BEN SANA KURBAN OLMUŞUM

Servet YÜKSEL Sen gelirsin akla sevgi dendi mi, Gül kokan yollara revan olmuşum. Gözyaşım sel oldu yıktı bendimi, Yunus derler, bir özge can olmuşum… Bu sevda çöllerden daha yakıcı, Kalbimi doğrarken hasret kılıcı, Bir esrarlı cilve, bir tatlı sancı, Yemen ellerinde çoban olmuşum… Var edenin Sevgilisi, Nûrusun, Gönüller incisi, can sürurusun, «Leheblerin eli, kolu kurusun», Ben Sana, ben Sana kurban […]

Continue reading »

DUY BENİ!..

Sadettin KAPLAN Sen’in yüce ahlâkındır hevesim, Rüsvâ etti hayâ bilmez huy beni… Haykıra haykıra kısıldı sesim, Fâş eyledi gizlendiğim kûy beni; Yâ Muhammed, Yâ Muhammed duy beni!.. Yüreğimde çözüldükçe örükler, İblis isyan ateşimi körükler… Uçurumdan uçuruma sürükler, İçimdeki geme gelmez tay beni; Yâ Muhammed, Yâ Muhammed duy beni!.. Hor görüldüm, ötelere itildim, Gidip nefis yosmasına tutuldum, Sığındığım kapılardan atıldım, Sen […]

Continue reading »

DALIP GELDİM BU KAPIYA…

Rıfat ARAZ Özde nedir hırs u hevâ; Silip geldim bu kapıya!.. Kula kulluk oldu revâ; Bilip geldim bu kapıya!.. Nefsi buldum, nefsim ola; Cehdeyledim çilem dola!.. Bir halvette kala kala; Solup geldim bu kapıya!.. Hakikattir bende olan; Mârifettir aşka salan!.. Sen’sin nefsi satın alan; Olup geldim bu kapıya!.. Ar libâsı sardım cana; Can bezedim kurban Sana!.. Nefes nefes yana yana; […]

Continue reading »

GÜL AHMED’İM

NİYAZKÂR (Köksal CENGİZ) Gel, ey tabip, nûrunla aydınlat dünyamızı!.. Gel, görelim yeniden muhteşem rüyamızı!.. Emsalsiz hediyesin, bizlere Rabbimizden, Şüpheleri, mâtemi, Sen, sildin kalbimizden… Hâtemü’l-Enbiyâsın Rahmeten li’l-âlemin, Güzel ahlâk timsali ve kullardan en Emin!.. Doğuşunla gark olsun bir daha dünya nûra, Varlığınla erişsin beşeriyet sürûra!.. Salât ve selâmların cümlesi azdır Sana!.. Tevhîd ile zikretmek ne yakışır lisana!.. Kerem kıl, şefaati esirgeme […]

Continue reading »

GAZEL

MÜRİD (Mustafa TAHRALI) Yanmakta firkatinle gönül hoş değil yine… İnlerse bin nevâ ile, çok görme, dil yine… Rûhum kanatlanıp da uçar, çırpınır tenim, Vermiş ki bir sadâ sana yârim meyil yine… Her nağmeden yağarsa ateşler alev alev, Olmaz ki sevdiğim, şu gönül mûtedil yine… Bir an düşünce ufkuma binlerce sûretin, Gözler nasılsan öyle güzel gördü bil, yine… Sorsam, a sevdiğim, […]

Continue reading »

MUHABBET BAĞININ GÜLÜ…

MECNUN (İbrahim Hakkı UZUN) Bütün âlemler için, rahmeti Sen’sin getiren, Yüce dergâhına Hakk’ın, kulu Sen’sin götüren! Sen şifâ kaynağı, bîçârelerin çâresisin, Hakk’a yaklaşmak için, insana Hakk’ın sesisin. Sen muhabbet bağının en güzel, en son gülüsün, Aşk-ı bâkîye tutulmuş şakıyan bülbülüsün. Aşk-ı Mevlâ’da, muhabbet yolunun rehberidir, Kim muhabbetle sever, aşk ile, kardeşleridir. Hak Teâlâ severek, âleme sevdirmiş O’nu, Kalbe nur kaynağı […]

Continue reading »

KUTLU DOĞUM

Mustafa Necati BURSALI -Selâm O’na, Salât O’na- Müjde bütün enbiyâya, Ey İbrahim, ey İsmail, Muhammed geldi dünyaya! Sabah, akşam ve rûz u şeb, Yolu beklenmekteydi hep, Sevinsin dallarda çiçek, O ki, Nûr, güzellikte tek. Rahmet arza ve deryaya, Ey İbrahim, ey İsmail, Muhammed geldi dünyaya! Her yere var rahmet bugün, Vermede yâr rahmet bugün, Çöllerde bile su akar, Hep cennet […]

Continue reading »

EY RASÛL

M. Faik GÜNGÖR Yolcular değişti, yollar değişti. Sultanım, Efendim hep Sen’den sonra. Niyetler, hedefler, kollar değişti. Sultanım, Efendim hep Sen’den sonra. Bahçıvan kem gözlü, kurudu güller, Geceli-gündüzlü zârda bülbüller. Bozuldu kokusu, mahcup sümbüller, Sultanım, Efendim hep Sen’den sonra. Ağaçlar, açtığı çiçeğe dargın. Kalemler, yazdığı gerçeğe dargın. Terazi, tarttığı ölçeğe dargın. Sultanım, Efendim hep Sen’den sonra. Yıldızlar, kervanı göle düşürdü. Çatlak […]

Continue reading »

RUBÂÎ

Memduh CUMHUR Cânandan uzak kimseyi cân eylemedik Serden geçerek sırrı ayân eylemedik. Her an yeni bir şevk ile sevdâya düşüp, Âşık yaşadık, ömrü ziyân eylemedik. Vezni: mef’ûlü / mefâîlü / mefâîlü / feul

Continue reading »

HASETÇİ

LEYLÎ (Şükran IŞIK) Dağlardaki sırtlandan bin beterdir hasetçi! Kin dolu nefret dolu kem gözlerinin içi! Nerde bir sevinç görse ciğerinden vurulur, Kahrolur için için, erir-biter fitneci!.. Sunduğu şerbet bile zakkum-zehirden acı, Akrebin kıskacından daha keskin kıskacı, Karanlığın parmağı çıkarsın kem gözünü; Belki o zaman diner yüreğindeki sancı!.. Kıskanç olan dilinin ucunda zehir taşır, Zehrini saçmak için insanlarla dalaşır, Rabbim bizden […]

Continue reading »
1 431 432 433 434 435 483