ÇANAKKALE’DEN MALAZGİRT’E SESLENİŞ

M. Faik GÜNGÖR m.f.g.023@hotmail.com   Ey Malazgirt ayağa, kalk ayağa Malazgirt! Kalk ki; doğsun seninle gün otağa Malazgirt! Sinsi düşman pusuda, puslu havayı bekler, Tatlı sözüne kanıp, düşme ağa Malazgirt! Kuzu postu da giyse, tilki yine tilkidir, Merhamet üzülmesin, vur alçağa Malazgirt! Tipi, boran bastırıp mevsim kışa sarmadan, Sarıl ilk günkü gibi, al bayrağa Malazgirt! Ayrık otunu tek tek, sök […]

Continue reading »

HİCRETTEYİM O GÜN BUGÜN…

Kemal AKGÜL kemalakgul1903@gmail.com Âdem oldum yaratıldım, Hilkatteyim o gün bugün… Sonra cennetten atıldım, Gurbetteyim o gün bugün… Özüm bin nedâmet etti, Gözyaşımdan otlar bitti, Ayrılık canıma yetti; Firkatteyim o gün bugün… Bu dünya bir sürgün hanı, Yoktur sevilecek yanı, İlk dökülen kardeş kanı; Dehşetteyim o gün bugün… Gezdim, gördüm köşe bucak, Dünya süslü bir oyuncak, Gafil olan kanar ancak; Hayretteyim […]

Continue reading »

KERBELÂ’DA HÜSEYN’İM KALDI!

Hakkı ŞENER sairimam01@hotmail.com Kor düşer içime nasıl güleyim? Hüseyn’im Kerbelâ çölünde kaldı… Amansız derdimi kimle böleyim? Yiğidim zâlimin elinde kaldı… Unutulup gitmiş; sadakat, vefâ… Vicdan kabul etmez, nedir bu cefâ? Can meyvesi ehl-i beyt-i Mustafâ, Her birisi al kan gölünde kaldı… Merhameti yoktur; hâin, duygusuz… Sîneler yaralı, gözler uykusuz, Fırat kenarında canlar aç, susuz; Bedenler yangının külünde kaldı… Kûfe bîvefâymış, […]

Continue reading »

KARA TRENİN ARKASINDAKİ KÖMÜR VAGONU

Fahri SARRAFOĞLU sarrafoglufahri@gmail.com İnsanoğlu her zaman bir öğrenci gibidir, istese de istemese de hayat ona hep bir şeyler öğretir. Okulda öğrenci iken imtihan oluruz, imtihan sonucunu merak ederiz; «Nasıldı?» diye sorarız. Üniversite okuruz; «Acaba okulu bitirebilecek miyiz?» diye beklentiler, meraklar, sorular birbirini takip eder… Mânevî eğitimde de böyledir. Hangi mânevî okul olursa olsun o mektebin talebeleri de merak içindedir; «Acaba […]

Continue reading »

MEVLÂNÂ’NIN GAZELİNİ TÜRKÇE SÖYLEYİŞ -6- BAŞKA BİR KÂİNAT VAR!*

Harun ÖĞMÜŞ harunogmus@gmail.com   Durma sâkî dolaştır câmı tekrâr tekrâr… Yok bu dünyâda senden tatlı, senden keremkâr… Bezme sen geldiğin an, kalmıyor akl u îman, Gönle Mansur misâli her yer olmakta bir dâr… Can kuşum oldu şeydâ, gözyaşım sanki deryâ, Vazgeçip senden aslā, istemem başka dildâr… Ârifan meclisinde devreden bâde candır, Özge meclis o meclis, sanma meyhâne zinhâr!.. Aşk u […]

Continue reading »

Şer‘î Kaidelerle Tasavvuf -6- NE VARLIK NE YOKLUK!

Dr. Ahmet Hamdi YILDIRIM (Şâzelî meşâyıhından Ahmed Zerrûk [v. 899/1494] Hazretleri’nin; tasavvufu, usûl ve fıkıh kaideleriyle anlattığı Kavâidü’t-Tasavvuf ve Şevâhidü’t-Taarruf adlı eserinin tercüme ve şerhine devam ediyoruz.) SUFFE EHLİNİN TÂBÎLERİ Müellifimiz yedinci kaidede, «Tasavvuf» kelimesinin kökü hakkında önde gelen görüşleri zikretmiş ve Suffe ehlinden geldiği görüşüne ağırlık vermişti. Bu görüşe göre tasavvuf, Ehl-i Suffe’ye tâbî olmaktır. Suffe, Hazret-i Peygamber -sallâllâhu […]

Continue reading »

10 MUHARREM ve AŞûRE

Dr. Ahmet Hamdi YILDIRIM Muharrem ayı, Cenâb-ı Allâh’ın hürmete lâyık olarak yarattığı dört haram aydan biridir. Rasûlullah Efendimiz haram aylarda nâfile oruç tutulmasını tavsiye etmiştir. (Ebû Dâvûd, Savm, 54) Çünkü oruç, insanın kendisine gelmesini sağlayan önemli ibâdetlerden biridir. İnsan, midesi boş iken daha bir masum olur. İhtiyaç hâlinde iken daha bir müsamahakâr hâle gelir. Ama bütün ihtiyaçlarının karşılandığı, her türlü […]

Continue reading »

ŞİKÂYETTEN ŞİKÂYET

Ali AĞIR aliagir70@gmail.com Her şeyden, oğuldan-kızdan şikâyet, Kışın soğuğundan, yazdan şikâyet, Çok verince Hakk’a şükrü unuttuk, Ey nankör alınca azdan şikayet!.. (Servet YÜKSEL)   Nisyan ve isyan hâlinde olan insan, dünyaya gönderiliş gayesinden ve hayatının merkezinde yer alması beklenen kulluk vazifesinden bir hayli uzaklaşmış, geçici heveslerinin peşinde koşan; daha iyisinin, daha güzelinin, daha yenisinin hayalini kuran, gününü haz ekseninde yaşamaya […]

Continue reading »

KAÇ KIŞIN ARDI SENSİN?

GÜNBEYLİ (Mahmut TOPBAŞLI) mahtopbasli@hotmail.com   Senin kokun var, diye sevmiştim çiçekleri, Anladım ki solanlar, senden bir iz değildi. Yıldızlardan sorunca ölümsüz gerçekleri, Dağlar aşkla ürperdi, dallar yere eğildi. Senden bir iz peşinde, ararken baharları, Bu şehrin insanları, çalıverdi gönlümü. Kardelenler uç verir görünce neharları, Bense «düğün gecesi» kucaklarım gülümü. Sana kavuşmak için bahtımın kenarında, Merhametle yıkanmış kaç sokak geçiyorum. Sonra […]

Continue reading »

TAKVİMLERİ AYARLAMA…

CELİL (Halil GÖKKAYA) halilgokkaya@gmail.com   Biz insanlık, biz kardeşlik dedikçe, Gidiyor mu zâlimlerin dumanı? Kötülerin zılgıtını yedikçe, Olmadık mı gariplerin limanı? Vakitleri ayarlama zamanı… Ailenin sınırında kalarak, Ehl-i beytin kapısını çalarak, Dümenleri Kur’ân, Sünnet olarak; Binitleri ayarlama zamanı… Vakitleri ayarlama zamanı… Her duruşta müslümanca şahsiyet, Kötü huydan, iyi huya bir hicret, Göstererek düşkünlere merhamet; Nakitleri ayarlama zamanı… Vakitleri ayarlama zamanı… […]

Continue reading »
1 198 199 200 201 202 1.015