ALLÂH’I GERÇEKTEN SEVİYOR MUYUM?

ŞAİR : Ali AĞIR aliagir70@gmail.com Aklıma bir soru takılıp kaldı, Allâh’ı gerçekten seviyor muyum? Şu gönül, kuşkudan yandı kül oldu, Allâh’ı gerçekten seviyor muyum? Hangi hayat için meşguliyetim, Riyâ mı, rızâ mı asıl niyetim, Ne kadar, yüzde kaç samimiyetim, Allâh’ı gerçekten seviyor muyum? Meylim var mı, nefis denilen «dev»e, Uzak mıdır bana kullukta zirve?.. Âlemlere rahmet Rasûlü’nü ve Allâh’ı gerçekten […]

Continue reading »

125. SAYI TAKDİM

Kıymetli Okuyucularımız, Dünya buhranlar içinde. İslâm dünyası ateşler, figanlar içinde. Ülkemizde de belirsizlikler hâkim… Çehreler abus, suratlar asık. Muhtaçlar mahzun, muzdaripler perişan, garipler suskun. Akan sadece gözyaşı değil, kanlı gözyaşı… «Çare İslâm’da…» Bir zamanların duvarlara, araba camlarına yapıştırılan cümlesiydi. O çareyi çaresizliğe mahkûm etmek için, abus çehreler, gaddar suratlar kim bilir hangi gizli plânlarla devreye girdi ve İslâm’ı kelle kesen, […]

Continue reading »

KARDEŞLİĞİN MES’ÛLİYETİ ve GERÇEK BAYRAM

YAZAR : Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi YARINA NE HAZIRLADIK? Dünya hayatı, insanoğlu için bir imtihan dershânesidir. Her insanı; meçhullerle dolu bir son nefes geçidi, ardından uzun bir kabir âlemi, akabinde de muazzam bir kıyâmet sabahı beklemekte… Çok uzak gibi görünse de hepsi yarın kadar yakın… Cenâb-ı Hak âkıbetimiz hakkında îkaz buyurur: يَاۤ اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا اتَّقُوا اللّٰهَ وَلْتَنْظُرْ نَفْسٌ مَا […]

Continue reading »

İBÂDETLERİN ÖZÜ

YAZAR : Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi SEN YÂ RABBÎ! Bir mü’minin, gönül âleminden bir rahmet tevzî etmesi îcâb eder. Yani; Kibir, enâniyet, dedikodu, iftira, yalan, israf, cimrilik ve emsali kötü hâller, bertarâf edilecek. Gönül, rûhânî istîdatlarla inkişâf ettirilecek. Gönüller; cömertlik, merhamet, şefkat, hizmet, tevâzu, edep, hayâ ve vakar gibi hasletlerle tezyin edilecek. Kalbin, ilâhî kameranın altında olduğu, idrak ve şuur […]

Continue reading »

YAŞAMAK ve YAŞATMAK

YAZAR : M.Ali EŞMELİ seyri@seyri.com seyri@yuzaki.com İslâm’ın Güler Yüzünü; İmkânlarımızı Muhtaçlarla, Sevincimizi Muzdariplerle, Gönlümüzü Gariplerle Paylaşarak YAŞAMAK ve YAŞATMAK “–Keşke! •Milletim bilseydi! •Rabbim beni (ebediyyen) bağışladı. •Beni (sonsuz) ikramlara mazhar olanlardan eyledi!” (Yâsin 26-27) Perdesiz gördü, böyle dedi. Ölürken dirilişin en muhteşemini yaşadı. Habîb-i Neccar. Ecelin amansız pençesinde olduğu hâlde müthiş tesebbümler yansıtıyordu. İnsanların acıdan surat astığı ölüm anında o […]

Continue reading »

CISS, CISS, CISS!..

YAZAR : M. Ali EŞMELİ seyri@seyri.com seyri@yuzaki.com –Ne var? –Karşılığı var. –Boş ver, senin dediklerin sadece hayalden ibaret. –Sana öyle geliyor. –Bana değil asıl sana! –Ama? –Ne desen boş yama! Yaşlı adam, yol kenarında bir taşın üzerine çöktü. Zavallı gençlerin aralarında geçen konuşmaları dinledikçe ıstırabı arttı. Sonra zorla kalkıp bir başka sokağa yürüdü. Yine dinledi: –Nerelere takılıyorsun? –Düşeceğim her yere. […]

Continue reading »

YALNIZ DEĞİLSİNİZ!

YAZAR : Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI tali@yuzaki.com Bir deprem sigortası reklâmı var. Depremden sonra akrabalarının yanında kalan kişilerin yaşadığı sıkıntıları resmederek; «Aman sigortanızı yaptırın da böyle bir duruma düşmeyin.» mesajı veriyor. Seyrettiğimde işlenen mevzuya hak vermekle beraber; üzüldüm, rahatsız oldum. Evet, kimse bir başkasına yük olmak istemez. Ancak «zaruret» olduğunda da, kimse akrabasını yük görmez. Yahut görmemelidir mi demeliydik?!. Geleneğe baktığımızda […]

Continue reading »

Tablo Hâlinde Hususiyetleriyle; HAS KULLAR

YAZAR : Sami GÖKSÜN Cenâb-ı Hak; Kur’ân-ı Kerim’de mü’min kullarını uyarmak için, zaman zaman çeşitli sûrelerde tablolar hâlinde hakikatleri açıklamaktadır. Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- de yine bu hakikatleri belirtmek için maddeler hâlinde hadîs-i şerifleri bir tablo gibi önümüze koymaktadır. Önce Kur’ân-ı Kerim’den birkaç tabloyu sizlere arz etmek istiyorum. Yüce Rabbimiz cennetlere namzet kullarının vasıflarını, el-Mü’minûn Sûresi’nin başında şöyle […]

Continue reading »

GEÇ DE OLSA…

YAZAR : Fatih GARCAN fatihgarcan@hotmail.com –Of! Of! Of! Çok canım yandı! –Dayan bey, bitmek üzere… –Hanım canımın yarısı gitti. Azıcık ara ver. Bir soluklanayım! Ne olur! –Peki bey, nasıl istersen… … O günler an be an geldi gözlerinin önüne… Babacığı her gün iş dönüşü akşam yemeğini yedikten sonra holdeki tahta sedire uzanır, annesi de bardaklarla, hattâ bazen kavanozlarla babasının sırtını […]

Continue reading »

NEREDE, ESKİ GÜNLER Mİ?

YAZAR : Sami BÜYÜKKAYNAK skaynak48@hotmail.com Babayla oğlu beraber yürürlerken, biriyle karşılaşıyorlar. Adamla babası selâmlaşıyor ve kucaklaşıyorlar. Hâl-hatır sorulduktan sonra karşılaştıkları adam gidiyor. Çocuk merakla soruyor babasına; selâmlaştıkları, kucaklaştıkları adamı. Babası, amcasının oğlu olduğunu söylüyor. Evet, amcasının oğlu. Çocuk babasının amcaoğlunu ilk defa görüyor. Bayramda dahî görülmemiş bir akrabayı çocuk nasıl tanısın ki? Hem de aynı soyadı taşıdıkları bir akrabasını… Böyle […]

Continue reading »
1 517 518 519 520 521 1.023