“YÜRÜYÜŞ PARKURU”NDA…

Sadettin KAPLAN sadettinkaplan@gmail.com Ömür; ödünç birkaç nefes, birkaç görüntü ve derin bir «ah»tan başka nedir ki?.. Var olmak ve yok olmak… İşte bu iki nokta arasındaki çizgidir hayat. Önemli olan var oluş gayesini unutmadan soluyabilmek o üç-beş ödünç nefesi… Şânın, şöhretin, ikbâlin ve izzetin bu çizgiyle sınırlı olduğunu unutarak; riya boyalı ve menfaatlere dayalı övgülerle kanatlananların yükselecekleri yer, alçaldıkları yerden […]

Continue reading »

HAYÂLÎ

Şair ve Nükte Prof. Dr. Nihat ÖZTOPRAK noztoprak@marmara.edu.tr Şairler ocağı ve ârifler durağı diye anılan küçük bir Rumeli kasabası olan Vardar Yenicesi’nde yaşarken, Kalenderî mürşidlerinden Baba Ali Mest-i Acemî’nin dervişleri arasına katılıp onlarla beraber yollara düşen Hayâlî, bir süre sonra İstanbul’a geldi. Kısa zamanda şiirleri ile dikkat çekti, meclislere girmeye başladı. Kanunî’nin bulunduğu bir meclise ilk girdiğinde heyecan ve şaşkınlıktan […]

Continue reading »

YÜKSEK İNSANLIK STANDARTLARI

Asım UÇAROK Olmasa da olurlarımız… Olmazsa olmazlarımız… Aslında ne kadar iç içe… Ne kadar ince bir çizgiyle ayrılıyor. İslâm fıkhının rûhuna nüfuz eden âlimlerimiz hayatın şartlarını düzenleyen fıkhî esaslarla, insanoğlunun üç hâlini alâkalı görmüşler: Zarûretler… İhtiyaçlar… Ve tahsînî hususlar… Yani hayatı güzelleştiren, mükemmel bir insan ve müslüman olmanın son ayrıntıları… Müslümanların kendi hayat şartlarını ve standartlarını kendilerinin belirlemediği son asırlarda, […]

Continue reading »

YALNIZ KALABALIKLAR

Ayla AĞABEGÜM aylaagabegum@hotmail.com Mevlânâ diyor ki: “Firavunla savaşmak istersin, kalbin Nemrut’la doludur. Sende bir Nemrut var. Ateşe atılmak istiyorsan, önce İbrahim ol. Eğer şeytanın başını ezmek dilersen, gözünü aç ve gör: Şeytanın katili edeptir.” İnsanoğlunda edep bulunmazsa o insan değildir. Tasavvuf terbiyesinde «edep» kelimesinin önemi büyüktür. Dedelerimizin yaşadığı evlerde, duvarlarda insanları kötülüklerden alıkoyan levhalar vardı. Hüsn-i hat ile yazılan bu […]

Continue reading »

TAZİYE

Bir dert gelir ansızın ciğerde zarı deler, Münker-Nekir lâhzada mermer mezarı deler! Kaç şâhı, kaç güzeli ölüm alıp götürdü, Dağları Azrâil’in bir tek nazarı deler!.. İnsan ki bu âleme tek gelir ve tek gider. Ya ballar ile dolar ya boş bir petek gider! (Mustafa Necati BURSALI) Aylardır hep bu köşede, Cenâb-ı Hakk’a, Kâinâtın Fahr-i Ebedîsi’ne yahut Hak dostlarına hitaben yazdığı […]

Continue reading »

Sevdiklerinize EN GÜZEL Hediye!..

0 216 532 44 44 230 Sayfa… 2 Renk Resimli… Yâ Rasûlâllâh, ibâdet ettiğin zât aşkına, Kaabe kavseyn olduğun mîrâc-ı vuslat aşkına, Na’t-i Seyrî’den bu ümmet der ki bizzat aşkına, Ben de seyrân eyleyem cennette Allâh aşkına! Genişletilmiş 2. Baskı Eşik öpüp; de ki bayramda sen de: “Ey Levlâk, Ebî fedâke ve ümmî fedâke, nefsi fedâk, Buyur; bu can da […]

Continue reading »

Hayat Notları
HAYAT SERMAYESİ

Ahmet ZİYLAN İnsanın en mühim sermayesi bilgi… Öğrenci, işadamı, hoca, öğretmen… fark etmez. Hepsinin en mühim malzemesi bilgi. Unutulmuş değil, hâfızada duran bilgi… Bilgi sahibi insana herkes hürmet eder. Herkes, bilgili kişileri takip etmek ister. Bu sebeple insanları çekip çevirecek, lider vasıflı, eğitici vasıflı kişilerin çok yönlü bilgisinin bulunması gerekir. Dayımın askerlikte başından geçen bir hâtırası vardır: Dayım askerde çavuşmuş. […]

Continue reading »

MÂNEVÎ MÜEYYİDE

İrfan ÖZTÜRK Yıl 1963, Hozat 3. Jandarma Er Eğitim Alayında dört aylık temel eğitimden sonra dağıtım olup, karakollarda il veya ilçe jandarma birliklerinde görev yapmak üzere kur’alarımızı çekecektik. Tabiî ki her birimizin arzusu memleketimize yakın bir yere düşmekti. Ertesi gün çok samimî olduğumuz İsmail Ağabey ile beraberdik. Ben hâfız; İsmail Bey yetişmiş, bilgili bir hoca idi. Dolayısıyla yapacağımız işleri onunla […]

Continue reading »

NEDEN İYİLİK YAPARIZ?

Aynur TUTKUN aytutkun@gmail.com Hiç sorguladık mı kendimizi, neden iyilik yaparız? Akrabaya, arkadaşa, eşe-dosta, fakire, muhtaca neden ikramda bulunuruz? Renkli peçeteli, ihtişamlı, çeşit çeşit ikramlı sofralar neden hazırlarız? Neden ihtiyaç ânında tatlı uykumuzu ya da işimizi-gücümüzü bırakıp yardıma koşarız? Zihnimizin bir köşesinde; «bir gün o da bize…» anlayışı, «… desinler» düşüncesi, «el-âlem ne der?» kuruntusu, «… yapmadan içim rahat etmez» takıntısı, […]

Continue reading »

Şanlı Mâzîmizden Seçme Nükteler
HAK YOLDAN SAPANIN HAKKINDAN GEL!

Handenur YÜKSEL Osmanlı Devleti’nin ikinci hükümdarı Orhan Gazi 1281’de doğdu. Annesi Şeyh Edebâlî Hazretleri’nin kızı Mal Hâtun’du. Babası Osman Gazi’nin vefatı üzerine 1326’da beyliğin başına geçti. Orhan Gazi’nin en önemli askerî başarısı 1326’da Bursa’nın fethidir. Onun döneminde devletin sınırları İstanbul ve Karadeniz’e doğru genişledi. 1330’da Hıristiyanlığın mukaddes şehirlerinden olan İznik fethedildi. Sonraki yıllarda Gemlik, İzmit, Hereke, Yalova ve Armutlu da […]

Continue reading »
1 805 806 807 808 809 1.007