ARZ’IN DA HOŞ; ARŞ’IN DA HOŞ!..

Rıfat ARAZ rifat_araz@yahoo.com   Yâ Rab, bir aşk verdin bana; Kurun da hoş, yaşın da hoş!.. Canda daldım, bir ummâna; Dolun da hoş, boşun da hoş!.. Yanmış tenim, aşka bedel; Bir cânım var, bekler ecel!.. Yedi göğe attın temel; Dağın da hoş, taşın da hoş!.. Benden yakın, Sen’sin bana; Bu can seyrim, ayân Sana!.. Kulak verdim, bu cihana; Kurdun da […]

Continue reading »

SERVET’İM!..

Osman TAŞ osmantas909@gmail.com -Korona’dan vefât eden kıymetli şair kardeşim Servet YÜKSEL’e- Gurbet ellerinde koca bir ömür, Çile çekip, geçip gittin Servet’im! Hasretiyle yanıp geldin sılaya, Doyamadan göçüp gittin Servet’im! Dosta âşık idin, vatana hasret, Çöllerde Mecnun’dun, dağlarda Ferhat! Dilerim Mevlâ’mdan eylesin rahmet! Bize yara açıp gittin Servet’im! Kimselere bir kötülük yapmadın, Bu dünyanın cilvesine tapmadın! Hiç bir zaman hak yolundan […]

Continue reading »

BU TOPRAĞIN GÜR SESİ

M. Nihat MALKOÇ mnm61mnm@hotmail.com   Öz canından fazlaca sevmişti aziz yurdu, İstikbâlimiz için nice hayaller kurdu, Hakk’ı terennüm etti, o bir kalemli ordu; Huzurun tek adresi sensin Mehmed Âkif’im! Bu toprağın gür sesi sensin Mehmed Âkif’im! Önce mideyi değil, aç ruhları doyurdun, Azığı kelâm olan, sofralara buyurdun, Mazlumların sesini insanlığa duyurdun; Al bayrağın gölgesi sensin Mehmed Âkif’im! Bu toprağın gür […]

Continue reading »

YÂRENE GÜL YOLLANINCA…

M. Faik GÜNGÖR m.f.g.023@hotmail.com   Dağılır sis, biter keder, Yârene gül yollanınca… Âcizliğini fark eder, Dili zikre dolanınca… Hak gelir, eğik doğrulur, İlim irfanla yoğrulur, Âkıbeti hayır olur; Hayal hayra bulanınca… Gam yüküyle bel bükülür, Güzellik tenden sökülür, Sararmış yaprak dökülür; Gövde hafif sallanınca… Ağlamak varken gülünmez, Gönüller fetheden ölmez, Kelimeler kâfî gelmez; Akraz çocuk dillenince… Câhil, mürşidiyle pişer, İyiliğe […]

Continue reading »

202. Sayı TAKDİM

Kıymetli Okuyucularımız, Geçen sene salgın hastalıkta, mektepler kapandı. Eğitim uzaktan verilmeye çalışıldı. Kimisi katıldı, kimisi katılmadı, katılamadı. İmtihanlar ilân edildi, gönüllü yapıldı. Çoğu dilekçe verip katılmadı. Sonra da talebeler ister derslere girmiş olsun, ister olmasın, ister imtihana iştirâk etmiş olsun, ister olmasın sınıflarını geçtiler. Gerçi normal şartlarda da eğitimde pek sınıfta kalma kalmadı, diye şikâyet edilir. Nasreddin Hoca’nın; “Dostlar alışverişte […]

Continue reading »

BAHARDAN HAZÂNA…

Kelâmî Cihan Dede   Berg-i ömrüm döküldü saçıldı, Gülşen-i dehrde şükûfe-misâl. Meyve-i maksad olmadı hâsıl, Zâyi etti havâdis-i meh ü sâl. Gel bahâr u hazân-ı âlemden Gözün aç gāfil olma ibret al! Berg: Yaprak. Dehr: Dünya, cihan, âlem. Şükûfe: Çiçek. Meh ü sâl: Ay ve yıl. Zâyi etmek: Kaybetmez, boşa vermek. Vezni: feilâtün / mefâilün / feilün (fâilâtün) (fa’lün)

Continue reading »

BİR DALGA GELSE…

Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI tali@yuzaki.com Son aylarda duyulan ve yayılan bir bilgi, bir iddia: Güneşin zaman zaman parlayan ve patlayan manyetik dalgaları varmış. Eğer güçlü bir manyetik patlama yaşanırsa; dünyadaki bütün teknolojiyi, bütün harddiskleri silebilir imiş. Tesadüf mü tevâfuk mu son asırda güneşin bu patlamalarının oldukça sakinleştiği bir dönem yaşanmış. Bu sakin dönem âdeta dünyadaki teknolojik gelişmelere müsaade etmiş. Lâkin şimdi […]

Continue reading »

HESAP VAKTİ

Kemal AKGÜL kemalakgul1903@gmail.com   Ömrü törpülüyor zaman törpüsü, Fânîlik sırrına ermen gerekir. İnsan ölmez bitmeyince görgüsü, Hepsini yaşayıp görmen gerekir. Bir kısır döngüye takıldın yine, Gün, hafta, ay derken tükendi sene, Gitgide hesabın kabardı gene; Zararın farkına varman gerekir. Senin olsa şu dünyanın yekûnu, Olamazsın ebediyyen meskûnu, Hasat edebilmek için ekini; Vaktinde tarlayı sürmen gerekir. Uyanık olanın kurtulur başı, Çok […]

Continue reading »

KİMLER ÂMÂ, KİMLER GÖRÜYOR?

Ömer Sâmi HIDIR samihidir@gmail.com 80 yaşının üzerindeki âmâ Hâfız Ali Efendi’nin bizzat şâhit olduğu ibret dolu bir hâtıra: Yıllar önce bir yerde yemekteler. Birden elektrikler kesilir herkes durur, yemek yiyemez olur. Fakat âmâ Ali Efendi zaten hep o hâlde olduğu için yemeğine devam eder. O sofrada oturanların içinde inancı ters, bozuk bir müteahhit vardır. Adam zengindir fakat hüsran içindedir. Bu […]

Continue reading »

YÜKSELİŞ KUR’ÂN İLE…

Sami GÖKSÜN İnsanın mâneviyat ve rûhâniyetini, yaşarken uyması hâlinde huzur bulacağı nizamı ihmal eden hiçbir beşerî sistem, insanı sâhil-i selâmete çıkaramaz. Çıkaramadığı gibi saâdet ve huzurunu da temin edemez. Müşâhede ediyoruz ki; Saâdet ve huzur getireceği zannedilen asrımızın teknolojik gelişmeleri, maddî imkânlar ve diğer hususlar, insanların saâdet ve huzurunu sağlayamamış, gönül huzurunu temin edememiştir. Bu sebeple korkunç felâketlerin ve büyük […]

Continue reading »
1 179 180 181 182 183 1.015