ZULMÜN İFLÂSI!

Ömer Sâmi HIDIR samihidir@gmail.com Câhiliyye döneminde, Mekke bir zulüm bataklığı idi. Sayıca az olan sözde elit bir zümre; türlü baskı ve zulüm ile insanları köleleştiriyor, onların bütün haklarını ellerinden alıyordu. Hak ve adâlet mumla aranır hâle gelmişti. Bu zâlimler; sahte para ile alışveriş yapmak isteyen dolandırıcı misali, eski düzenleri devam etsin istediler. Zaten o zamana kadar Araplar arasında son derece […]

Continue reading »

HAREKETTE BEREKET VARDIR

Uzm. Dr. Abdurrahman SARMIŞasarmis@gmail.com Salgın hastalık sebebiyle evde uzun süre hareketsiz kalındığı için elli yaş ve üzeri hastalarda ciddî rahatsızlıklar oluştuğuna dair çevremizden kötü haberler alıyoruz maalesef. Elbette virüse karşı korunmak için devlet ricâlinin aldığı tedbirlere uymakla mükellefiz; lâkin hareketsiz kalmamalı, mümkün mertebe ritmik ve düzenli hareketlerle vücudumuzu zinde tutmaya gayret göstermeliyiz. DÜZENLİ YÜRÜYÜŞ Yürüyüş; Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- […]

Continue reading »

VATAN CADDESİ’NDEKİ ÇÖPÇÜ

Fahri SARRAFOĞLU sarrafoglufahri@gmail.com Sabah yürüyüşü için sabah namazı öncesi -bazen de namaz sonrası- Vatan Caddesi’nin başından sonuna kadar yürürüm. Yani Fatih-Emniyet metro girişinden, Ulubatlı metro girişine kadar gidiş geliş toplam 2 kilometre yapıyor. Dolayısıyla iki tur attığım zaman yaklaşık 35 dakikada 4 kilometre yürümüş oluyorum. Hemen hemen her gün aynı saatlerde çıkarım ve aynı saatlerde de eve geri dönerim. Yürürken […]

Continue reading »

BİR GÜN NE VÜCUD MÜLKÜ, NE DAR NE DİYAR KALIR*

Z. Özlem ABAY o.abay@hotmail.com İnsanın gerçeği; Allâh’ı tanımak, ilâhî kelâmda bize anlatılan âyet-i kerîmeleri anlamak ve hayatımıza geçirmektir. Bu hakikate ittibâ eden her müslümanın hayali ve hedefi «dârüsselâm» yani cennettir. Duâlarımızı bu hedef ile süsler; «Âmîn!» deyip elimizi yüzümüze sürdüğümüzde bu hayali yaşarız. Dünya meşgalesi bitmiş, hesap görülmüş, Sırat geçilmiş ve; «Girin cennetime!» (el-Fecr, 30) hitâbı ile ebedî hayatın başladığı […]

Continue reading »

YOLCU

Dr. Halis Ç. DEMİRCAN cetindemircan2@hotmail.com.tr Çocukluğumda İstanbul’a yerleştikten sonra sık sık Ankara’ya akraba ziyaretine gittiğimiz olurdu. Bu gitme gelmelerimizde Ankara’da, halamların o yıllar ön tarafında otobüs terminali arka tarafında ise tren garının olduğu demiryolları lojmanlarında kalırdık. Ben genellikle arka tarafta demiryolunun kenarında oynamayı tercih ederdim; tren yolunun zift kokusu beni cezbeder, geçen trenlerin gürültüsünde ellerimi kulağıma koyup bağırmak beni eğlendirirdi. […]

Continue reading »

ANA DUÂSI

Sami GÖKSÜN Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz;. “Cennet anaların ayağı altındadır.” (Nesâî, Cihâd, 6; Ahmed, III, 429) buyurarak bir kadın olan anaya en yüce mevkii bahşetmiştir. Bu hadîs-i şerifte ananın rızâsının Hak yanında ne kadar kıymetli ve ne kadar yüce mertebede olduğu ve Allah celle celâlühû-’nun va‘dettiği cennete ancak ananın rızâsı ile girileceği ilân ediliyor. Yine Peygamber Efendimiz’e; “–Allah […]

Continue reading »

Bir Mü’minin Ardından UKBÂYA GİDEN ve DÜNYAYA KALAN…

Dr. Ahmet Hamdi YILDIRIM “Bir müslümanın geride mîras bırakmak gibi bir gayreti olmalı mıdır?” Bu yazımızda bu suâlin cevabı etrafında hasbihâl edelim istiyoruz: Dünyaya gelen her insan, kendisine takdir edilen ömrü yaşayıp bu âlemden göçer. Cenâb-ı Hak, ömrü boyunca ona çeşitli nimetler ikram eder. Vefat ettiğinde, bunları yanında götüremediği için geriye kalan şeyler olur. Hadîs-i şerifte ifade edildiği üzere; “Ölüyü […]

Continue reading »

MÜ’MİN OLARAK HASSÂSİYETLERİMİZ

Doç. Dr. Mustafa CANLI canli20@hotmail.com BİR HADİS: عَنْ اَنَسٍ رَضِيَ اللّٰهُ عَنْهُ قَالَ : قَالَ رَسُولُ اللّٰهِ صَلَّي اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : ثَلَاثٌ مَنْ كُنَّ ف۪يهِ وَجَدَ بِهِنَّ حَلاَوَةَ الْإ۪يمَانِ : أَنْ يَكُونَ اللّٰهُ وَرَسُولُهُ أَحَبَّ إِلَيْهِ مِمَّا سِوَاهُمَا ، وَأَنْ يُحِبَّ الْمَرْءَ لَا يُحِبُّهُ إِلَّا لِلّٰهِ ، وَأَنْ يَكْرَهَ أَنْ يَعُودَ فِي الْكُفْرِ بَعْدَ أَنْ أَنْقَذَهُ اللّٰهُ مِنْهُ ، كَمَا […]

Continue reading »

ALIN TERİ

Ali AĞIR aliagir70@gmail.com Şevket, yol kenarındaki bahçesinde zeytin ve incir ağaçlarını suluyordu. Öğle vakti olduğu için hava oldukça sıcaktı. Son model bir araba bahçenin girişinde durdu. Bu mevsimde yoldan geçenlerin bazıları, dalları yola sarkan ağaçlardan incir yemek için dururdu. Bu yörenin incirleri gayet tatlı ve ballı olurdu: –Selâmün aleyküm, kolay gelsin! –Aleyküm selâm abi, sağ olun! –Müsaaden olursa incirlerden alıp […]

Continue reading »

İLK MUHÂCİRLER

Âdem SARAÇ vardisarac@yahoo.com.tr Bilindiği gibi Mekke’den Medine’ye hicret kafilesinin başını çeken ilk muhâcir, Hazret-i Ebû Seleme Abdullah bin Abdulesed el-Mahzûmî -radıyallâhu anh- idi.1 Mekke çilesi içinde, sıkıntı üzerine sıkıntı çeken bu seçkin sahâbe; bir yolunu bulup hicret ederek Kuba’ya varmıştı. Onun ardından da diğer sahâbîler; duruma göre birer, ikişer, üçer, beşer, kafileler hâlinde hicret etmeye başlamışlardı.2 Hazret-i Ebû Seleme, Peygamberimiz […]

Continue reading »
1 240 241 242 243 244 1.002