İTİMAT MI, TEDBİR Mİ? -1-

Ahmet ZİYLAN Güven duygusu olmasa dünya yaşanılmaz bir yer olurdu. Kimseye arkamızı dönemezdik… Hayatta kalmak, eşimizi-dostumuzu, evimizi-barkımızı, işimizi-gücümüzü, varımızı-yoğumuzu korumak, emniyet altında tutmak endişesiyle sürekli bir dayanak aramak mecburiyetinde kalırdık. Hayatımız bu kadar zor değilse, bunu insanlara duyduğumuz güvene borçluyuz. Yani insanların doğruluğuna, dürüstlüğüne, temizliğine itimat ediyoruz. Günlük hayatta böyle de, ya ticarî hayatta «güven»in haddi, hududu nedir? İtimat noktasında […]
Continue reading »