SEDDÜLBAHIR’DEN YÜKSELEN SES

Hadi ÖNAL hadional@mynet.com Bin dokuz yüz on beşin yirmi beş Nisan’ında, Ege’de meltem serin, suyun uyku ânında, Bilâl’im siper kazar, silâhı sağ yanında… Türk’e tuzak kurulmaz, olmadı ki hiç esir, Duyulsun son sözümdür: «Vatan aziz, Allah bir!» Gönüller gülden ipek, sevdalar aşk dokuyor, Itırlarla birlikte yer-gök vatan kokuyor, İbrahim besmeleyle açmış Kur’ân okuyor… Bu toprak benim yurdum, burası Seddülbahir, Duyulsun […]

Continue reading »

ŞEREF…

Harun ÖĞMÜŞ ogmusharun@yahoo.com -Muhammed bin Beşîr’in şiirini Türkçe söyleyiş- Eski bir hırka giyip bir iki lokmayla yetinmek, Alçak insanlara bel bağlamadan çok daha evlâ! Servetim her ne kadar azsa da -Allâh’a şükür- ben, Şerefimden edecek bir işi hiç yapmadım aslā! Vezni: feilâtün / feilâtün / feilâtün / feilâtün (fâilâtün) Aslı için bkz. Ebû Temmâm, Dîvânu’l-Hamâse, II, 32.

Continue reading »

VAKTİDİR

GÜNBEYLİ (Mahmut TOPBAŞLI) mahtopbasli@hotmail.com Yüreğime yağarken aşkın sırlı rahmeti, Kardelenler misali karda açma vaktidir… Bilinmez âlemlerde bilinirken hikmeti, İblisin tuzağından öte kaçma vaktidir. Gül vaktinin huzurla çağladığı demlerde, Yüzünü aşk mülküne çevirmenin vaktidir. Şu suskun yüreğimin ağladığı demlerde, Kör-sağır duyguları devirmenin vaktidir. Yürek yakan nağmeler birbiriyle yarışsın, Ağla bî-karar gönlüm ağlamanın vaktidir. Çeşminden akan yaşlar deryalara karışsın, Sevda ırmaklarıyla çağlamanın […]

Continue reading »

OTUZ YAŞ GAZELİ

EDÎBÎ (Recep YILDIZ) nazbelli@yahoo.com Bu yerde günlerim talan oluyor Değil mi, her zaman, bir an oluyor! Unuttu günlerim de dünlerimi, Geçen zaman, «falan filân» oluyor… Düşerken aklarım, bu saçlarıma Otuz yaşım ayan beyân oluyor. Bir aynadır hakîkatin ışığı; Bu şâir aklımız ziyân oluyor! Bakıp da geçmişin cehennemine, Zavallı kalp, kan-revân oluyor! Ne uslanır fakat gönül, ne durur… Bu aşktır; canımda […]

Continue reading »

BOŞA GEÇİRME VAKTİNİ!..

CELİL (Halil GÖKKAYA) halilgokkaya@gmail.com Evlât, ömür sermayesi, Geçer gider anlamazsın… Seçilmez ölümün sesi, Seçer gider anlamazsın… Yarınımız meçhul zaman, Bugün belli ayan-beyan, Yelkovan sır, akrep tırpan, Biçer gider anlamazsın… Her lâhzada Hakk’ın izi, Sahilsiz sanma denizi, Yudum yudum yıllar bizi, İçer gider anlamazsın… Dolmadan verilen süre, Emeğinle var bir yere, Talih çiçeği bir kere, Açar gider anlamazsın… Pişmanlık dolu hayatlar, […]

Continue reading »

GEL ZİKREDELİM ALLÂH’I

Bekir ÇİÇEK Kalpler itminâna ersin, Gel zikredelim Allâh’ı! Bizden nisyânı gidersin, Gel zikredelim Allâh’ı! Îmânımız yenilensin, Yakînlerimiz bilensin, Letâifler tam dillensin, Gel zikredelim Allâh’ı! Zikredelim tâ derinden, Duysun vücut her yerinden, Her gecenin seherinden, Gel zikredelim Allâh’ı! Analım da bizi ansın, Diller zikirle ıslansın, Nefs-i emmâre uslansın, Gel zikredelim Allâh’ı! Allah, adın okuyalım, Zamanları dokuyalım, Nefesleri yıkayalım, Gel zikredelim Allâh’ı! […]

Continue reading »

BUGÜNDEN BAKTIM DA DÜNE YARINA

Abdullah GÜLCEMAL abdullah_gulcemal@hotmail.com İlk insan Hazret-i Âdem’den beri, Vaktin kıymetini kavrayamadık. Yalpa yapıp durduk ileri-geri, Vaktin kıymetini kavrayamadık. Bugün dedik yarına da düne de, Kaç dün, kaç yarın var koca senede? Rabbim «asr’a yemin» etti yine de Vaktin kıymetini kavrayamadık. Nefs karıştı oynanan her oyuna, Çoban kurtla ortak oldu koyuna, Nefes nefes zarar ettik boyuna, Vaktin kıymetini kavrayamadık. Gün vaktinde […]

Continue reading »

AŞKA MÂYE…

SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) seyri@seyri.com seyri@yuzaki.com Bu sahrâda her şaşkına, Mecnun gibi bir öz gerek! Ermek için Hak aşkına, Erenlerden bir köz gerek! O öz, o köz, aşka mâye, Boş sazı döndürür neye. Dinleyeni diriltmeye, Diri kalpten bir söz gerek! O öz, o köz, o söz tartı, İnsan olmanın üç şartı, Bir de Seyrî, candan artı Cânı gören bir göz […]

Continue reading »

AKŞAM PAZARI

TÂLÎ (Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI)tali@yuzaki.com -Seyrî’nin Terkîb-i Bendinin XI. Bendine Taştîr- “Yol, dün gece, akşam pazarından geçiyordu,” Gün bitti diyen solgun ışıklar göçüyordu… Bin cazgır ağız, öyle köpükler saçıyordu, “Her göz, dolaşıp istediğinden seçiyordu…” “Baktım; yediden yetmişe, âlem oradaydı,” Mevzû ya kâğıttaydı veyâhut paradaydı. Binlerce oyuncak arayan göz sıradaydı. “Kaşlar yayılıp, kirpiğe tezgâh açıyordu…” “Bir terzi bütün herkesi dükkânına çekti,” Zengin-fakir […]

Continue reading »
1 300 301 302 303 304 460