SÖZ ÜSTÜNE BİRKAÇ SÖZ…

Abdullah GÜLCEMAL Hak için besmeleyle, kalem alsam elime, Önce harf, sonra hece, sonra bin bir kelime… Konuk olur gönlüme, hoş geldi sefâ geldi, Davetsiz misafirler bilmem kaç defa geldi… İnsan vahye muhatap, kâinatın özüdür. Sözleri en güzeli, bir Allâh’ın sözüdür… Doğru söz, âdil hüküm, başımızın tâcıdır. Sevgi, şefkat, merhamet, her derdin ilâcıdır… Güzeller Güzeli’nin kelâmıdır kitabın, Niçin O’nun kuluna çirkin […]

Continue reading »

EY NEFSİM!

Ahmet BAŞER Seherlerde uyanmazsın, Kaçan fırsata yanmazsın, Dervişliğe boyanmazsın. Ümmet için bir damla yaş, Bir seninki eksik kaldı… Fakir fukarâyı doyur, Yetim ve öksüzü kayır, Başkasından yok ki hayır. Muhtaç için bir lokma aş, Bir seninki eksik kaldı… Bırak artık cimriliği, Ver de kazan cömertliği, Göstersene sen mertliği. Hayrat için bir tek maaş, Bir seninki eksik kaldı… Gece-gündüz Hakk’a yalvar. […]

Continue reading »

ÂDEMOĞLU

Ahmet ARSLAN arslanahmet52@hotmail.com Duygu yüklü yüceyi, Dinle bilene kadar… Ağart sen de geceyi, Uğraş gülene kadar… İnsanlığın aklısın, Her dâvâda haklısın, Hayatında saklısın; Çalış bulana kadar!.. Yağ ol sevginle dağda, Bal ol aşkınla bağda… Ocağındaki yağda; Kavrul olana kadar!.. Çile dolu yol uzun, Böyle yazılmış yazın! Kahırdan gülmez yüzün, Sabret gelene kadar!.. Katışıksız, saf, arı, Bohçaladın sırları… Ömrünün nedir kârı? […]

Continue reading »

MÜBÂREK VÜCUDLARI*

SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) Secde nûruyla müzeyyen nesebi, O’nu bambaşka yaratmış Rabbi… Benzemez hiç, O Beşer, bir beşere, Nûrunun gölgesi düşmezdi yere… O Nebî, «Vahy-i İlâhî Güneşi»1 Önceden sonraya dek, yoktur eşi! Özü âlâ, yüzü âlâ, gözü nûr, Oldu bir lâhza görenler mesrûr!.. Enbiyâ hakkı için nâm idi O, Hâli bambaşka bir endâm idi O. Öyle mevzundu ki, eşsiz ve […]

Continue reading »

MÜBÂREK BAŞLARI

SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) O husûsî yüce bir gonce idi, Ve O’nun her şeyi kadrince idi. Başı pek tatlı büyükçeydi O’nun, O kadar hoş idi, varlık meftûn! Yaratan çünkü «Habîbim» diyerek, Bir yaratmış ki, fedâ ins ü melek! Görse bir göz, o mübârek başını, Kimseler durduramaz gözyaşını. Nûru hâlis, lekesiz bir dolunay, Görenin gönlü olur aşk ile nây! Ne muallâ […]

Continue reading »

MÜBÂREK SAÇLARI

SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) O’nda hak mevhibenin hepsi özel, Bir güzeldir saçı, gülden de güzel! Der ki ashab: «Ne kıvırcıktı ne düz, Hep taranmış gibidir gördüğümüz…» Bizi tel tel eriten aşka hüner; Başı üstünde mübârek teller.. Ne hafif dalgalı, sevdâ dokulu, Dâimâ özge güzel, hoş kokulu. Ve siyah rengine bir kumral ışık, Sanki rüzgârları okşardı ılık.. Kâh kesiktir saçı, kâh […]

Continue reading »

KÂBE-İ VİCDÂNIN SESİ

SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) Ey felek, olmadı hiç, olmadı zulmün amanı, Gencecik yaşta şehîd eyledi Furkan DOĞAN’ı… Merhamet sofrası, şefkat gülü, rahmet yudumu, Ve barış zambağı sunmakta iken, gör durumu; Temiz alnında beyaz sancağa rağmen başına, Kirli kurşunları yağdırdı reziller, ey ana; O reziller, ne kadar pis, ne yüreksiz ki yine, En beter vahşeti meşrû görüyor kendisine! O güruh, vampiri […]

Continue reading »

RENKLERİYLE MAVİ MARMARA

TÂLÎ (Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI) Karadeniz, Kızıldeniz, Akdeniz… Nice renk dökülmüş renksiz sulara… «Belli olsun!» demiş, gerçek rengimiz; Dökülmüşüz yola yelkenler fora!.. Otuz iki millet, yüzlerce yürek; Al bayrakta ak alındır bandıra… Tozpembe bir hayal, yeşil bir dilek, Gözü kara gemi, Mavi Marmara… Teröristtir bebek, cânîdir hasta (!) Kırmızı dudaklar, çalıyor mora… Akı kara göstermede ey usta! Vicdanın kara mı? Hayır […]

Continue reading »

GIPTA

SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) Sen ay olacaksan, edemezsin ise gıpta, Aydın diyemem, eylediğin gün sise gıpta!.. Hey, hangi temâyülleri kıstâs alıyorsun? Etmez bilirim, kalbi temizler, pise gıpta… Vezni: mef’ûlü / mefâîlü / mefâîlü / feûlün

Continue reading »

KİM BİLİR?

VAROĞLU (Mehmet Ali VAR) varoglu5@gmail.com Bilmem ölüm nerede, nasıl bulacak beni, Tanışlardan yanıma sâdık kaç dost gelecek, Yatak yerine taşa bırakırlarken teni, Ardımdan kim ağlayıp, acaba kim gülecek? Ölümüm karşısında donup kalır dimağlar, Kimi sessizce ağlar, kimi karalar bağlar, Bu hazin manzaradan ibret alır mı sağlar? Kurtuluşu olmayan vâde, er geç dolacak. Cenazemi alırlar, buradan bir an önce, Eller üstünde […]

Continue reading »
1 370 371 372 373 374 485