Terbiyede Vazgeçilmez Usûl: MUHABBETLE ISRAR…

İrfan ÖZTÜRK Günümüzde eğitimin kıymeti bilindi. Anne-babalar çocuklarını eğitim müesseselerine emanet ediyorlar. Netice almak istiyorlar. Fakat arzu ettikleri netice gelmeyince şikâyet ediyorlar: “–Çocuğum niçin Kur’ân okumuyor? Niçin namaz kılmıyor?” Soruyorum: “–Peki, çocuğun seni kaç defa Kur’ân okurken gördü? Peki, seni seccadede namaz kılarken gördü mü? Evinde kaç tane seccaden var?” Cevaplar menfî… Bütün güzellikleri, doğruları çocuklarımıza ilk önce bizim anlatmamız […]

Continue reading »

Maksat İstifade İse; İKİ ÇİFT SÖZ YETER

Ahmet ZİYLAN İnsanlar konuşa konuşa anlaşır demişler. Konuşmak ve dinlemek en mühim insanî ihtiyaçlarımızdan. İnsan; doğru bildiğini anlatacak, ihtiyacı olan insan da dinleyecek. Eğitimin en mühim vasıtası bu. Dersler, vaazlar, hutbeler, konferanslar, seminerler bunun için. Fakat insanın dinleme kapasitesi mahdut. Dinlediklerini anlama, hâfızasına nakşetme ve dinlediği sözden etkilenip onu hayatına geçirmede de kapasite sınırlı. Sözün tabiatı su gibi… Susayınca bir […]

Continue reading »

“Beni Hemen O’na Götürün!” ZAMAN KAYBETMEYELİM

Âdem SARAÇ ademsarac@yyu.edu.tr Mekke’nin en zengin ailelerden birinin oğlu olan Osman isimli zat, 33-34 yaşlarına gelinceye kadar bolluk ve refah içinde yaşamıştı. Kabilesi de yine Mekke’nin en önde gelen kabilelerindendi. En güzel elbiseleri giyer, en güzel yemekleri yerdi. İstediği her şeyi, istediği an elde ederdi. Mekke’de bu şekilde bolluk içinde yaşamak çok az kişiye nasip olurdu. Babası Affân, Mekke’nin en […]

Continue reading »

Bir Kültür-Medeniyet Adamı KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN

Yılmaz KISA kisayilmaz@hotmail.com Halk içinde mûteber bir nesne yok devlet gibi Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi Saltanat dedikleri ancak cihan gavgāsıdır Olmaya baht u saâdet dünyada vahdet gibi Herkes tarafından ezbere bilinen yukarıdaki mısraların sahibi Kanunî Sultan Süleyman, 12. Osmanlı sultanıdır ve 46 yıl hükümdarlık yapmıştır. Osmanlı Devleti’ne azameti ve haşmeti dolayısıyla «muhteşem» adını veren Avrupalılar, sultanına da […]

Continue reading »

Savaşın Yüz Kızartan Hâtıraları KIRMIZI İZLER

Yard. Doç. Dr. Rıdvan CANIM ridvancanim@mynet.com Cuma namazını Kadı Hasan (Brdo) Camii’nde üst üste denilebilecek kadar kalabalık bir cemaatle kılıyoruz. İmamın Boşnakça-Türkçe-Arapça karışımı okuduğu hutbeyi anlamasak da herkes gibi biz de pür-dikkat dinliyoruz. İmamın üzerinde cübbe gibi herhangi dinî bir kisve yok. Takım elbiseli ve başında kırmızı bir Osmanlı fesi var. Namazdan sonra çıkışta tanıştığım genç İdriz AGOVİÇ’in Türkiye’de Samsun […]

Continue reading »

Malazgirt Rûhu ile DAHA NİCE BİN YILLARA

Hadi ÖNAL hadional@mynet.com Başta İstanbul olmak üzere Anadolu’da her şehrin Malazgirt’le bir yakınlığı bir gönül bağı vardır. Çünkü Malazgirt, İslâm güneşini ebediyen Anadolu’ya taşıyan tanın ağardığı kutlu zaman diliminin adıdır. Malazgirt, İstanbul’un fethini hazırlayan Peygamber’in övdüğü askerlerle; kinin, kirin ve şirkin savaştığı kutlu mekânın adıdır. Malazgirt, Anadolu’yu Türklere vatan yapan bir büyük duanın kabul edildiği muhteşem toyun adıdır. Anadolu’da her […]

Continue reading »

Teslimiyetteki HUZURU YAKALAYABİLMEK

Aynur TUTKUN aytutkun@gmail.com Ne de güzeldi şu yaz geceleri! Sokaklar, balkonlar, pencereler insan doluydu. Cıvıl cıvıl oynaşan çocuklar sokakların yaşadığının deliliydi. Çay bardaklarının sesleri gelirdi balkonlardan. İnsanlar muhabbet ederlerdi birbirleriyle. Geceler kısa ve sıcak olduğu için balkonlara, dışarılara çıkılır televizyon da fazla açılmazdı. Sonra havalar yavaş yavaş soğumaya başladı. Pencereleri kapatıp güvenli evimize sığınmanın huzurunu yaşadık. Soğuk havalarda; «Evde olmak […]

Continue reading »

Bir Hukuk Otoritesi ve Örnek İnsan: ALİ FUAT BAŞGİL

Aydın TALAY aydintalay@gmail.com Merhum Ord. Prof. Dr. Ali Fuat BAŞGİL; üzerinde her vesile ile durulması, derin araştırmalar yapılarak yurt çapında tanıtılması gereken yeri doldurulamayacak bir zattır. Günümüzde her nimet bol. Çevremize bir göz attığımızda başta iletişim alanı olmak üzere her konuda büyük bir gelişme ve sürat var. Allâh’ın nimetleri saymakla bitmiyor. Ama yetenekli insan, dâvâsının eri insan, eşyanın içinde âdeta […]

Continue reading »

SONBAHAR GAZELİNİN FERYÂDI

Ahmet ARSLAN Her şey birbiri içinde seyrederken dakikalar, saatleri; günler, ayları; aylar, mevsimleri… derken devran döner, sonbahar çıkagelir bir hüzünlü beste eşliğinde. Kış yaklaştıkça; sevdalıların ümitleri fışkırır, sarıya bürünen dünya üzerinde, acıyla karılır sîmâlardaki tebessümler. Saatler kurulur, güneşi batmayacak günlere… Unutulacak sanılan şiirler yüreklerde düğümlenir. Gül tohumunu sırtlanan ulaklar yollarda, sarıyla arkadaştır… İnsanda ve toprakta değişimleri devşirir durur mevsimler, tortular […]

Continue reading »

DÜNYAYA GELDİĞİM GİBİ

Handenur YÜKSEL Milâdî 9. yüzyılda yaşayan ve tasavvuf büyüklerinden olan Mârûf-i Kerhî’nin doğum tarihi belli değildir. İranlı Hıristiyan bir anne ve babanın oğlu olduğu bilinir. Bütün baskılara rağmen Hıristiyanlığı kabullenemez, ailesinden gördüğü şiddetli baskı sonunda evinden ayrılır. Uzun bir yolculuktan sonra Kûfe’ye gelir. Orada ciddî bir tahsil görür. Daha sonra, ehlibeytin büyüklerinden İmâm-ı Ali Rızâ ile tanıştırılan Mâruf, bu zâtın […]

Continue reading »
1 857 858 859 860 861 1.002