SÖZ ÜSTÜNE BİRKAÇ SÖZ…

Abdullah GÜLCEMAL

Hak için besmeleyle, kalem alsam elime,
Önce harf, sonra hece, sonra bin bir kelime…

Konuk olur gönlüme, hoş geldi sefâ geldi,
Davetsiz misafirler bilmem kaç defa geldi…

İnsan vahye muhatap, kâinatın özüdür.
Sözleri en güzeli, bir Allâh’ın sözüdür…

Doğru söz, âdil hüküm, başımızın tâcıdır.
Sevgi, şefkat, merhamet, her derdin ilâcıdır…

Güzeller Güzeli’nin kelâmıdır kitabın,
Niçin O’nun kuluna çirkin senin hitabın?..

Sözü yumuş yıkamış söylemiş Yûnus’umuz,
Söz bizim şerefimiz, arımız, namusumuz…

Söz vardır dilde duâ, menziline ulaşır.
Söz vardır söyleyenin ayağına dolaşır…

Belki hâlis bir sözde, belki sükûtta felâh.
Kullanmayı bilirsen söz çok güçlü bir silâh…

Ağızdan çıkan sözle, namludan çıkan mermi
İki dünya bir olsa, tekrar geri döner mi?..

Söz vardır düşmanı dost, dostunu düşman eder.
Söz vardır düşmanını bir ömür pişman eder…

Sözünde insan gibi, nâmerdi var, merti var…
İpek gibi yumşağı, kaya gibi serti var…

Söz var zakkumdan acı, sözler var baldan tatlı,
Söz var rûha kelepçe, söz var nurdan kanatlı…

Söz var kalem güzeli, söz var hüsn-i hat olur.
Söyleyeni sanatkâr, sözüyse sanat olur…

Bir sözü söylemeden düşün de ince ince,
Çünkü ölüm çok yakın, bakmaz yaşlıya gence…

Her ne söyleyeceksen, pek uzatma öz söyle,
Ya sükût et veyahut ibretli bir söz söyle…

Az konuş usandırma, dinleyen sıkılmasın.
Bir söz ile gönüller, yuvalar yıkılmasın…

Toprak varken gidip de taşa tohum ekilmez,
Öyle sözler vardır ki, ölsen bile çekilmez…

Bir kem sözle senin hiç yüreğin kanadı mı?..
Çiğ sözler kırdı benim kolumu kanadımı…

Söz ile yaralanan, sanma ki üzülmüyor,
Diş ile düğümlenen, diş ile çözülmüyor…

02 Nisan 2010