kişinin durumu, sözü dinleyen kişinin durumu ve sözün bizâtihî kendisidir. Söz incisinin gönüllerde akis bulabilmesi ve yine söz şerbetinin hasta gönüllere şifa olup bir değer ifade edebilmesi için, onu sarf eden gönlün temiz ve nefsanî […]

Continue reading »

Hayalden Hayata…

H. Kübra ERGİN hkubraergin@hotmail.com Hayat… Mekâna döşenmiş varlıklarla zamana dizilmiş hâdiseler arasındaki, bitip tükenmeyen, çok fazla değiş¬meyen, ama hiçbir zaman da tekrarlanmayan ilişkiler bütünü… Şiir… Mısralara dizilmiş hayallerle, vezin ve kafiyelerde akan âhenk arasındaki, her dönemde başka, ama her zaman büyülü ve hiçbir zaman esrarı çözülemeyen kı¬pırtı… Hayat ve şiir… İç içe iki ayna… İkisi de rûhun çeşitli hâllere bürünmesine […]

Continue reading »

Mısralarla Konuşsak!

Ayla AĞABEGÜM Masalda pergelin bir ayağı gerçeğe basarken, di¬ğer ayağıyla belirsiz güzelliğe yükselir. Yahya Kemal’in dünyasında tarih, zaman, tabiat, ölüm, deniz, okyanuslar, çocukluğu, bütün semtleriyle İstan-bul, ölüm… duyguları bir dokunuşla gerçekle masal arasında gider-gelir. Sanatkârın, masallaştırdığı, şiirleş¬tirdiği dünyanın içine giren okuyucular, dinleyiciler de kendilerini yeni bir âlemin içinde bulurlar. Yahya Kemal «Açık Deniz» şiirine; Balkan şehirlerinde geçerken çocukluğum, Her lâhza […]

Continue reading »

«Kırık Nesir» ve Felsefî Mırıltılar…

M. Ali EŞMELİ seyri@yuzaki.com Nasrettin Hoca’ya sormuşlar: –Hocam, göle maya çalınır mı? Demiş ki: –Kazanın doğurduğuna inanıyorsun da öldüğüne mi inanmıyorsun? Demişler: –Hocam bindiğin dalı kesiyorsun! Demiş ki: –Eşeğe mi inanıyorsun bana mı? Demişler: –Hocam eşeğe ters binmişsin! Demiş ki: –Dünyanın merkezi burası… Bu cümleler, bazen lâk-lâk ederken kullanılan gır¬gır bir karma. Hepsi birbirinden kopuk ayrı ayrı fıkrala¬rın belli vurgularının […]

Continue reading »

Kıla Yüzüm Ak Çalab’ım!

Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI tali@yuzaki.com Yüz, bütün bedeni temsil eden baş uzvumuzun ön kısmı… Yüz, insanın en şerefli yeri. Göz onda, dil onda, söz onda… Tecellîler, akisler onda. Bu se¬beple insanın varlığı, kaderi, şerefi, nasibi… hep yüzde aranmış, yüzle ifade edilmiş. Bu ifadeler arasında yüzün rengi çok yer tutar. Yüz, hakikî olarak tene lutfedilmiş rengi taşır elbette. Fakat dalga dalga yansımaların […]

Continue reading »

Şeyhülislâm Yahya ve Nükteleri

Prof. Dr. Nihat ÖZTOPRAK noztoprak@marmara.edu.tr Bir gün Fatih Camii’nde sofu vaizlerinden Hurşîd Çavuş, Türk edebiyatının en büyük gazel şairlerin-den biri olan Şeyhülislâm Yahya’nın (1561-1644) o günlerde nazmettiği; “Mescidde riyakârlar bırak riya ede dursunlar, sen meyhaneye gel çünkü orada ne riya ne de riyakâr vardır.” anlamındaki: Mescidde riyâ-pîşeler itsün ko riyâyı, Meyhâneye gel kim ne riyâ var ne mürâyî beytini kastederek; […]

Continue reading »

Deve mi, Domuz mu? 8 (Manzum Tarihî Tiyatro)

Dr. Harun ÖĞMÜŞ ogmusharun@yahoo.com [Endülüs’te Emevî Hilâfeti çökmüş, her il müstakil bir devlet hâline gelmiştir. Hâdise, 466/1074-488/1095 yılları ara-sında Endülüs ve Mağrip’te geçmektedir.] SEKİZİNCİ SAHNE (Mûtemid’in sarayı) Sahnedekiler: Mûtemid, Eşi Îtimad, Teşrifatçı, İbn-i Zeydun, İbn-i Ammar. Şahıslar: MÛTEMİD: Âlim ve sanatkârları seven şair ruhlu cö¬mert bir emir. İşbîliye emiri ÎTİMAD: Mûtemid’in eşi. İBN-İ ZEYDUN: Ebûbekir İbn-i Zeydun. Meşhur Endü¬lüs şairi […]

Continue reading »

Şairlerin Toplumdaki Yeri

Prof. Dr. Ahmet SEVGİ ahsevgi@selcuk.edu.tr İnsanlığın huzur ve refahı için başlatılan birçok hare¬ketin öncüsü şairler olmuştur. Gönüllerdeki «mukad¬des ateş»i tutuşturan onlardır. Yunus Emre olmasa «hoşgörü»yü, Âşık Paşa olmasa «birlik fikri»ni, Süley¬man Çelebi olmasa «Peygamber sevgisi»ni Türk milleti olarak zihnimize kim nakşedecekti? Hazret-i Mevlânâ; «Şairlik peygamberlikten bir parçadır.» der. İlk şiiri Hazret-i Âdem’in söylemiş ol¬duğuna dair rivayet dikkate alınırsa peygamberlerin görevleri […]

Continue reading »

Kıymeti Bilinmeyen Nimet: Boş Vakit…

YAZAR : Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi EN KIYMETLİ HAZİNE İnsanoğlu, elinde bol olarak mevcut olduğunu zannettiği nice kıy¬metli hazine değerindeki nimetlerin çoğu kere farkında olmaz. Onu zi¬yan eder. Sert kayalara ve çöllere yağan yağmurlar gibi. Bu hazinelerin başında da hiç şüphesiz ki nefes nefes ömürleri eriten zaman gelmek¬tedir. Ne hikmettir ki, elden kaçınca bir daha geri gelmeyeceği hâlde insanlar zamanı […]

Continue reading »
1 901 902 903 904 905 1.002