BİRİ HAK GERİSİ BÂTIL!

YAZAR : Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI tali@yuzaki.com Her ne sorulsa; «Fîhi kavlân!» yani; «Bu hususta iki görüş vardır.» diyen bir molla varmış. Arkadaşları, bu cevabı veremeyeceği bir soru sorarak sıkıştırmak için âyet-i kerîmede geçen şu suâli sormuşlar: “–E fi’llâhi şekkun?: Hiç Allah’ta şüphe mi var?” Bizim molla yine; “–Fîhi kavlân!” demiş. Arkadaşları; “–Pes yahu! Tövbe estağfirullah! Îmânını tazele!” deyince, açıklamış: “–Bu […]

Continue reading »

Mahrum Bırakıldığımız İLİM, İRFAN ve MEDENİYET HAZİNEMİZ

YAZAR : Raif KOÇAK raifkocak@gmail.com Kıyâmete kadar gelecek insanlığın, son ve tek kurtuluş yolu olan İslâm dîninin mensubu biz müslümanların, son asırdaki manzarası; maalesef geri kalmışlık, iç savaşlar ve fakirlikle boğuşan insanlar ile anılır oldu. Şimdilerde ise nereden ve kimden emir aldıkları belli olan birtakım insanlar yüzünden, yüce dînimiz İslâm ile «terör» aynı anda zikredilir hâle geldi. Müslümanlar olarak, bizi […]

Continue reading »

TAASSUPTAN UZAK KARARLILIK ve İTİDAL

YAZAR : Doç. Dr. Harun ÖĞMÜŞ ogmusharun@yahoo.com Taassup; bir fikre körü körüne bağlanmak demektir. Asabiyetle aynı kökten gelir. Asabiyet; kişinin kendisiyle aynı kan bağından gelen insanları savunmasıdır. İslâm öncesinde kabileler hâlinde yaşamakta olan Araplar; can, mal ve namuslarını koruyabilecekleri yegâne güç olan kabileleri uğrunda hiçbir fedâkârlıktan çekinmezler, haklı veya haksız olduğuna bakmaksızın kabile mensuplarını bütün güçleriyle korurlardı. Bu sebeple bir […]

Continue reading »

ÎMAN

YAZAR : H. Kübra ERGİN hkubraergin@hotmail.com Îman, sözlükte; bir kişiye, bir habere, bir bilgi kaynağına güvenip tasdik etmek yani doğruluğundan şüphe etmemek demektir. Bu tarife göre îmân evvelâ bir karardır. Nitekim Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-; insanları îmâna davet ettiğinde birçok kişi îman veya inkâr etmekten kaçındı, çekimser davrandı. Bilhassa civar kabîlelerin ileri gelenleri, Kureyş kabîlesinin önde gelenlerinin kararını […]

Continue reading »

Birlik ve Beraberlik Zemini İçin; TEVHİD AKÎDESİNE SARILMAK

YAZAR : B. Cahit ÖZDEMİR bcahit@hotmail.com Altının «ayar»ıyla, pırlantanın «kırat»ıyla itibar görmesi misali; her şey, sahip olduğu keyfiyetle değer kazanır. Halk arasında, insanın vasfını belirtirken kullanılan «adam gibi adam» tabiri de, şahsın cemiyette kabul gören ölçüler bakımından sahip olduğu keyfiyeti ifade eder. Kezâ; “O iş her kişinin değil, er kişinin kârıdır.” değerlendirmesi de bu şahsiyet kıvamına bir işarettir. Rasûlullah -sallâllâhu […]

Continue reading »

136. SAYI TAKDİM

Kıymetli Okuyucularımız, Riyâzat, gıybetten ve haram bakıştan uzak bir oruç, seherleri ihyâ, mukabele, Kur’ân tilâveti, zekât, iftar ikramı, terâvih, sadaka, fıtır sadakası, infak heyecanı, komşulara iftar, teheccüd, cemaatle namaza devam, sohbetler, sıla-ı rahim, mânevî ziyaretler, kumanya dağıtmak, zikir, şükür, îtikâf, umre, tefekkür… Bir aylık zaman diliminde, bu kadar ferdî ve içtimâî hayırlı ibâdet ve faaliyetin bir araya geldiği başka bir […]

Continue reading »

O’nun Muhteşem Ahlâkı -11

YAZAR : Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi (Îmân Ahlâkı ve Ramazân-ı Şerîfi İhyâsı) O’NUN YANINDAKİLER Fahr-i Kâinat -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz; bize üsve-i hasene, yani en muhteşem, en şâhâne örnek. O’nun zamanı, asr-ı saâdet. Yani saâdet devri. O saâdete eren ve O’nun sohbetinde yetişen, Efendimiz’e Kur’ân’ın nâzil oluşuna ve İslâm’ın vaz edilişine adım adım şahitlik eden ashâb-ı kiram ise; bizim […]

Continue reading »

Zahir ve Bâtında İstikamet

YAZAR : Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi EMROLUNDUĞUN GİBİ OL! فَاسْتَقِمْ كَمَٓا اُمِرْتَ Cenâb-ı Hak bizi, Zâtına kulluk edelim diye yaratmıştır. Bu ibâdet vazifesi, «mârifetullah» ve «muhabbetullâh»ı da hedefler. Bu vazife dâimîdir. Yani bir mü’min; hayatının her ânında, her safhasında, Allâh’ın kulu olduğu hakikatini unutmadan yaşamalıdır. Son nefese kadar, kulluğa devam etmelidir. İstikrarlı bir şekilde kulluğa devam etmenin adı; «İstikamet»tir. Rabbimiz; […]

Continue reading »

YARATAN İLE YARATILANIN DOSTLUK ZAMANI

YAZAR : M. Ali EŞMELİ seyri@seyri.com seyri@yuzaki.com Cenâb-ı Hak, zamandan ve mekândan münezzeh. İnsanoğlu değil. Bu bakımdan Allah Teâlâ, kullarına yazdığı ilâhî nasip ve tecellîleri zaman ve mekâna göre farklı farklı takdir eylemiş. Kul, bu ince gerçeği kavradığı nisbette ilâhî rızâya muvâfık bir ömrün mazharı oluyor. Zaman ve mekân itibarıyla elbette; Gecenin tecellîsi farklı, gündüzün kezâ. Yokluğun tecellîsi farklı, varlığın kezâ. […]

Continue reading »

Altyapı Yok!

YAZAR : M. Ali EŞMELİ seyri@seyri.com seyri@yuzaki.com Nesillerin yetişmesi bahsinde eğitim değerlendirmeleri en çok şu noktada yoğunlaştı: ‒Altyapı yok! İlim ve irfan bahsinde aynı teşhis: ‒Altyapı yok! Liyâkat ve ehliyet bahsinde aynı vurgu: ‒Altyapı yok! Tecrübe ve ustalık bahsinde aynı tespit: ‒Altyapı yok! Şahsiyet ve karakter bahsinde de aynı şikâyet: ‒Altyapı yok! Büyük hedef ve gayeler bahsinde de aynı cümle: […]

Continue reading »
1 461 462 463 464 465 1.015