DÖRTLÜKLER
Zahit GENÇ genczahit@gmail.com
SEHER VAR
Karardı gökler diye «hüzünlenme ey nefsim!»
Gecenin siyahında, nice nurlu seher var.
Ah! Bir anlayabilsek; ne anlatır her mevsim,
Karlı kışlar ardında, yeşil yeşil bahar var!
YAPRAK MİSALİ
Say ki; ömür bir bahar, insan yeşil bir yaprak,
Sarardıkça yapraklar, hüzün kaplar gönlümü!
İnsan yaprak misali, bir gün toprak olacak,
Unutma sen ey nefsim «mutlak olan ölümü!»
EZAN-NAMAZ ARASI
Kulağına okurlar, sen doğunca bir ezan;
Vakit gelir tadarsın, sen de ölüm yarası!
Namazını kılarlar, o gün öldüğün zaman,
Hayat dediğin işte; «ezan-namaz arası!»
HAK YOL
Yaratılmışı sevdik, Yaratan’ı unuttuk;
Rabbim mağfiret eyle, biz günahkâr kuluna!
Hak yolunu bıraktık, nefsin yolunu tuttuk,
Döndür bizi ey Rabbim! «Sen’in güzel yoluna.»
TEVHÎDİN SIRRI
Yalnız akıl ve zekâ erdiremez insanı,
Tevhîdin sırlarına ermenin tek yolu var;
«Kim ki; Hakk’a inanır, rehber eder Kur’ân’ı,
Tam bir rabt-ı kalp ile Peygamber’e bağlanır!»
ÇIKMAZ YOL
Biliyoruz bu dünya «bir rüyadan ibaret»
Yine de gözlerimiz parasında-pulunda.
Kararınca gönüller, bağlanınca basîret,
Nice hayatlar söndü, nefsin çıkmaz yolunda!
HÂLİMİZ
Kirlettik biz dünyayı, ne hâlde bak çevremiz,
Kulak verdik boş söze, unuttuk biz hoş sözü;
Adam zift gibi olmuş, diyor; «Kalbim tertemiz!»
Öyle pişkin hâlde ki, kızarmıyor hiç yüzü!
GÜL VERMEZLER
“Dikeninden sakınan bir ele «gül» vermezler.”
Gülü seven dikene katlandıkça tatlanır!
“Eli boş âşıklara mâşuklar «el» vermezler.”
Gönüller sevgi ile tatlandıkça katlanır!
Eylül 2020, Zorkun Yaylası